Dilimizde tüy bitti!

A -
A +

Defalarca yazdık söyledik, burası Türkiye!
22 hakemle Süper Lig’i döndüremezsiniz diye!..
Israrla İngiltere’yi örnek aldıklarını söyleyen MHK Başkanımız bakın ne diyor; “22 hakemimizden 7’si cezalı, 4’ü sakat. Bu hafta ligde ve kupada görev veremeyiz. Geriye 11 hakem kaldı.” 
Günaydınnnn!. Sabah oldu!..
Ben daha başka bir şey söyleyeyim…
Şu anda Trabzonspor maçlarına verebilecekleri 2 ya da 3 hakem ellerinde var-yok!
Fenerbahçe derseniz 3 ya da 4 hakem yine var-yok!
Daha bitime 18 hafta var! Bunun kupası var, TFF 1.Ligi var!
Ey TFF koltuklarında oturanlar; 2 yılda hakemlik kurumu ne hale geldi, farkında mısınız?
Bu sorulara cevabınız var mı?
 MHK’ya 4 tane çok net sorum var!
1) Önceki gün FIFA kokardı taktığınız yardımcı hakemin koşulardaki “CODA testini” geçerli kabul ettiniz mi?
2) Söz konusu hakem 2 defa ihtar aldı mı, araya giren diğer yardımcı hakemler sayesinde 3’üncü defa koşturuldu mu?
3) Fitness mentörü Tuba Kızılet Bozdoğan, araya girenlere bu durumu MHK’ya ileteceğini söyledi mi?
4) Konu size intikal etti mi? Bu durumdan haberiniz olduysa ne yaptınız?
39 yaşında FIFA yaptığınız hakem ilk atletik testinde koşamazsa tabii ki bu sorulara cevap vermek kolay değil.
 MHK her şeyin doğrusunu bilir!
Önceki eğitimcimiz Jaap Uilenberg’e ya da UEFA’dan herhangi bir danışmana oyun içindeki bir pozisyonu soracak olsanız alacağınız ilk cevap şudur:
“Sen ne düşünüyorsun?”
Hatta ortamda bir başkası varsa onun da görüşünü sorarlar.
Geçmişte Uilenberg nice ipe sapa gelmez hakem çıkışlarını hep saygıyla dinlemiştir.
Fakat mevcut MHK’da böyle bir durum asla söz konusu değil!
Dedikleri her şey doğrudur, hata yapmazlar.
Talimatları, oyun kurallarını en iyi onlar bilirler!
Sormak, sorgulamak suçtur!
 “Aksettirme”     bile aksetti!
 Sevgili Cemal Ersen’in haberinden okuduk.
Roberto Rosetti, Antalya’daki seminerde hakemlere gündem dışı bir konuşma yapıyor ve şunu söylüyor; “Bu odada konuşulanları dışarıya farklı aksettiren adam değildir. Adam olamaz.”
Bu konuşma ertesi gün alt manşetti! 
Demek ki; değişen bir şey yok, “aksettirme” aynen devam ediyor!
Birbirine karıştırmayın!
Atletik teste başlayıp sakatlanan hakem “başarısız” sayılır.
Teste hiç başlamayan hakem ise “sakat” kabul edilir.
Buraya kadar itirazı olan var mı? Yok!
Usul ya da sistem böyle mi? Böyle!
FIFA hakemi Alper Ulusoy atletik testi tamamladı. Ama kendisini zorladı, 1 ay sakatlığı göze aldı? Sakatlandığını hissettiği anda koşuyu bırakmadı.
Niye böyle bir riski aldı? “Başarısız” sayılmamak için! Belki başka hakemler de aynısını yaptı.
Ama Fırat Aydınus koşuya başladı, TFF sitesinde resmi var. Sakatlandı. Yani “başarısız” oldu. 
Ama MHK ne diyor? “Hakemimiz sakatlandı” açıklamasını yapıyor.
MHK, “sakat” hakemle “başarısız” hakemi bilerek ve isteyerek bir kabul ediyor.
Şimdi soru şu; bundan sonraki bütün klasmanların atletik testlerinde hakem koşamayacağını anladığı anda “sakatlandım” diyerek yarıda bırakırsa; Fırat Aydınus ayrıcalığını yaşayabilecek mi?
Bu arada şu mazeret koşularının gün ve saatini önceden duyurun da bilelim. Sonra da kalkıp kimseye “Biz bir şey saklamıyoruz” demeyin.
 Köstebek arıyorlar!
Şeffaf olanlar, içeride söylediklerini dışarıda da söyleyebilecek olanlar; köstebek aramazlar. Tabii gizli-saklı iş yapmıyorsanız!
MHK Başkanı, dışarıya sızan haberlerden rahatsız olmuş.
Önce kuruluna bakacaksın, hangi üyeler hangi kontenjanlardan içeri girdi? Hangi üyelerin hangi televizyoncularla samimi?
Seminer yaptığın otele bakacaksın kimler kalıyor?
Daha sayayım mı?..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.