Futbolun katili hakemler (!)
Türkiye’ye “yabancı bir medya analiz ekibi” getirseniz; futbol medyası üzerine bir aylık bir çalışma yapsalar şu neticeye varırlar.
Futboldaki sıkıntının, kaosun, krizlerin 5-6 tane sorumlusu var!
Kim bunlar? Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek, Bülent Yıldırım, Fırat Aydınus, Mete Kalkavan, Ali Palabıyık...
Talimatları yazanlar bu hakemler!
TFF genel kurulunu belirleyen bu hakemler!
TFF’yi batıran bu hakemlerin aldıkları maaşlar.
Milli Takım’ın başarısızlığı bu hakemlerden kaynaklanıyor.
Seyirciyi tribünlerden Cüneyt Çakır kaçırdı.
Fatih Terim ile Arda’nın arasını Fırat Aydınus açtı. (Emre Belözoğlu düzeltti.)
Medyaya kulak verdiğinizde sanırsınız ki; bu 5-6 hakemi yok edince, Türk futbolunun hiçbir meselesi kalmayacak.
Hakemler dışında herkes, her şey çok düzgün.
Yusuf Abi (Namoğlu) hata yapmaz, çok düzgün adamdır.
TFF yönetimi derseniz, asla yanlış yapmazlar.
Kulüpler Birliği’ne baksanız hepsi işinin ehli insanlar! Kulüpler para basıyor.
Medya derseniz, çok titizdir. Her şeyin doğrusunu yazar, söyler. Her biri oyun kurallarını yemiş, yutmuştur...
Ah hakemler siz olmasanız var ya;
Bugün F.Bahçe, Şampiyonlar Ligi şampiyonuydu.
Trabzonspor’un Avrupa’da 2 tane finali vardı.
G.Saray’ın borcu sıfırdı.
Beşiktaş finallerin takımıydı.
Mustafa Denizli Real Madrid’in hocasıydı.
Şenol Güneş İngiltere Milli Takımı’nı çalıştırıyordu.
Ersun Yanal UEFA’da yılın teknik direktörü seçilmişti.
Milli Takım derseniz; şampiyonalardan yarı final oynamadan gelmiyordu.
Hakemlerimiz çok mu iyi?
İyi değiller ama “kötü” sıralaması yaparken inanın hakemlere sıra gelmez.
Kimse aptal değil!
Geçen hafta sevgili Cemal Ersen köşesinde şöyle diyordu;
“...Rosetti gelecek hafta İstanbul’a geliyor. Bu kez sadece maç analizi ve eğitim değil. Süper Lig hakemleri, ilk kez Rosetti’nin karşısında koşacaklar. Yo-Yo kelimesi onlara ne kadar ürkütücü geliyorsa, İtalyan eğitimcinin vazgeçilmezi olduğunun da farkındalar.
Bu testler oldum olası MHK’lerin de canını sıkar. En gözde hakemleri başarısız olursa kahrolurlar! Bir hak daha verir, gerekirse gözden uzak koşturur, sorulunca da “Biz biliyoruz, koştu” derler! Bu kez öyle olmayacağı aşikâr. Elin İtalyan’ını da mı kandıracaksınız? Kandırabilirseniz, pes derim.”
Peki, bu yazıdan 72 saat sonra ne oldu?
1) Atletik testler, salı günü saat 15.00’te Marmara Üniversitesi sahasında yapıldı. İçeriye gazeteci ve kamera sokulmadı.
2) Kısa mesafeli koşular yapılmadı. Herkes koştu denildi. Rosetti, testlerden bir gün sonra İstanbul’a geldi.
Sevgili Cemal Ersen; bırak İtalyan’ı kandırmayı, MHK kendisinden başka herkesi aptal yerine koyuyor. Sen, ben dahil...
MHK’daki anlayış şu!
1) Oyun kurallarının doğrusunu biz biliyoruz. UEFA veya FIFA’daki kural ve yorumların hiçbir önemi yok.
2) Sahada hakemin verdiği karar bize göre doğruysa mesele yok. Gözlemci notu da buna göre olacak.
3) Biz hakem ataması yaparken, zaten HATA YAPACAK BİR KURUL değiliz.
Nerede olur, Türkiye’de olur?
Gazetede hakem performansı yaz, TFF’de danışmanlık yap, radyoda konuş, yeri gelince televizyona çık, yetmedi bir de hakem scout ekibinde yer al!
Yusuf Abi (Namoğlu) bu iş talimatlara uyuyor mu?
Ahkâm kesenler!
Okumayan, sormayan, araştırmayan, öğrenmeyen yorumcuları elden geldiği kadar uyarmak gerekiyor. Kamuoyunu yanlış ve kirli bilgilerden korumak için.
1) Hakemler derbi maçlarından normal bir maç ücreti alıyor. Derbilerden 2 katı ücret 8 yıl önce Oğuz Sarvan döneminde kaldırıldı.
2) Gözlemci ve temsilci çok farklı görev yaparlar. Görevleri, sorumlulukları, raporları, aldıkları eğitimler farklıdır. Ayrı kurullara bağlıdırlar.
3) 6 hakem uygulaması UEFA, 4 hakem uygulaması ise FIFA organizasyonlarında devam etmektedir.
Kocaeli’nde neler oluyor?
1) İl Hakem Kurulu Başkanı Sebahattin Gökkaya, 40 günü doldurmadan istifa etti.
2) Polis olmadığı için güvenlik gerekçesiyle amatör maçı oynatmayan hakem, Bölgesel Hakem Kurulu üyesi tarafından tehdit edildi.