Demirören gibi başkan bulamazsınız!

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, hakemleri adeta paraya boğdu.
MHK’dan, hakemden gelen hiçbir talebe sırtını dönmedi. 
Eğitim, konaklama, ücret, kıyafet, aklınıza ne gelirse parayı bol bol akıttı. 2 sezon önce Süper Lig hakemlerine yüzde 100 zam yaptı.
Süper Lig’de görev alan hakemlerle önceki gün birer yıllık sözleşme imzalandı.
1.kategoridekilere 20 bin TL maaş. (Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek, Halis Özkahya, Mete Kalkavan, Ali Palabıyık, Alper Ulusoy, Bülent Yıldırım, Fırat Aydınus, Tolga Özkalfa, Barış Şimşek)
2.kategoridekilere 17 bin TL maaş. (Özgür Yankaya, Suat Arslanboğa, Serkan Çınar, Kutluhan Bilgiç, Volkan Bayarslan)
3.kategoridekilere 13 bin TL maaş. (A.Kadir Bitigen, Y.Kemal Uğurlu, Serkan Tokat, Bülent Birincioğlu, H.Umut Meler, Ümit Öztürk, Arda Kardeşler)
Ve en önemlisi. Herkes bulunduğu şehirde yaşayacak. Evini, düzenini bozmayacak. Mevcut işine de devam edebilecek.
Şu son maaş paketi TFF’ye yıllık 4.5 milyon liralık ek bir yük getirmiştir.
Bunu her TFF Başkanı, kolay kolay kabul etmez.
Geçmişte hakemin kola parasının bile sorgulandığı dönemler hatırlıyorum.
Süper Lig kadrosunda kalmak bir hakem için ayda ortalama 30 bin TL gelir demek. 
Bu durumda MHK’ya büyük sorumluluk düşüyor.
1) Atletik testler şeffaf olmalı.
2) Klasmanlar adil yapılmalı.
3) TFF 1.Lig hakemleri ve yardımcılar da göz ardı edilmemeli. Makas daha fazla açılırsa rekabet çok acımasız hâl alır. 
Bu rakamlar çok yüksek diyenlere de sözüm var; bugün Süper Lig hakemi olmak kolay bir şey değil. Çok büyük emek ve fedakârlık istiyor. 
4.5 milyon TL (1.5 milyon dolar) toplam maaş bedeli; bu ligdeki ortalama bir teknik adamın bir yıllık kazancı bile değil.
Son sözüm de hakemlere! Demirören gibi başkan hayatınız boyunca bir daha göremezsiniz. Kıymetini bilin ve ona göre çalışın.
 

Göz boyamayın!
2 Eylül günü TFF, sitesinden bir basın açıklaması yayınladı: “2 klasman temsilcisi, 1 gözlemci ve 2 hakemin Federasyonumuzla ilişiği kesildi.”
6 Eylül günü, “1 gözlemci ve 3 hakemin Federasyonumuzla ilişiği kesildi” bülteni...
İsimleri verilerek; 2 klasman temsilcisi, 2 tane bölgesel gözlemci, bir tane bölgesel hakem, 4 tane de il hakeminin ilişiği kesilmiş.
Kamuoyuna, hükümete, Sayın Cumhurbaşkanımıza “Bakın boş durmuyoruz, 9 kişiyi daha gönderdik” mesajı verilmek isteniyor.
Hangi antrenörlerin lisanslarını iptal ettiniz?
Reklam veya sponsorluk sözleşmeleri irdelendi mi?
TFF yönetim kurulu içinde bir ayıklama yapıldı mı?
Riva’da bir temizlik oldu mu?
Milli takımların malum ziyaretleri incelenmeli, sorumlular açıklanmalıdır.
Bir tane bölgesel hakem, 4 tane il hakeminin ilişiği kesilmiş; bunun için basın bültenleri yayınlıyorsunuz.
Bu göz boyama! Koskoca TFF’nin gücü 3-5 tane hakem veya gözlemciye yetiyor! Sorgulanması gereken o kadar çok konu var ki...
 

Kurumların yetkilerini bilmezseniz, çuvallarsınız!
Bütün haber kanalları “son dakika” girmişti!
“Deplasman yasağı kalktı” diye...
“15 Temmuz sonrasında oluşan birlik ve beraberliğin, kardeşliğin tribünlere yansımasını sağlamak amacıyla deplasman yasaklarının kaldırılmasına karar verdik.” 
(Göksel Gümüşdağ - 11 Ağustos 2016)
Önceki gün İstanbul Valisi son noktayı koydu. Deplasman yasağı devam edecek.
“Kararı beklenti olarak gördük. Henüz yazılı bir talep olmadı. Her ihtimale karşı deplasman yasağının bu sene de devam etmesi konusunda karar almıştık” (Vali Vasip Şahin - 7 Eylül 2016)
Ancak dikkat çeken iki nokta var.
1) Kulüpler Birliği bu kararı almış ama yazılı ya da sözlü ilgili kurumlara müracaat etmemiş.
2) Bu konuda kulüplerin hiçbir yetkisinin olmadığını bilen de yok. Başkanlar ve medya dahil.
Bir tanesi çıkıp da “Bu yasağı uygulamak ya da uygulamamak sizin elinizde değil” demedi, diyemedi. 
Biraz acele edin!
Görevden alınan ve yerlerine atama yapılmayan il hakem kurulları var. 
Belirsizlik iyi bir şey değil! Maçlar başlamış, hakem atanacak! Kim sorumlu belli değil!
MHK elini biraz çabuk tutmalı.