Cüneyt Çakır’ın arkasında kim var!

A -
A +

UEFA ya da FIFA’ya Türkiye derseniz; akıllarına ilk Cüneyt Çakır geliyor.                
Cüneyt Çakır, bir doktora tezi konusudur.
Ne yer, ne içer? Kimlerle, nasıl çalışır, zamanı nasıl yönetir? Hangi vakit dinlenir?
Kariyerine yaklaşabilecek bırakın Türkiye’den; dünyanın bir başka ülkesinden bile bir hakem yok.
Kimse yetişemesin diye her sezon, çıtayı biraz daha yukarı taşıyor.
Duraklama veya tempoyu düşürme hiç yok.
…Ve bu bir Türk. Arkasında, lobiler, markalar, sponsorlar yok. Ama ülke, onun hata yapması için tetikte, eleştirmek için hazırda bekliyor!
Son yönettiği Liverpool-Barcelona maçı; birkaç finale bedeldir.
Belki finaller hatırlanmayacak, ama bu yarı final hiç unutulmayacak.

Rosetti sınıfı geçti!
Elli bir yaşındaki Roberto Rosetti, Ağustos 2018’de UEFA Hakem Kurulu Başkanı oldu. Dokuz ay gibi kısa bir sürede UEFA hakemliğine damgasını vurdu.
Şampiyonlar Ligi’nde son 16’da VAR’a geçti.
VAR’a inandığı ve takip ettiği isimleri sürdü.
Çeyrek finalden sonra 4. hakemleri de Elit Kategori’den kullandı.
Ülkesinde VAR uygulanmayan elit hakemlerin eksiklerini tamamladı.
Ve maçlar “VAR yokmuş gibi” yönetildi.

Bu filmi çok seyrettik!
G.Saray-Beşiktaş derbisinin hakemi Bülent Yıldırım’ı asmadan önce maçı şöyle sakin bir kafa ile tekrar hatırlayalım.
- Beşiktaş toplam 6 sarı kart görmüş, 3’ü itirazdan.
- Ofsayttan yenilen gol, penaltı ve kırmızı kart yok.
- Saha ve seyirci olayları yok.
- Tribüne gönderilen antrenör yok.
- Hakem raporu, küfür, sevk ve ceza yok.
Peki, ne var?
- Beşiktaş aleyhine çalınan fauller var.
- Haksız iki sarı kart var.
- Luyindama’nın Atiba’ya hareketine çıkmayan sarı kart var.
Başka ne var?
Taç Caner’den çıktı. Ve o pozisyon gol oldu.
O tacı kullanan ve golü atan taraf Beşiktaş olsaydı; memleketin yarısı o pozisyon için bu defa “taç değildi” diyecekti.
Hakem, Beşiktaş’ın kimyasını, psikolojisini bozdu.
Eee... Sen de bozulma!
Elin oğlu maçı 3-0’dan 4-3’e getiriyor. Liverpool’u, Tottenham’ı gördük.
“Bu sezonki” F.Bahçe, G.Saray’a karşı 2-0’dan, Beşiktaş’a karşı 3-0’dan maçı beraberliğe taşımadı mı?
Hakem diyelim ki; G.Saray’ı arkasına aldı, Beşiktaş’ı, Başakşehir’i karşısına almayı göze alabilir mi?
Şimdi Bülent Yıldırım’ı G.Saray mı kurtaracak?
Bülent Yıldırım; Şenol Güneş’in hatalı kadro tercihini, hamlelerinin hiçbirinin tutmamasını, etkisiz ve kötü futbolun üstünü örtmüştür.

MHK’ya bravo!
MHK, kısa süre içinde rahatlıkla VAR’da oturabilecek yeni isimler kazandı.
Son 10 haftada Suat Arslanboğa, Koray Gençerler, Mustafa Öğretmenoğlu, Serkan Çınar, Abdülkadir Bitigen gibi isimler VAR’da ciddi performans göstermeye başladılar.
İlk 20 hafta, bu hakemler VAR’a pek yanaştırılmamıştı.

On yılda 3 hakem!
Yeni hakem talimatları yayınlandı. Hayırlı olsun.
MHK’ya 24 Süper Lig hakeminin sayısının 43’e çıkarabilme imkânı verildi.
On dokuz hakem, yukarıya alınacak.
Son 10 yılda Süper Lig kadrosuna alınan hakemler içinden üç büyüklerin maçına verilebilen hakem sayısı sadece üçtür. Dört değildir.
Bütün mesele en doğru 19’u yakalayabilmek.
Diyelim, yakaladınız; bu defa da doğru eğitim ve gelişim olacak mı?

Riva “sevki” kaldırdı!
Yaklaşık iki aydır; TFF Hukuk Müşavirliği PFDK’ya sevk işini askıya almış durumda.
Neden?
1 Haziranda TFF genel kurulu var. Aman bir tatsızlık çıkmasın.
Saha-seyirci olayları ve hakaretten sevk hiç yok. “Hakem art niyetliydi, kötü niyetliydi, eyyamcı” diyenleri Riva hiç duymuyor.

Bizim kodlarımız    uygun değil!
Finale hiç beklenmeyen iki takım kaldı.
Memleketimiz; Liverpool-Barcelona ve Ajax-Tottenham maçlarına, hakemlerine ve skorlarına hayran kaldı.
UEFA’nın Elit Kategori’de toplam 26 hakemi var.
Biraz fantezi olacak ama bu 26 hakemi TFF, bir sezonluğuna kiralasa.
İnanın bugünleri ararız. Bizim meselemiz hakem veya MHK meselesi değil! Bizim toplumsal kodlarımız; futbol maçında mağlup olmaya uygun değil.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.