Bu hafta bu maçları hak ettiler!

A -
A +

28. haftanın hakem tayinlerini analiz edecek olursak; MHK form tutan hakemlere dinlendirmeden maç vermeye devam ediyor.
Geçen hafta maç yöneten bazı hakemlerin performansının altını çizmek gerekir.
1) Halil Umut Meler: Antalyaspor-Bursaspor gibi çok zor bir maçı kontrolü altında tuttu. Verilen gol ve verilmeyen gollerdeki yardımcı hakem kararlar ders niteliğinde doğru kararlardı. (Son 10 haftada 9 maç)
2) Ümit Öztürk: Kayserispor-F.Bahçe maçında Rumen teknik adam Sumudica’ya maçın hemen başında otoritesini hissettirdi. Bu son zamanlarda hakemlerin pek dikkat etmediği bir uygulamaydı. (Son 11 haftada 10 maç)
3) Mete Kalkavan: Yönettiği Osmanlıspor-Konyaspor maçı sadece bu takımları değil diğer takımları da ilgilendiren kritik bir karşılaşmaydı. Kusursuz bir maç yönetti. Penaltı pozisyonunu doğru süzmesi, puan cetveline adaleti yansıttı. (11 haftada 10 maç)
4) Barış Şimşek: Beşiktaş-A. Alanya maçında kullandığı kartlarıyla genel olarak takdir topladı. (Son 10 haftada 7 maç)
MHK, bu 4 hakemi bu hafta da maç vererek ödüllendirmiş.
Ancak Fırat Aydınus’un G.Saray-Trabzonspor maçında Pereira’ya göstermediği bir kırmızı kart var. Trabzon 80 dakika 10 kişi oynayabilirdi. MHK bu hatayı dikkate ve ciddiye almamış olacak ki; çok zorlu bir Konyaspor-Sivasspor maçına tayin etmiş. 
Yaşar Kemal Uğurlu da bu hafta 4. hakemlik görevi aldığına göre Akhisar’da Emre Belözoğlu ile laf dalaşında haklıymış!

Çok ama çok önemli!

Şu anda dünyanın sonuçlarını merakla beklediği çok önemli 5 seçim var.
1) 16 Nisan’daki Hakem Derneği Genel Başkanlık seçimi,
2) 12 Mayıs’taki Irak’taki seçimler,
3) Haziran 2019’daki TFF genel kurulu,
4) Mart 2019’daki yerel seçimler,
5) Kasım 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçimi
Dolardaki şu son dalgalanmada Hakem Derneği seçimlerinden kaynaklanıyor!
Piyasalar, hatta FED faiz açıklamadan önce Hakem Derneği seçim sonuçlarını bekliyor!

Ey TFF ve kurulları!

Ey PFDK, ey Tahkim Kurulu bu hakem ve gözlemcilere ceza verirken; kendinizi bu kadar kaptırmayın.
1 yıl, 2 yıl ceza alan kulüp yöneticileri görevlerine devam edebiliyor. Hapis cezası alanlar... Hatta TFF yöneticisi ceza bitiminde, dönüp icra kurulu üyeliğine kaldığı yerden devam edebiliyor.
Peki, söz konusu hakem olursa; 3 aydan fazla ceza alınca, ömür boyu TFF’nin kapısından geçemiyor.
Ömür boyu hukukçuluk yapamamak, ömür boyu kulüp yöneticiliği yapamamak diye bir ceza var mı?
Bu ceza, vicdanlarda kabul görmüyor. Bu bir disiplin cezası olamaz. Çünkü cezayı gerektirecek bir ihlal yok. 
Disiplin yargılamalarında “şüphe” sanığın lehine kullanılır. 
Disiplin yargılamalarında, kurul “niyet” okumaz. 
Bu, daha önce verilmiş bütün cezalarla çelişen bir karar.
PFDK’nın bu içtihadına ve daha önceki verdiği kararlara bakarsak; bu çok net görülmektedir.

O zaman siz de sorumlusunuz!

İstanbul İl Hakem Kurulu Başkanı Aydın Kankaş PFDK’ya sevk edildi. Kurul da, 4 ay hak mahrumiyeti cezası verdi.
Kankaş 5 yıl başkanvekilliği ve son 3 yıldır da il hakem kurulu başkanlığı yaptı.
İstanbul’da yılda toplam 52 bin maça hakem ve gözlemci atayan kurulun başkanı.
- 26 bin tane amatör maç.
- 26 bin tane de turnuva, futsal, plaj futbolu maçı vs.
- 2 bin hakem ve gözlemciden sorumlu.
8 yılda kaç MHK geldi, geçti. Kaç TFF yönetimi ama 3 Nisan günü öğleden sonra sakıncalı olduğu anlaşıldı ve PFDK 4 ay hak mahrumiyeti cezası kesti!
Aydın Kankaş sakıncalı ise; TFF, MHK da aynı oranda sakıncalıdır. 8 yıldır böyle bir sorumluluğu nasıl verdiniz?
Soru şu; Hakem Derneği Genel Başkanlığına adaylığı gündeme gelmeseydi; bu süreç yaşanır mıydı?
Bu arada iyi uykular ASKF, iyi uykular MHK!...

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.