Yenikapı Riva’ya kadar uzandı!

A -
A +

Yenikapı Riva’ya  kadar uzandı!

Hakem camiası içinde uzun yıllara dayanan çok keskin düşmanlıklar vardır.    Birbirlerinden mezara kadar nefret edecek çok insan tanırım.            Geçtiğimiz salı günü Riva'daki hakem seminerine katıldım. Yeni MHK, Mustafa Çulcu ve Muhittin Boşat'ı davet etmişti. Bülent Yavuz'u saymıyorum, o zaten TFF danışmanı. 
Çok özel karelere gözlerimle şahit oldum.
Milletimizin Yenikapı'daki birlik ve beraberliği galiba Riva'ya da yansımış.
Şunu da ifade edelim; hakemler arasındaki kavga hiçbir zaman "siyaset ya da ideoloji" üzerine olmamıştır. 
Keskin husumetler; dernek seçimi, delege, not, rekabet gibi konulara dayanır.
Abdurrahman Arıcı ve Mustafa Çulcu birbirlerine çok sıkı sarıldı.
Bedri Dölkeleş-Mustafa Çulcu çok sıcak göründüler.
Metin Tokat-Mustafa Çulcu rekabetinden eser yoktu.
Muhittin Boşat esprileri va hatıraları sıralıyordu. 
Hakemler, kendilerini en ağır şekilde eleştirenlerle hiçbir şey olmamış gibi bir arada muhabbet etti.
Bu kaynaşmadan biz de nasibimizi aldık. Yeni MHK ile iletişim kanallarını açtık. 
Hiç unutmam! Antalya'daki "Ocak 2015" kış seminerinde bu MHK'dan 6 ismin yaptıkları basın toplantısında ben ve sevgili Cemal Ersen'den başka üçüncü bir gazeteci yoktu. Bu kuruldan bir tanesi gelip "hoş geldiniz" deme nezaketini bile gösterememişti. O kadar dünyadan kopuklardı. Eleştiriye hiç tahammülleri yoktu! Bugün öyle değiller gibi. Dileriz bu devam eder.

Federasyon ateşle oynuyor!
Profesyonel hakemlik, geçen sezon TFF'nin bir vizyon projesiydi.
9 hakem profesyonel yapılmış, 4'er yıllık sözleşme imzalanmıştı.
Bu yıl da 22 hakemin profesyonel yapılacağının sözü verilmişti.
Haftaya lig başlıyor! Bu konuda hiçbir açıklama yok.
Hatta mevcut 9 profesyonel hakemin de sözleşmesinin revize edileceğini bile duyduk!
İçlerinde meslek ve kariyerlerini bırakanlar olmuştu!
Kalan 13 hakemin durumunun ne olacağını bilen de yok!
Kimisi 22'nin içine girmiş olmanın mutluluğunu yaşıyor olsa da ben hakemleri genel olarak oldukça mutsuz ve moralsiz gördüm.
Federasyon bu konuya acilen açıklık getirmeli. Hakemlerin moral ve motivasyonunu yükseltmeli.
Bugün en basit bir işi yapan işçi bile ne alacağını biliyor! Bilme hakkı da vardır!
TFF'nin geçen sezon hakemlerden başı çok ağrıdı. Sanıyorum, hakeme el uzatmaya bu sezon gönülleri yok! Siz bilirsiniz!

Soru işaretleri çok? 
1) Giden MHK, FETÖ soruşturmasından gitti ise yaptıkları hakem ve gözlemci klasmanlarına nasıl itibar edeceğiz?
2) Çok sayıda hakem, gözlemci, temsilci ve kurul üyesinin FETÖ'den üzerleri çizildi. Ancak içlerinde ulusalcı, Atatürkçü, liberal, alkol sınırlarını zorlayan, ülkücü, sade vatandaş, bayram namazı bile kılmayan, dindar, gezici, AK Partili her kesimden adam var. Bu durumun bu soruşturmaları ciddi şekilde gölgelemesinden endişeliyim. 
3) Şu da aklıma geliyor; acaba Futbol Federasyonu tasviye etmek istedikleri insanlar için bu durumu bir fırsat olarak mı gördü?

Hak yerini buluyor!
Eski Süper Lig yardımcı hakemi Albay Engin Çırakoğlu, Jandarma Tuğgeneral oldu.
Çırakoğlu astsubaylıktan subaylığa yülselmişti. Araya 2 üniversite, 2 yüksek lisans sığdırmış.
Ancak bu performansına rağmen İzmir Askeri Casusluk kumpasında örgüt yöneticisi olduğu iddiasıyla 2.5 yıl hapis yatmıştı.
Ama bugün, tuğgeneral rütbesiyle ülke hizmetine kaldığı yerden devam ediyor. 
Süper Lig'deki en son maçı 2 Mart 2002'deki Trabzon-Kocaeli karşılaşması.
Film gibi bir hayat hikayesi. Hakemlik, astsubaylık, subaylık, cezaevi hayatı ve tuğgenerallik. 
Siz yeter ki doğru ve çalışkan olun!

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.