Yeni TFF Başkanı'na açık mektup…

Sayın Mehmet Büyükekşi’nin iki hafta sonra TFF Başkanı olması bekleniyor. Son üç yılda Türk futbolu hiç olmadığı kadar geriye gitti.

Sebepler belli. Haziran 2019'dan bu yana hiçbir konuda ileriye gidilemedi. Biraz hakemler beceriyorlardı, ona da sağ olsun belli ve bilinen mihraklar engel oldu... Bir yıllığına gelecek olan yönetimin yapacakları belli. Dirayetli olurlarsa, bir dört yıl daha şansları olur. Aksi takdirde açık söyleyelim yılbaşını göremezler!

Sayın Büyükekşi, yönetiminizi belirlemekte ne kadar özgür kalacaksınız bilemem. Ama ben size formülü veya en kestirme yolu söyleyeyim.

1) Kurulları işin ehli insanlara teslim edin. Yetmez, asla işlerine karışmayın. Hiçbir TFF yöneticisi kurulların işine burnunu sokmasın. Bunun gizli ve saklı kalması mümkün değildir.

Bu konunun ihlali, adil rekabetin önüne geçen bir numaralı sebeptir.

2) Başta Süper Lig ve 1. Lig'deki kulüplerin hepsi eşittir. Hiçbirinin, bir diğerinden farkı yoktur. Başkanlarının hepsi eşittir. Kapalı kapılar ardında hiçbiri ile görüşülemez. Liste alınmaz, liste onaylatılmaz. Pazarlık yapılmaz. Ticari işlere girilmez. Riva yolgeçen hanı olmasın.

3) Temsilciler Kurulu, temsilcileri özgür bırakacak. Raporlara karışılmayacak. Temsilci, yazacağı rapor kimseden işaret beklemeyecek.

4) Bütün hakemler eşittir. Hiçbiri prens değildir. Prensler sonunda prenses oluyorlar! Bunun örneklerini canlı canlı yaşadık ve gördük.

"Nihat Bey’i fazla suçlama!"

Tam yazımı bitiriyordum ki; olan biteni uzaktan izleyen duayen bir futbol yöneticisi dün beni aradı…

"Nihat Özdemir'i bu duruma düşüren Servet Yardımcı'dır. Nihat Bey bunu çok geç ya da ancak bugünlerde anlamıştır.

Servet Yardımcı kendi önünü açmak için her şeyi yaptı. Son altı ayı şöyle bir düşün. Aklı başında bir TFF Başkanı bu tuzaklara nasıl düşer? Ancak Servet'i dinlerse ya da ona böyle teslim olursa... Anladın mı?"

Takdir kamuoyunun.

Yardımcı’nın kulağıyla duyması lazımmış!

Servet Yardımcı, TFF Başkanı olmak için her şeyi deniyor.

1. Lig kulüplerinin hesapta destek açıklaması hiç karşılık görmedi.

Yapay ve zorlama olduğu her hâlinden belli oldu. Ankara'dan onay çıkmadı. Yakın çevresine "Bunu kulağımla duymak istiyorum" diyormuş. Mehmet Büyükekşi'nin adaylığını Anadolu Ajansı üzerinden açıklamış olması yetmemiş!

Temsilciler mağdur!

Maçlarda görev alan "Temsilciler" çok dertli.

Dört yıldır bir kuruş zam almadılar. Masraflar üç kart attı.

Temsilciler Kurulu Başkanı, kendi yerini korumak için kılını kıpırdatmıyor.

Federasyon’a ağzını açıp, "Arkadaşlar mağdur oluyorlar" diyemiyor.

Otel, ulaşım, vs. bu kadar artarken bunu dile getirmekten aciz bir başkan var!

Neden? Yedi yıldır o koltukta. O koltukta oturmaya devam etmek istiyor. Şansı kalmadı ama...

Mete Kalkavan üst üste tam beş defa!

1. Lig play-off finallerinde son beş yılda üst üste beş finalin VAR'ında da Mete Kalkavan vardı. 

Çare yabancı MHK Başkanı'dır!

Kariyeri olan, adı kabul görecek bir yabancı MHK Başkanı getirilmelidir.

Mevcut süreç yerli MHK Başkanı için uygun değildir.

Kulüpler ellerinde oyuncak olacak bir MHK Başkanı istiyor. Bu artık, çok açık.

Ve buna da çanak tutan bir federasyon işbaşında. Hakemlerin sağlık muayeneleri ve atletik testleri şeffaf olmalı.

Yerli MHK Başkanı olacaksa işin içinden çıkacak tek adam Ufuk Özerten'dir.

Açık açık yazmak istedim. Bu altı ay bana çok şey öğretti. Kitabını yazmaya niyetim var. Sadece şahit olduklarım yeter.