Tek çocuk...

Tek çocuk deyiminden nefret ediyordum...
Onu her duyduğumda, bir şeylerimin eksik olduğunu hissediyordum... Tam bir insan değilmişim gibi...
Tek çocuk deyişi orada öylece durmuş, suçlayan parmağıyla beni işaret ediyordu...
Bana “Eksik bir şeyler var dostum” diyordu...
Yaşadığım dünyada, tek çocukların aileleri tarafından şımartıldığı, zayıf ve bencil oldukları düşüncesi kabul görüyordu...
Yükseklere çıktıkça barometrenin düşmesi ve ineklerin süt vermemesi gibi...
Birinin bana kaç kardeşim olduğunu sormasından nefret etmemin sebebi buydu...
Hiç kardeşim olmadığını öğrendiklerinde içgüdüsel olarak şöyle düşünüyorlardı:
‘Tek çocuksun, öyle mi?.. Şımarık, zayıf ve bencilsindir sen...’
Refleks olarak verilen bu tepki beni üzüyor ve yaralıyordu...
Fakat beni daha çok üzen ve yaralayan aslında başka bir şeydi:
Hakkımda düşündükleri her şeyin doğru olması...
(...Haruki Murakami)

Öğrendim ki; “-Düşmenin acısını bilmiyorsan, yükselmenin hazzını alamıyorsun...”

KRAMPON

G.SARAY, Umut ile golden uzaklaştı...
...
CHALSEA’den kovulan Mourinho’nun gözü Trabzonspor’da...
...
RUSYA Savunma Bakanı Anton Chekhov; defalarca uyarmalarına rağmen Sabri’nin tacize devam ettiğini açıkladı…
...
MUSTAFA Denizli: “Son 30 saniyede oynadığımız futbol umut vericiydi...”
...
TOLGA Zengin: “Yan top diye çıkıp, evime gidesim var...”

Bizim pano

“Ev Aletleri”nde sıradan bir gün;
Servis elemanlarımız çözüm alternatiflerine bir müşterinin yanına aynı arızadan sürekli gitmemek için buldukları bir yöntem olarak çekiç eklediler...
Söz konusu çekiç suyun çok kirli olmasından dolayı başka çözümde olmaması ve regülatörün sürekli çamurlu sudan tıkanmasında devreye giriyor...
Kirli su geldiğinde regülatör tıkanıyor müşteri çekiçle bir iki vurunca arıza gideriliyor...
Aynı müşteri geri arayıp bizimkilerin üstüne bombayı patlatıyor;
“-Çekiçle her vurduğumda arıza gidiyordu ama artık olmuyor... Sanırım çekiç arızalandı, gelip bir bakar mısınız?...”

Ana kumanda

(...FOX – Zuhal Topal’la)
STÜDYO KONUĞU: Benim güzel şiirlerim de var, bir tane söyleyeyim isterseniz?
ZUHAL TOPAL: Hareketli bir şiirse olur tabii...

Ayaküstü...

Irak’taki Türk askerî birliğine “İşgalci” diyen, Rus Büyükelçisi, Kemalov Kılçıkoviç; acilen  Moskova’ya çağrılır…
“-Olum sen ne yapıyorsun, bu kadar açıktan belli edilir mi?... KGB’yi mi çökerteceksin, kim buldu bunu?...”
(...Kremlin koridorları saat 9:15)
...
Gerçek içkiden ölenlerin sayısının, sahte içkiden ölenlerden fazla olması farkının, seyyanen yılbaşındaki  alkolik trafik terörüyle kapanması bekleniyor...
“Aziz Nicolasla, iki kusmuk, üç  fondip” (Kaldırımdaki 5 masum yayanın mezar taşı yazıları)
...
ODTÜ;  “Ayaklanma-yağma-hendek-cinayet-öz yönetim-kundaklama-İran ve  Rus edebiyatı” branşlarındaki açığın kapanması için kontenjan artırımına gidecek.
Uygulamalı eğitimi; son hendekçi Rojava’nın, Konferansları;  HDP’li  Figen Yüksekdağ’ın vermesi bekleniyor….
...
Ana mufalefet lideri Viladimir Putin, rutin haftalık Türkiye tehditlerinin ardından; “İktidara gelince, Aziz Sancar’ı Sibirya’ya sürerek, Atatürk İlke ve inkılaplarına sahip çıkacaklarını, 
Ayasofya olmazsa, Anıtkabir’i ilhak ederek, laik Türk Ortodoks kitlesinin yüreğine sur serpeceklerini bildirdi”…
Sarı saçlım mavi gözlüm nerdesin (Slav halk türküsü)
...
Daha önce de İran’la savaşa girersek, “İran safında olurum” diyen,  Rus TV’sinde de, Türkiye aleyhine  konuşan, CHP Mv. Eren Erdem,  (Halk tv - Hayat tv - Ulusal kanal) ortak canlı yayınında kendisini eleştirenlere sert çıktı;
“Arkamda Rusya-İran-Esad -PKK-PYD-YPG ve Atatürk’ün mirası Cumhuriyet Halk Partisi varken kimse kılıma dokunamaz”…
Arkasında, Allahü teala olanlardan gocunmadığın sürece bizce de mahzuru yok...
(REVA)

İtirafım var
(...isim: hasan güneş ...şehir: istanbul ...yaş: bilinmiyor)
Üniversite hayatımda ilk defa elime kopya hazırlamıştım...
Yine üniversite hayatımda ilk defa sınav esnasında hocayı yanıma çağırdım bir şey sormak için.
Hem de kopyanın yazılı olduğu elimi hocanın gözüne soka soka kaldırarak...
Sonrası malum hoca, “Bu ne” diye sordu...
“Hocam tabii ki dersle alakalı değil, tiyatrocuyum repliklerim yazılı bakın okuyun isterseniz” deyip avucumu gösterdim.
Yazılar karışık olduğundan kâğıdıma bakıp, “Yok devam et. Aferin iyi gidiyorsun” demişti...
Şanslı bir günümdü...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Temel bir gün...

Temel, Dursun ve İdris “Rus Ruleti” oynuyormuş...
Silaha kurşun koymayı unutup, 5 gün 5 gece tetik çekmişler...
...
Temel, Dursun ve İdris paraşütle uçaktan atlayarak “Rus Ruleti” oynuyormuş...
Paraşütlerden biri yere çarpınca açılıyormuş...
...
Temel, Dursun ve İdris değişik bir “Rus Ruleti” oynamaya karar vermiş...
Sepetlerdeki üç kobra yılanına kaval çalıyorlarmış... Ama kobralardan biri sağırmış...
...
Temel, Dursun ve İdris “Rus Ruleti” oynuyormuş...
Hepsi 20’nci kattan atlıyor, sonuncu gelen kaybediyormuş...

Kapak konusu!

İLBET ORTAYLI:
“-Özellikle 1980 sonrası beyin göçü nedeniyle Aziz Sancar gibiler yurt dışına gitti, Burhan Kuzu gibiler kaldı. Baksan ikisi de Prof…”
…
SELAMİ HAKTAN:
“-İyi de sen de Prof.sun! Hem de Türkiye’desin! Ne anlama geliyor şimdi?…”
∞∞∞
SEDEF KABAS:
“-Teyzecim, sen türban tak ama fazla sıkma beyne hava gitsin… Mitinglerde partizan kalabalıkla olmaz o iş…”
…
MUHSİN DOĞRU:
“-Kafanı türbana takacağına, türbanı kafana taksaydın, ihtiyacın olan oksijenin kafayla değil, burunla alındığını bilirdin…”