HAKEMLER; Trabzon maçlarına çıkmak istemiyorlardı!

A -
A +

Abdullah Avcı gelinceye kadar, MHK'ları en çok zorlayan konu Trabzonspor maçlarına hakem bulmaktı!
Öyle ki; hakemler, Trabzonspor maçlarına çıkmak istemiyorlardı!
Abdullah Avcı, iki defa şampiyonluğu ucundan kaçırmış bir teknik adam!
Yayıncı kuruluşta yorumculuk yaparken, hakem kararı tartışmaktan hep kaçındı! Fikri sorulan tartışmalı pozisyonlar için susmayı tercih etti.
Şimdi de Trabzonspor'da bir anlayışı değiştiriyor.
Artık gündemlerinde hakem yok!
Pereira bu ligin hakemle ve rakiple en fazla itişen kakışan oyuncularındandı.
Abdullah Avcı, onunla yolları ayırdı.
Dikkat ediyor musunuz; Trabzonspor'da tam üç aydır hakem konu edilmiyor. (Abdullah Avcı'nın ilk maçı 9. haftadan bu yana 83 gündür!)
Herkes işine yoğunlaşmış durumda!
Hatta buna Başkan ve yönetim de dâhil.
Hakemler de Trabzonspor maçlarına rahat çıkmaya başladılar. Ve puanlar birikmeye devam ediyor.
Kırmızı kart gören, sürekli hakeme itiraz eden oyuncu tipi kalmadı!
Abdullah Avcı geldikten sonra bu takım, sadece bir tane kırmızı kart gördü!
O da Pereira! (10. hafta A.Gücü maçı.)
Herkes enerjisini futbola harcıyor!
4. haftadaki G.Antep-Trabzon maçından sonraki ertesi sabah Riva'yı taraftarlarla basmaya giden ve oradan canlı yayında "Buraya geleceğimizi söyledik, geldik; Nihat Özdemir ortada yok" diye bağıran Ahmet Ağaoğlu da sanıyorum; bugün "Keşke yapmasaydım, bunlara gerek yoktu" diyordur.
Ligde bütün enerjisini sahaya harcayan takımlar karşılığını alıyor!
Buna en güzel ve en son örnek Trabzonspor!

"Çizgi" herkesi kurtardı!
Şimdi de F.Bahçe, bir haftadır enerjisini "çizgilere" harcıyor!
Başkanından, teknik direktörüne kadar...
"Çizgi"; oynanan futbolu, yapılan yanlışların hepsini örttü!
Bakın; bu hafta 25. haftanın maçları oynanıyor!
Bugün ligdeki 21 takımdan 20’sinin santraforunu ortalama bir futbolsever bir çırpıda söyleyebilir.
Peki; F.Bahçe'nin birinci santraforu kimdir? Mesela "yarın Karagümrük'e karşı hangisi oynar?" tahmin edebilmek kolay mı?
"Çizgi" olmasaydı; memleket bir hafta bütün bunları konuşacaktı, tartışacaktı!

VAR odası, sahneye çıkıyor
MHK, bu hafta maçlardan birisindeki VAR uygulamasını kamuoyuyla paylaşacak.
Herhangi bir pozisyon nasıl inceleniyor?
Topa ilk temas anı; nasıl tespit ediliyor?
Çizgiler nasıl çiziliyor?
Hakem ve VAR arasındaki iletişim nasıl oluyor?
Bütün bu sorulara cevap bulunabilecek bir video paylaşılacak!

Cezaya giren hakemler!
1) Ümraniye-Samsun maçının kural hatası yapanhakemiRamazan Keleş ve ekibi şu an için "sezonu kapattı" gözüküyorlar.
2) Dört hakem "dikkat çekecek derecede" dinlendirilecek.Ancak hiçbirinin hakemliğinin bitirilmesi sözkonusu değil! (Alper Ulusoy, Atilla Karaoğlan, Mustafa Öğretmenoğlu, Suat Arslanboğa)

MHK'nın mesajı çok net!
F.Bahçe-G.Saray derbisinin VAR ekibi, olduğu gibi hafta içinde hemen lig ve kupa maçlarında yer buldu.
Ali Palabıyık, Serkan Olguncan; Konya-Beşiktaş.
Serkan Tokat; Y. Malatya-Trabzon maçında VAR oldu.
MHK, cesur davrandı!
"Hakemlerimin arkasındayım" dedi.

Küfür kötüdür!
Küfür ayıptır; hoş görülmez, savunulmaz. En azından biz böyle biliyorduk.
Bu futbolcu da olsa, teknik adam da olsa, hatta sağlık çalışanı da olsa...
Hele de "küfreden oyuncu" bir kulübün resmî hesabından şöyle savunulamaz!
- Kayıt iradesi dışında çekilmiş ve kaynak belli değilmiş!
- Hakem ve temsilci raporlarında yokmuş!
- Küfrün muhatabı belli değilmiş! (Sanki küfür İstanbul trafiğinde ya da golü kaçırdığı için edilmiş!)
Bakın; Arda'ya verilen iki maçlık cezanın hukuki dayanağı olmayabilir. Raporlarda yoktur, elde "resmî bir görüntü kayıt" yoktur!
Ancak; siz "küfreden" kaptanlık pazubendi taktığınız futbolcunuzu meşru bir iş yapmış gibi savunuyorsunuz!
Ne yazık ki; buna 68 yaşındaki Fatih Terim de dâhil.
Cezaya itiraz edin; ama Arda'ya da kulüp olarak "hatırı sayılır" bir para cezası verin! Küfrü meşrulaştırmayın!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.