Ligin ikinci yarısında ipin ucu iyice kaçtı!

A -
A +

Süper Lig’in son 10 yıldaki kırmızı kart sayılarını inceledim. TFF sitesinde ve kendi kayıtlarımda var.        Kırmızı kartlar, bu sezon yüzde 20 azalmış. Hele ligin ikinci yarısında ipin ucu iyice kaçmış. Yüzde 40 azalmış.
Şöyle desem; “Ligimizde rakibe saygı arttı, fair-play yükseldi, oyuncular sert futbolu bıraktı! Hakeme saygı arttı!” 
Bana inanır mısınız ya da bana “haklısın, doğru söylüyorsun” diyen çıkar mı?
1) Geçen yıl ilk 32 haftada 90 kırmızı kart çıkmış. (Maç başına 2,8)
2) Bu yıl ilk 32 haftada 72 kırmızı kart çıkmış. (Maç başına 2,2)
3) Son 15 haftada ise 26 kırmızı kart çıkmış. (Maç başına 1.7)
Kırmızı kart ortalaması 2,8’den, 1,7’ye düşmüş.
Peki sebep?
MHK’nın bu sezonki üstün başarısı mı?
Hayır!
MHK, oyuncu atmayan hakemi makbul sayıyor.
Değer veriyor, sarıp sarmalıyor, kolluyor! 
Hakem de doğru yaptığını sanıyor.
Gelecek olan yeni MHK; (kim gelirse gelsin) bu kadar müsamaha göstermeyecektir.
Bu sezon eyyam tavan yapmıştır.

Uilenberg’den önce
Uilenberg’den sonra

Türk hakemliği; sistem ve düzen olarak Jaap Uilenberg’den önceki döneme dönmüştür.
Uilenberg döneminde hatalı hakem kararı analiz edilirdi. Hakemin hatta o maçın gözlemcisinin görüşü sorulurdu.
Ve doğrusu anlatılırdı.
Her hakem UEFA ya da MHK’nın düşüncesini ve doğrusunu öğrenirdi.
Şimdi hakem kural hatası yapıyor, siyah-beyaz hatayı gözümüze sokuyor, gözlemci rahatsız olmuyor, MHK’nın zaten umurunda değil.
Ne oldu?
Hakemin ve gözlemcinin inanırlılığı kalmadı!
Gencecik FIFA hakemlerimiz var. Yarın Edirne’nin ötesinde böyle maç yönettikleri takdirde bavulları ellerine verilecek.
Hakemlik önce yetenek sonra cesaret işidir. İnanın bütün emeklere çok yazık oldu!

UEFA değil, Riva kriterleri!
1) Giden MHK, hakemlere “Top ele çarptığı zaman penaltı verin. Anlatamıyoruz, verin penatıyı gitsin” demişti. UEFA’nın istedikleri ve standartları göz ardı edilmişti.
2) Bugünkü MHK Başkanı Yusuf Namoğlu yardımcı hakemlere ofsaytlarda; “Şüpheliysen oynatma!” diyor. Dünya golü teşvik etmek için senelerdir yardımcı hakemlere “şüpheliysen oynat” der.
3) Sahaya yabancı madde atılırsa, maç tehlikeye girerse bizdeki anlayış; “Maçı oynat, masaya getirme!”dir. Dünya, “maçı oynatma, müsabakayı tatil et” diyor.

Neşter zamanı geldi!
TFF, Mali Genel Kurul tarihini ilan etti. Gelinen nokta itibarıyla kurulların acilen yenilenmesi gerekiyor.
MHK, Tahkim Kurulu, PFDK ve Temsilciler Kurulu’nun tamamen değiştirilerek yenilenmesi “acil bir ihtiyaç” olarak ortada duruyor.
TFF, bu kurulları acele etmeden “liyakatı dikkate alarak” yenilerse bir miktar kredi sağlayacaktır.
Aksi takdirde işleri çok zor! Rıdvan Dilmen ve Saffet Sancaklı’nın bu çıkışları tesadüf değil.

Üzülüyorum!
Bazı hakemler bugünlere gelebilmek için ne emekler verdi.
Yıllarını verdiler! Terlerini, gözyaşlarını akıttılar.
Büyük fedakârlıklar!..
Bunların hepsine şahitlik ederim.
Ancak bu MHK bazı hakemleri öyle bir yıprattı ki; toplumda onlara güven kalmadı.
Bırakın hakemlik hayatlarını, hakemlikten sonraki hayatları bile tehlikeye girdi.
Az maça çıkmak veya hiç maça çıkmamak bugünlerde büyük şans!

3 ihtimal de çok korkunç!
Bir kulüp başkanı kendi maçına çıkacak olan hakemi ve rakibinin maçına çıkacak olan hakemi 4 gün öncesinden biliyor. 
Yakın çevresiyle paylaşıyor.
“Tesadüf” veya “tahmini tuttu” diyenler çıkabilir.
Saf insanlar için bir ihtimaldir.
Peki biz diğer ihtimalleri konuşalım.
1) MHK, Kulüp Başkanına göndereceği hakemi bir hafta önceden bildiriyor.
2) Kulüp Başkanı, MHK’dan isim vererek hakem istiyor.
3) Riva’dan, kulüp başkanına servis yapanlar var.
Bu 3 ihtimal de çok tehlikeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.