Aslında diyorlar ki;

A -
A +

“-Saçımı kestirmeyi düşünüyorum...”
(...Öyle bir niyetim yok ama saçım nasıl sence?...)
...
-Ay çok kötüyüm, moralim bozuk...”
(...Beni eğlendirecek bir şeyler bul, maymunluk yap, oyna, dans et)
...
“-Hayır hayatım, benimle gelmene gerek yok, yalnız da gidebilirim...”
(...Benimle gelmek istediğini söyle, lütfen, lütfen, lütfen)
...
“-Yok canım, kahveye gitmeni neden yadırgayayım ki?...”
(...Nereden buldum ben bu hanzoyu, kahveye mahveye gidiyor bu ya)
...
“-Seni bu kadar mükemmel yetiştiren anneyi çok merak ediyorum açıkçası...”
(...Hayatım artık işi ciddiyete bindirmeliyiz... Ailenle beni tanıştırma vakti)
...
“-Yaa ben burnuma estetik yaptıracağım aşkitom...”
(...Burnumun çok güzel olduğunu ve estetiğe gerek olmadığını söyle bana)
...
“-Annem bugün bana nevresim takımı almış...”
(...Elini çabuk tutsan iyi olur)
...
“-Neden bu kadar iyisin sen ya?...”
(...Bana değer veriyorsun, neden süründürmüyorsun ki ooof off...”

Gündemin kırıntıları

Türk erkeğinin ömrünün 193 günü tıraş olmakla geçiyormuş... 
Geri kalan günler de tıraş yapmakla...
***
Günümüz kadınları için bir işte çalışmak, medeni hâlden önce geliyormuş... 
Hâl böyle iken elbette bir kadın evlenmeyeceği bir programda gelin olacak...

Öğrendim ki; “-Daha yapmadan pişman olduğumuz şeyleri yaparak geçer ömrümüz...”

KRAMPON
BARCELONA’nın dünkü idmanında yaptığı “ortada sıçan” çalışması, yaklaşık 8 saat sürdü...
...
MUSTAFA Denizli; “Attığımız golden sonra Şenol Hoca; futbolcularına ‘Gelin… Gelin… Gelin’ işareti yapmayınca bir şeylerin ters gittiğini anladım…”
...
HER hafta dünyaları kurtaran Muslera, Birleşmiş Milletler tarafından göreve çağrıldı...
...
İLK yarının en iyileri arasına giremeyen Sabri Sarıoğlu, formasını yırtarak sakinleşti...

Bizim pano

Murat, bilgisayarında çalışırken her gün aynı saatte “pat” diye sistemi gider...
Telefonla sistem destek aranır... Kontrol edilir, bir arıza bulunmaz...
Ertesi gün bir daha, sonraki gün bir daha...
Akşam saatleri, işlerin sonuna yaklaşılmıştır, Murat saatine bakar ve der ki;
“-Şimdi yine gidecek sistem...” 
Dediği gibi de hakikaten gider... Müthiş bir rahatsızlık durumu...
“Kendiliğinden kapanıyor” şikâyeti büyüyünce Serdar; “Yahu boşver abi, bu aşağıdakiler işi bilmiyor... Ona bakarsan ben makineyi her gün kapatıyorum, sabah bakıyorum yine açık...” 
Problem aylar sonra dün anlaşılır ki; Serdar giderken kendi bilgisayarı yerine, yanındaki bilgisayarın düğmesine basıp çıkıyor...

Ana Kumanda

(...A SPOR / Takım Oyunu)
SERKAN KORKMAZ: Türk futbolu benim araba gibi geri geri gidiyor...
ERMAN TOROĞLU: Senin araba Türk futbolu yanında bir şey değil... Türk futbolu yokuş aşağı geri gidiyor...
∞∞∞
SERKAN KORKMAZ: Evet şu anda GS TV’de Umut Bulut’un attığı goller var...
ERMAN TOROĞLU: Kaçırdığı golleri vermezler zaten...
∞∞∞
SERKAN KORKMAZ: Abi Rize’nin zencilerini kimse durduramıyor?...
ERMAN TOROĞLU: Serkan Karabük’te öyle siyahiler var ki; beyaz tenli bir adama çarpsalar gri yaparlar...

Temel bir gün...

Patron Temel, boğaz tokluğuna çalışan personellerinden Dursun’la ayaküstü sohbet ediyorken demiş ki;
“-Sana hak ettiğin ücreti vermediğimi biliyorum Dursun...”
“E... O zaman” diye umutlu bir şekilde patronun gözlerine bakmış Dursun...
“Fakat” demiş Temel; 
“-Hepten aç kalmana da gönlüm razı olmuyor...”

Son...
“-Nerede hayallerin?... Ne yaptın bunca yılı?...
En iyi zamanlarını nereye sakladın?... Yaşadın mı yaşamadın mı?...
Baksana, yeryüzü nasıl soğuyor...
Daha yıllar geçecek ve peşinden kasvetli yalnızlık gelecek...
Bastonlu, titrek yaşlılık gelecek...
Peşinden de sıkıntı ve bunaltı...
Fantastik dünyan ağaracak... Donacak, hayallerin kaybolacak...
...Ve ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi dökülecek?...”
(...Dostoyevski)

İtirafım var

(...isim: emre koç ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş)
Arkadaşım Mehmet, esrarengiz olaylarından birini anlatıyor;
-Bizim köyde kazı yapmışlar. Bir sürü tarihî eser bulmuşlar...
“-Ne bulmuşlar?...”
-Eski para, heykel, mermerden kocaman bir koltuk falan... Eski insanlar çok büyükmüş? Koltuğa 3 kişi rahat sığar yani...
“-Belki üçlü koltuktur oğlum... Ne biliyorsun?...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Aslında diyorlar ki;

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.