Yıl 1886, yıl 2016 bu kural hiç değişmedi!

A -
A +

1886, IFAB (Uluslararası Futbol Birliği Kurulu) kuralları belirlediği yıl.
O günden bu yana ofsayt, penaltı, bariz gol şansı birçok değişikliklere uğramıştır.
“Tehlikeli oyun” kavramı 130 yıldır hiç değişmemiştir.
Futbol ayakla oynanır ve ayak mesafesinde oynanır.
Bu, Türkiye MHK’sı talimatı değildir.
Bu, Cüneyt Çakır kuralı da değildir.
Bu FIFA ve IFAB talimatıdır.
“Sow’un ağlara giden topu” için bazılarının iddia ettiği gibi UEFA ve FIFA’ya ya da diğer ülkelerde “burada faul var mı?” diye sorsanız, suratınıza “futbolu biliyor musunuz?” diye şaşkın şaşkın bakarlar, tartışanlara gülerler: Net faul.
Bu bariz gol şansı, penaltı, ofsayt gibi yoruma açık bir konu değildir.

BİZZAT ROSETTİ ANLATTI

Sezon başında Roberto Rosetti’nin Riva’da Süper Lig hakemlerine yaptığı sunumda Atila Türker, Mustafa Çulcu ve Muhittin Boşat’la birlikte ben de vardım.
Rosetti ısrarla şunu söyledi. (TFF internet sitesinde kayıtlı.)
“Oyuncu sağlığı esastır. Başın korunması gerekiyor. Rakibin yüzüne basma ve vurma kırmızı karttır. Sadece top için mücadele olduğunda bunu göz ardı edebiliriz. Şiddet ve acımasızlık yoksa.” 
Bu pozisyonda Sow top için mücadele ediyordu. Şayet top için olmasaydı; rakibinin yüzüne vurmaktan Sow kırmızı kart görürdü. Adamın suratına elinle dokunsan kırmızı kart görüyorsun. Yüzün her zaman korunması gerekiyor.
Bunu seminerde UEFA eğitimcisinden geçen ağustosta yerinde canlı canlı dinledik.

RÖVEŞATA YASAK HAREKETTİR

Kural çok açık ve net. “Makas veya bisiklet hareketi” serbest değildir. Rakibe tehlike söz konusu olduğu sürece röveşata yasaktır. Burada kriter yakınlıktır. Etrafınızda oyuncu yoksa istediğin kadar yüksel, istediğin kadar ayağını kaldır.
Ama yakınındaki adama dokunmayacaksın. Oynama alanında oyuncu yoksa röveşata serbesttir.
Siz oyun kurallarını beğenmiyor olabilirsiniz. Kafanıza yatmıyor da olabilir. Ama üzgünüm yapacak bir şey yok. Futbol, evrensel bir oyun. Kural böyle...

Hayal kırıklığı!

Hakem hocalarını çoğu zaman eleştirmişimdir.
Bu hafta Sow’un hareketi konusunda hocalar arasında “yüzde yüz” fikir birliği vardı.
Bu kural konusunda hiçbir tereddüt yaşamadılar.
Ancak bazı genç meslektaşlarımı şaşkınlıkla takip ediyorum. İyi ki hakem hocaları var diyorum. Doğrusunu öğrenmek isteyenlere yardımcı oldular.

Metin Tokat’a sorularım var!

Orada “röveşata” gibi lezzetli bir konu varken bizim kamuoyu, FIFA yardımcı hakem listesi ile pek ilgilenmez!
FIFA listeleri konusunda bu ülkede en iyi empati yapacak kişilerin başında sevgili Metin Tokat gelir. Yani şu andaki MHK Başkanvekilimiz.
Ben şimdi buradan kendisine soruyorum!
Serkan Olguncan’ı FIFA listesine hangi kriterlere göre aldınız!
Yaşını genç mi buldunuz?
20 Ocak 1979 doğumlu. Kokart taktıktan 9 gün sonra 39 yaşından gün almış olacak!
Core Projesi’ne mi gitmişti? Gitmedi!
İngilizcesi mi çok iyi?
Var mısın Metin Tokat hocam, ilk seminerde yabancı eğitimciye Serkan Olguncan tercümanlık yapsın! 
Geçmişte M.Emre Eysioy, Cem Satman, Serkan Ok yapardı.
Devre arasındaki seminerde de Serkan Olguncan tercümanlık yapsın.
Sevgili Metin Tokat hocam, sen de çok iyi biliyorsun ki; “böyle garip tercihler yapılınca” terfi “edene” de “ettirenlere” de hayır gelmiyor!
İşte son örnek; Fevzi Demirhan kabul gördü mü? 15 Temmuz olmasa da FIFA yapılması hiçbir zaman kabul görmeyecekti. 
Hocam yeri gelmişken bir başka konu daha!
“Ankaralı yardımcı hakemlere maç vereceğim” derken haftalardır İstanbullu yardımcıları galiba unuttunuz?
Orkun Aktaş, Arkın Akgöl, Bülent Gökçü, Aleks Taşçıoğlu, Alpaslan Dedeş...
Belki hatırlayamadıklarım da vardır. Ankara biraz fazla kollandı.

Hakem haklı beyler!

Cumartesi akşamı Bülent Yıldırım 2 tane penaltı çaldı.
Memleket ayakta!
Pazartesi akşamı Cüneyt Çakır 2 tane penaltı çalmadı.
Memleket yine ayakta!
Konunun uzmanları ekranlarda “pilottan, kale arkasından, yandan ortalama 100 defa” izlediler. Hem yavaşlatılmış, hem normal akışıyla...
Buna rağmen ikiye bölündüler. Yüzde yüz bir kanaat oluşmadı. İşin içinden çıkamadılar. 
Çok mu zor “hakem haklı beyler” demek! 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.