Bizimkiler

A -
A +
Murat uzun zaman sonra Taksim'i gezmiş, onu anlatıyor
MURAT: Toma'lar oradaydı hâlâ... Resim çektirdim...
SERDAR: Toma kim?...
...
GARSON: Efendim buraya yiyecek sokmak yasak...
EMİN: Tamam tamam... Bitiriyoruz hemen...
...
Talip bir haber için Spor Servisi'ni arıyor;
"-Alo Ercan, Murat'ı verebilir misin?..."
-Murat ben, buyur...
"-Ha Murat pardon ya, Ercan'ı verebilir misin?..."


TEMEL'iN YERi
Turist kafilesi Sultanahmet'i ziyaret ettiğinde Dikilitaş'ın yaşını tercüman Temel'e sormuş...
Temel kendinden emin bir şekilde cevap veriş:
"-Bin yedi yıl, iki ay, beş gün..."
Kafile bu cevaba çok şaşırmış ve içlerinden biri Temel'e hemen sormuş:
"-Bu kadar milimetrik hesabı nasıl yapabiliyorsun?..."
Temel kasıla kasıla cevap vermiş:
"-Ben bu işe girdiğimde bin senelik olduğunu söylemişlerdi... Ben de yedi yıl, iki ay, beş gündür buralardayım..."

krampon
SLOVAKYA hükümeti; para birimlerini, 'Holosko' olarak değiştirdiklerini açıkladı...
"garnett"
...
TFF'NİN, milli takıma geri dönen Fatih Terim'in kontratına, "İngilizce röportaj veremez" maddesini koyduğu öğrenildi...
"vashtanerada"
...
ERSUN Yanal'dan hakeme penaltı veryansını: "Fenerbahçe'nin yenilmek için hakemlere ihtiyacı yok..."
"kolonborna"

tuzaktan kumanda
(...KANAL D / Ben Bilmem Eşim Bilir)
İLKER AYRIK: Eşiniz nasıl bir insandır, en sevdiğiniz huyu?...
YARIŞMACI: İyi bir insandır, insanlarla iyi anlaşır, iyi bir işi var ve evin tek çocuğu... Her şey ona kalacak...
Xxx
YARIŞMACI: ADAM: Bu çok zor hayatım, gücüm tükendi!...
YARIŞMACI KADIN: Bak ya bunu yaparsın, ya bana yarın araba alırsın...
Xxx
İLKER AYRIK: Eşinizle nasıl tanıştınız?...
YARIŞMACI KADIN: Eşim ve ailesi karşı komşunun kızına görücü gelmişlerdi... Beni daha atletik ve güzel görünce bize gelip beni istediler...

itiraf reyonu
(...isim: özer ...şehir: urfa ...yaş: bilinmiyor)

Mübarek dedem egzama hastasıydı...
Biz çocukken parmaklarına bakıp "Uf dede" derdik...
Parmakları acayip kaşınırdı... Baharat düşkünüydü... Bunun için defalarca doktora gitmişti...
En son gittiği doktor çiğ köfteyi yasaklamıştı...
Dedemin doktora sorusu şöyleydi;
"-İçli köfte yesem olur mu?..."
İşte sözün bittiği yer... Malzeme aynı farkı pişmiş olması...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

hayata dair
İnsanlar dünyanın güvenli ve düzenli bir yer olması için yıllarca çalıştılar...
Ama kimse bunun ne kadar sıkıcı olabileceğinin farkında değildi...
Bütün dünyanın parsellendiğini, hız limitleri konduğunu, bölümlere ayrıldığını;
Vergilendirildiğini ve düzenlendiğini, bütün insanların sınavlardan geçirildiğini; Fişlendiğini, nerede oturduğunun, ne yaptığının kaydının tutulduğunu düşünün...
Hiç kimseye macera yaşayacak bir alan kalmadı, satın alınabilenler hariç...
Lunaparka gitmek gibi... film izlemek gibi... Ama bunlar yine de sahte heyecanlardı...
Gerçek afet veya risk ihtimali olmadığından, gerçek kurtuluş şansı da ortadan kalkmış oldu...
Gerçek mutluluk yok...
Gerçek heyecan yok... Eğlence, keşif, buluş yok...
(...Chuck Palahniuk)


söz der ki;
"-Bazen kalmak kaçıştır..."
(...Sadece müthiş S.Ö.Z.leri)

bir film diyaloğu
(...As Good As It Gets filminden)
"-Dünyadaki en harika kadının sen olduğunu bilen, dünya üzerindeki tek kişi ben olabilirim..."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.