MHK size göre başarılı oldu mu?

Gelin şu sorulara hep beraber cevap arayalım:
1) FIFA listesinde isabet kaydedebildiler mi?    2) Hakem tayinlerinde başarılı olabildiler mi?
3) Temmuz 2015 ve Ocak 2016'da yaptıkları klasmanlar netice verdi mi?
4) Çok tartışılan elle oynamalar konusunda bir standart sağlanabildi mi?
5) Jaap Uilenberg, Oğuz Sarvan ve Burçin Keskin'in ayrılmaları bir kazanç mı?
Bu 5 soruyu herkes düşüne dursun.
Genç hakemler Ümit Öztürk ve Halil Umut Meler'e önceki MHK'ların ciddi bir yatırımı olmuştu. Bu MHK da Süper Lig kadrosuna aldı ve cesaretle maç verdi. Ben bu noktayı takdir ediyorum. Ama bunun dışında pek başarılı bir taraflarını göremedim.

35 yaşın altı ve üstü!
MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu, ilk 7 hafta sonunda canlı yayında şöyle konuşmuştu:
"35 yaş altı hakemlerimizin notları, 35 yaş üstü hakemlerimize göre daha yukarıda. Yapılan siyah-beyaz hataların yüzde 86'sını 35 yaş üstü hakemler yaptı."
Ama ligin ikinci yarısında 35 yaş üstü hakemler en fazla maç alan isimler oldu.
Sadece Süper Lig'de Cüneyt Çakır (13), Mete Kalkavan (13), Ali Palabıyık (10), Hüseyin Göçek (9), Halis Özkahya (9), Barış Şimşek (9), Fırat Aydınus (9), Serkan Çınar (9), Bülent Yıldırım (7), Tolga Özkalfa (6), Özgür Yankaya (6) maç aldılar. Kupa finali, play-off finalleri hariç.
Acaba Sayın Müftüoğlu'nun, 7. hafta sonunda sahip olduğu görüşle sezon sonunda sahip olduğu görüş aynı mı?
35 yaş üstü hakemleri küstürmeyecektiniz. Biz bu tespitimizi 8. hafta sonunda ortaya koymuştuk. 

9 ayda 3 defa talimat değişti!
1) Mevcut MHK, 11 Temmuz 2015'te göreve başladı. 28 Temmuz 2015'de çok köklü ve radikal talimat değişiklikleri yaptılar.
2) MHK, "ara klasman" yaparak 1 Ocak 2016'da klasmanları yeniledi. 22 Ocak 2016'da yeni bir talimat değişikliği yayınladı. O gün Tahkim'e giden olsaydı, netice almaması mümkün değildi. O kadar talimat dışı iş vardı ki...
3) 22 Nisan 2016 günü Hakem, Gözlemci ve Mentör Klasmanlarını belirleme yöntemi ve sınav takvimini açıkladı. 
Bu 9 ay içinde bu kadar talimat değişikliği. Dışarıda hangi kamu ya da özel bir kuruma 9 ayda içinde 3 defa tüzük-talimat değişikliği yaptırırlar?
Bütün bunlar neden olur? İşi kişi ya da kişilere uydurabilmek için! "Başka izahı var" diyenler çıkarsa arasın, tartışalım. 
Bu ülkede bir hakem ya da bir gözlemci kolay kolay Tahkim Kurulu'na gidemez. Giderse, ipini çekerler.
Ey TFF, siz şu talimatları bir denetleyin ve sorgulayın.
Klasman yap! Hakemi eğit! Tayinleri yap! Talimatları yaz yenile!
Ama kimseye hesap verme! Klasmanlar açıklanınca mevcut talimatlara ne kadar sadık kalınabildiğini tek tek yazarız.

Hakemden nefret nereye kadar?
Bilinçli ya da gayri ihtiyari ülke içinde "hakemse kötü insandır" anlayışı yerleştirildi.
Takip ettiğim son 25 yıl içinde bu sezon, hakemlere nefret tavan yaptı.
6 tane Türk hakem Avrupa Şampiyonası'na gidiyor. Finali yönetmeye aday gösteriliyorlar.
Geçmişte Avrupa Şampiyonası ya da Dünya Kupası'na giden hakemler için TFF özel basın toplantıları ve programlar düzenliyordu.
Galiba TFF'nin de cesareti kırıldı. Şampiyonaya özel davetle götürülecek hakemler bile duyurulamadı.
Kulüpler Birliği, medya ve bazı kulüp temsilcileri bu nefret duygusunu sağ olsunlar (!) elbirliğiyle sağladı. 

Soru işaretleri var!
MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu'nun, dün sevgili Cemal Ersen'e verdiği röportajda birtakım soru işaretleri oluştu:
1) Başkan, "43 tane Süper lig hakemimiz var. Hepsine teker teker kefilim" diyor. Deniz Ateş Bitnel, İlker Coşkun, Süleyman Abay gibi çok sayıda hakem neden maç alamadı. Açık konuşun, TFF ya da Kulüpler Birliği izin mi vermiyor? Siz, Bitnel'i ilk yarıda en iyi hakem ilan etmemiş miydiniz?
2) Başkan, "Maçlara 1 dakika geç çıkma fikri bizim, TFF ve Kulüpler Birliği'nin ortak çalışmasıydı" diyor. Bu sembolik protestoyu siz neden çıkıp üstlenemediniz?
3) Başkan, "Süper Lig kadrosunda olacak hakemlerle profesyonellik şartlarını tek tek görüşüp konuşacağız" diyor. Mevcut 9 hakemle devam eden sözleşmeler geçerli değil mi? Bülent Yıldırım müfettişliği, Tolga Özkalfa dişçiliği boşuna mı bıraktı? İnsanlar size nasıl güvenecek?