Küçük adam...

A -
A +

“-Kendini şimdiki konumundan farklı hissedebileceğini düşünmeye cesaret bile edemiyorsun...
Boynu bükük olmak yerine özgür; plancı olmak yerine ise açık...
Bir hırsız gibi gece değil de, gündüz de sevebilen.
Sen aslında kendini aşağılıyorsun, küçük adam.
‘Ben kimim ki bir fikrim olsun, hayatımı belirleyeyim ve dünyayı sahipleneyim!..’
Gerçek büyük adamdan tek bir farkın var:
Büyük adam da bir zamanlar küçük adamdı... Fakat sadece tek bir özelliğini geliştirdi;
Nerede küçük ve kısıtlı düşünmesi ve davranması gerektiğini biliyordu...
Herhangi bir görevin baskısı altında, zamanla küçüklüğünün ve önemsizliğinin nasıl mutluluğunu tehdit ettiğini hissetmeyi öğrendi...
Demek ki büyük adam, nerede ve ne zaman küçük adam olacağını bilir...
Küçük adam ise küçük olduğunun farkında değildir ve bunun farkına varmaktan da korkar...”
(...Wilhelm Reich)

Öğrendim ki; “-Fırsatlar; kullanmasını bilenin ayağına geliyor...”

KRAMPON

BEŞİKTAŞ taraftarı: “Mustafa Pektemek’in ne yapmaya çalıştığını anlasaydık Real Madrid taraftarı olurduk...”
...
DENİZLİ: “G.Saray’ın hedefi bitmez. F.Bahçe’nin son hafta şampiyonluğu kaybetmesi de bizim için bir hedeftir...”
...
FELİPE Melo: Beni bu hâle Türk hakemleri getirdi...
...
TOLGA Zengin; “Lukac’a teşekkür ederim, benden kötüsü de olduğunu herkese gösterdi...”
Ana Kumanda

(...BEYAZ TV / Beyaz Futbol)
RASİM OZAN: Ya hocam senin de bilmediğin şey yok haa...
AHMET ÇAKAR: Bu ülkeyi terk etmeme az kaldı zaten...
ABDÜLKERİM DURMAZ: Bu adam bu ülkeyi terk ederse hepinize dalarım... 
∞∞∞
RASİM OZAN: Ben tribünden gelen bir adamım...
AHMET ÇAKAR: Ne alakası var konumuzla, biz nereden geldik?...
RASİM OZAN: Sinan Abi sahalardan geldi, hocam hakemlikten geldi, Abdülkerim millî futbolcu olarak geldi.
ERTEM ŞENER: Ben nerelerden geldim?...
RASİM OZAN: Sen Çanakkalelerden, Plevnelerden, adalardan, modalardan gelmiş bir adamsın...

Bizim pano

Spor servisinde maç seyrederken:
TV SPİKERİ: Bi ses ver... Bi ses ver...
SERDAR: Lig TV de tam bomba haa... Maç başlamış ses kontrolü yapıyorlar...
TV SPİKERİ: Diego Bisesvar... Girdi ceza sahasına...
∞∞∞
Artık kimi aramaya çalıştıysa:
SERDAR: Merhaba, iyi günler... Ben cuma günü için randevu almak istiyorum...
KARŞIDAKİ: İyi günler beyefendi, ama burası mezarlık...
∞∞∞
Teras Cafe’de siparişlerini verdikten sonra:
SERDAR: Buranın wi-fi şifresi ne?...
GARSON: Şifre veremeyiz abi...
SERDAR: Ne demek veremeyiz?... Sanki kredi kartı şifrenizi istedik...
GARSON: Abi şifre küçük harfler le “veremeyiz”...

İtirafım var
(...isim: taha ufuk acar ...yaş hicri 38 ...şehir Kastamonu)
İkisinin de başı “Hacı” ile başlayan bir tatlıcı, bir de kebapçı var.
Kebapçıyı arayıp tatlı sipariş vermem biraz ayıp oldu...
Ama olsun, kimse yoktu yanımda... Gerçi kebapçı sesimden tanıdı, ben de fazla ısrar etmedim zaten...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

İlber Başgan günlüğü
-Bu ülkede; okullarda zorunlu ‘DÜN’ dersi de verilmeli, çabuk unutuyoruz...
-Resmen fazla zekâdan uyanamıyorum sabahları...
-Bugün hava oldukça karanlık. Yer yer cahil yapabilir, lütfen dikkatli olun...
-Bugün sağımdan kalktım, iyi günümdeyim. Şöyle bir toplaşın da üzerinize IQ atayım...

Temel bir gün...

Yaşlı ve zengin Temel, gazeteciye röportaj veriyormuş...
Konu nasıl bu kadar zengin olduğuna geldiğinde, Temel anlatmaya başlamış:
“-Çok fakirdim eskiden... Cebimdeki bir dolarla çok güzel bir elma aldım... Pazara gidip elmayı iki dolara sattım ve iki dolarla iki elma aldım.
İki elmayı pazarda dört dolardan sattım ve Hal’e gidip dört elma daha aldım...
Derken neyse ki Mısır’daki dedem öldü de cebim para gördü...”

Aslında diyorlar ki; 

“-Saçımı kestirmeyi düşünüyorum...”
(...Öyle bir niyetim yok ama saçım nasıl sence?...)
...
-Ay çok kötüyüm, moralim bozuk...”
(...Beni eğlendirecek bir şeyler bul, maymunluk yap, oyna, dans et.)
...
“-Hayır hayatım, benimle gelmene gerek yok, yalnız da gidebilirim...”
(...Benimle gelmek istediğini söyle. Lütfen, lütfen, lütfen.)
...
“-Yok canım, kahveye gitmeni neden yadırgayayım ki?...”
(...Nereden buldum ben bu hanzoyu, kahveye mahveye gidiyor bu ya.)
...
“-Seni bu kadar mükemmel yetiştiren anneyi çok merak ediyorum açıkçası...”
(...Hayatım artık işi ciddiyete bindirmeliyiz... Ailenle beni tanıştırma vakti.)
...
“-Yaa ben burnuma estetik yaptıracağım aşkitom...”
(...Burnumun çok güzel olduğunu ve estetiğe gerek olmadığını söyle bana.)
...
“-Annem bugün bana nevresim takımı almış...”
(...Elini çabuk tutsan iyi olur.)
...
“-Neden bu kadar iyisin sen ya?...”
(...Bana değer veriyorsun, neden süründürmüyorsun ki ooof off...”

Küçük adam...

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.