Türk hakemliği iyiye gitmiyor!

A -
A +

Ey Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeleri, bilmem olan bitenlerin farkında mısınız?
Aranızda bazı şeyleri tartışıyor musunuz?
Size Riva’da her şey sütliman gösteriliyor! Ama yaklaşık 2 yıldır Türk hakemliği iyiye gitmiyor.
Baş aşağı inişe geçti.
Süper Lig kadrosundaki 42 hakem hiçbir kriter ve ölçüye tabi tutulmadan 22+20 diye ikiye bölündü.
Kriter olmadığı için bu 20’nin 15’i hayata küstü ve hakemlikten soğudu.
22 tanesiyle sözleşme imzaladınız.
MHK, 6-7 tanesini adam yerine bile koymuyor!
Bu hafta seminer yapıldı. Süper Lig kadrosundaki Suat Arslanboğa, Kutluhan Bilgiç ve Bülent Birincioğlu çağrılmamış.
Bu 3 hakeme yapılabilecek bundan daha büyük kötülük olamazdı!
Rekabet kalmadı, heyecan ve mutluluk zaten yok.
Koşan ile koşamayan arasında fark yok!
Hata yapan ile yapmayan arasında fark yok!
Madem bu ligi 11-12 hakemle götürecektiniz niye 22 tanesi ile profesyonel sözleşme imzaladınız?

Bu skandalın sorumluları kim?
Kocaeli’nde aynı zamanda hakem olan Başkomiser Faruk Eneş, 4 Ekim 2016’da FETÖ’den açığa alındı. Silahına ve kimliğine el konuldu.
Ama 4 gün sonra 8 Ekim’de Kocaeli’nde Birlikspor-Başakşehir akademi ligi maçını yönetti. Aynı gün hem yardımcı hakemlik, hem hakemlik yaptı.
TFF internet sitesi kayıtlarında var. Akademi U 15 maçlarına girdiğinizde görebilirsiniz.
Ey TFF yöneticileri, MHK’ya bu kadar güvenirseniz, hiçbir şeyden haberiniz olmaz!

Orası İngiltere!
El âlem 6 günde 3 maç oynuyor. Konu bile edilmiyor. Bizim memlekette günlerce ekranlarda tartışma konusu olur, basın toplantılarında TFF’ye çakılır. Ülke meselesidir.

6 günde 3 maç

17 Ekim Pazartesi
Liverpool-Man.United
20 Ekim Perşembe
Man.United-Fenerbahçe
23 Ekim Pazar
Chelsea-Man.United

Cemal Ersen ne demek istedi?
Son günlerde MHK ile ilgili Riva’dan kulağımıza pek iyi haberler gelmiyordu.
Cumartesi günü sevgili Cemal Ersen Milliyet’teki köşesinde MHK ile ilgili bazı tespitlerini yazdı!
Yazıda “3 ayrı yerde” geçen “3 cümle” benim kafamı karıştırdı.
1) Umarız 3. Namoğlu MHK’si bu kez 6 aylık değil, uzun soluklu olur.
2) Namoğlu ile ekibine, yaptıkları hataların farkına varabilecekleri ve bunu düzeltebilecekleri kadar uzun ömürlü görevler diliyoruz!..
3) Ne demiş Victor Hugo? İyi olmak kolay, adil olmak zordur. En mükemmel adalet ise vicdandır.

Doğru bilgiden zarar gelmez!
Cüneyt Çakır, salı günü Şampiyonlar Ligi’nde Leverkusen-Tottenham maçını yönetti. (Belki ilginizi çeker bu karşılaşma Şampiyonlar Ligi’ndeki 28. maçıydı.)
Leverkusen’den Chicharito’nun kale çizgisini geçmeyen bir şutu vardı.
Cüneyt Çakır golü vermedi. 6.hakem Barış Şimşek “gol değil” demiş de olabilir.
Bizim medya önceki gün Türk hakemlerinin bu başarısını yere göğe sığdıramadı. İnternet siteleri olayı köpürttü de köpürttü.
Açıkçası bu yaklaşım memnuniyet verici. Ancak doğru ve sağlıklı bilgiden de zarar gelmez.
1) Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde “gol çizgisi teknolojisi” uygulanmaya başlandı. Gelecek yıl UEFA Avrupa Ligi’nde de başlayacak.
2) Bu teknolojide top çizgiyi “yüzde yüz” olarak geçtiği anda titreşimli olarak hakemlerin saatinde “gol” yazıyor ve kulaklığa “gol” diye sesli mesaj geliyor. Yani “top çizgiyi geçti geçmedi mi” de hakemin yapabileceği ekstra bir katkı kalmadı!

İyi hakemin sahibi çok olur!
MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, Lig TV’deki röportajında canlı yayında şu cümleyi kullanıyor: “Ali Palabıyık’a 3. Lig hakemi iken Süper Lig’de ilk defa ona ben maç verdim.”
Ali Palabıyık’ın Süper Lig’de ilk yönettiği karşılaşma 27 Ekim 2012’deki Mersin İY- Başakşehir maçı.
Bu tarihte MHK Başkanı Zekeriya Alp’ti. (Görev aralığı 27 Şubat 2012 - 16 Aralık 2014)
“İyi çıkış yapan hakemleri” bulup-çıkaranlar çok olur. Onlarda herkesin emeği vardır (!).

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.