İtirafım var
9 Aralık 2014 01:00
(...isim: ahmet ...yaş: yirmi ...şehir: istanbul)
Geçenlerde tramvaydayım... Tabii akşam vakti ve yorgunluktan neredeyse öleceğim...
Tıka basa dolu olan tramvayda bir an önce bir yerin boşalmasını umut edip, etrafa bakıyorum...
Neyse ki birkaç durak sonra hemen yanı başımda bir yer boşaldı.
Ben sevinç içerisinde tam koltuğa oturacakken adamın biri omuzuma dokundu:
"-Yav birader sen gel beriye de şuradaki teyze otursun..."
Tabii anlayışla karşıladım, koltuğun önünü açtım...
Tam o esnada adam teyzenin omuzuna dokundu:
"-Teyzeciğim buyur otur..."
Yaşlı teyzenin yüzünü dönmesiyle birlikte önce hepimiz büyük bir şaşkınlık yaşadık, ardından da tramvayın içerisinde bir kahkaha tufanı koptu...
Adamın teyze diye yerime oturtmaya çalıştığı örtülü şirin bir kız çocuğuydu...
Dostluk...
Dostluk; gelecek için parlak bir yıldızdır;
Ruhu güçsüzlüğe düşmekten ve kendini kapıp koyuvermekten alıkoyar...
Çünkü gerçek dosta bakan insan, sanki onda kendi örneğini görür...
Bu yüzden, uzaktaki dostlar yanımızdadır...
Yoksullar zengin olur, güçsüzler güçlü...
Dahası, ölüler yaşamayı sürdürürler...
Dostlara duyulan saygı, onların anısı, özlemi o derece insanın içindedir...
Onun için onların ölümü mutlu, ötekilerin hayatı övülmeye değer sayılır...
Doğadan sevgi ve yakınlık bağı kaldırılsa, hiçbir ev, hiçbir şehir ayakta duramaz...
Tarım bile yapılamaz...
(...Cicero)
Bizim pano
Emin; kırmızı ışıkta beklerken, bir yandan da telefonla konuşmaktadır...
O sırada park etmiş polis arabasındaki trafik polisiyle göz göze gelir...
Anons duyulur;
"-Volkswagen kapat o telefonu kapat..."
Emin camı açar;
"-Abi kusura bakma yaa, görmedim seni..."
Polis, yine anonsla;
"-Sabahın 8'inden beri burdayım, nasıl görmedin?..."
Ana Kumanda
(...BEYAZ TV – Derin Futbol)
RASİM OZAN: Soytarı dedin bana... Daha ne konuşayım?...
AHMET ÇAKAR: Ben sana soytarı demedim... Böyle konuşmaya devam edersen iş soytarılığa gider dedim...
...
SİNAN ENGİN: Off the record söylüyorum...
AHMET ÇAKAR: Len neyi off the record söylüyon, Türkiye bizi seyrediyor!...
...
SİNAN ENGİN: Hocam sen herkese ahkam kesersin, Rasim de "Hoydaaa" der...
AHMET ÇAKAR: Beni Bremen Mızıkacıları'ndaki eşeğe döndürdünüz...
...
RASİM OZAN: Hocam senin tanıdığın mafya falan var mı?...
AHMET ÇAKAR: Var birkaç tane...
RASİM OZAN: Neden Sinan Engin'e bakarak konuştun hocam?...
TERS AÇI
'-GARGIŞ!..'
Krampon...
TFF'DEN açıklama: "Pektemek'in sakatlığını 1 yıl erteledik, oyuncu haftaya oynayabilecek."
...
OSMANLICA'nın liselerde zorunlu hâle getirilmesine ek olarak beden derslerine Osmanlıspor formasıyla gelinmesi zorunlu hâle getirildi.
...
HERKESE "Sen kimsin la?" diye soran Ahmet Çakar'a kaldırıldığı hastanede ileri derecede "Alzheimer" teşhisi konuldu...
Kadının Evlilik Anayasası...
-Akşam istenilen saatte yatılacak, sabah ise, mümkün olan en geç saatte kalkılacak.
...
-Sabah kahvaltısı asla hazırlanmayacak, öğle ve akşam yemekleri hazırlanmaması için bahaneler aranacak.
....
-Mümkün mertebe, kocanın akrabalarından uzakta bir ev tutulacak.
...
-Mümkünse, kayınvalidenin yatılı kalmaması için, türlü planlar hazırlanıp uygulanacak.
...
-Kayınvalide sürekli olumsuz yönleri ile eleştirilecek, değersizleştirilecek.
...
-Sürekli geçmişte yaşanan sıkıntılar ve olumsuzluklar anlatılacak.
...
-Ev temizliğinin dünyanın en zor ve ağır işi olduğu sürekli anlatılacak.
...
-Her gün en az iki saat telefon görüşmesi yapılacak.
...
-Stres atmak için, haftada en az bir kez, mutlaka alışverişe çıkılacak.
...
-Kendisi eleştiri konusu edilmeyecek, böyle bir durum olursa kavga çıkartılarak haklı duruma geçilecek.
Temel bir gün...
Avukat jüri üyelerinin oturduğu bölüme doğru ilerleyip "Sayın jüri üyeleri" demiş;
"-Müvekkilim anne ve babasına son derece saygılı, küçükleri seven, hayatta hiçbir kötülük yapmamış, altın kurallarla yaşamış, bir onur, bir dürüstlük ve centilmenlik abidesidir. Onu herkes sever ve..."
Sanık Temel, yanındaki diğer sanığın kulağına eğilip, "Rezaleti görüyor musun" demiş;
"-Adama çuvalla para verdik, herif gidip bir başkasını savunmaya başladı!.."