Görmek...

“-Çevrede görülen her şey insanı yaralayabiliyor, insanı küçültebiliyor...
Bu işin ne kadar karmaşık olduğunu anlayabilir misin?
Herhangi bir şeye bakıp, ‘Ben şuna bakıyorum’ demek yetmez...
Gözünün önünde duran şey bir kalem ya da bir parça ekmek kabuğuysa bu olabilir belki.
Ama ölü bir çocuğa baktığını fark edince ne yapacaksın?...
O zaman ne diyeceksin?...
Hiç kem küm etmeden, dümdüz bir sesle, ‘Ölü bir çocuğa bakıyorum’ diyebilmek kolay değil.
Beyin sözcükleri biçimlendirmemekte diretiyor. Yapamıyorsun nedense.
Çünkü gözünün önündeki şey kolayca içinden sıyrılabileceğin, kendinden ayrı tutabileceğin bir şey değil.
Yaralanmak dediğim zaman bunu anlatmak istemiştim.
Bakıp geçemiyorsun, çünkü gördüklerin -nedense- senin bir parçan, içinde gelişen öykünün bir bölümü oluyor...
Hiçbir şeyden etkilenmeyecek kadar katılaşmak iyi olurdu herhâlde.
Ancak o zaman da insanlardan büsbütün kopar ve öyle bir yalnızlığa kapılırsın ki hayat katlanılmaz duruma gelir.
Bunu yapmayı başaranlar, kendilerini birer canavar hâline sokacak gücü kendinde bulanlar da var.
Ama sayılarının ne kadar az olduğunu bilsen şaşarsın.
Ya da şöyle diyeyim:
Hepimiz canavarlaştık, ama yüreğinde bir zamanlar yaşadığı hayatın bir kırıntısını taşımayanımız yok gibi...”
(…Paul Auster)

Öğrendim ki; “-Sürekli kendini anlatmak, bir gizlenme biçimiymiş...” 

Ana Kumanda

(...SHOW TV – Evleneceksen Gel)
UĞUR ARSLAN: Eşiniz onun ailesine kötü kelime kullandığınızı söylüyor?...
EVLENECEK KADIN: Erol Bey yanlış kelime teyakkuz ediyor...      
...
SEDA SAYAN: Nasıl bir talipli istiyorsun?...
EVLENECEK ADAM: Aktif siyasetle ilgilenen bir hanım istiyorum... ...
...
UĞUR ARSLAN: Neden olumsuz cevap verdin?...
EVLENECEK ADAM: Şimdi ben onu götürdüm, elimle lahmacun yaptım. Maço erkekliğimi sevdirdim ama janti erkek istiyor...

KRAMPON
İBRAHİM Üzülmez’le anlaşan Gençlerbirliği’nde teknik direktör arayışları başladı.
...
OSMANLISPOR: Ulubatlı Hasan, Malkoçoğlu ve Battal Gazi’nin hayatta olmaması sebebiyle Salon Futbolu Turnuvası’nda yer almadığımızı belirtmek isteriz…
...
DURSUN Özbek: Neden diye sormayın, 2016 Galatasaray’ın yılı olacak!

Temel bir gün...
Restorandaki adam yemeğe henüz başlamış ki garson Temel hesabı getirmiş...
“Neden” diye şaşırmış adam;
“-Daha yemeğimi bitirmedim bile!..”
“Özür dileriz efendim” diye cevap vermiş Temel;
“-Müşteri mantar yemeği isteyince patron hesabı bu şekilde almamızı sıkı sıkıya tembih ediyor...”

Bizim pano

Talip akşam servisine binmek için aşağı inmiş...
Aynı servisi kullandığı Emin Abi’yle büfenin önünde koyu bir sohbete dalmış...
“Emin Abi burada olduğuna göre servisin kalkmasına zaman var” diye düşündüğünden acele etmemiş...
Fakat yanındakinin Emin Abi’nin ikiz kardeşi olduğunu servis kalktığından 15 dakika sonra anlamış...

Yıldız Abla günlüğü...

-Biletime ikramiye çıkmadığı için ne yazık ki sizinle muhatap olmaya devam edeceğim...
...
-Neyse taklitlerim beni yaşatıyor, tabii buna yaşamak denirse...
...
-Türk futbolunun gelmiş geçmiş en karizma futbolcusu İlhan Mansız’dır. Aksini iddia eden net Tümer Metin’dir...
...
-Yeri geliyor kendimden geçiyorum ama asla senden vazgeçemiyorum.
...
-Ve siz bayım, güllere ulaşmak isterken papatyaları ezdiniz...
...
-Çünkü müziğin sesini kısarsam kalbimin çığlıklarını duyarım.

Evlilikte hayaller ve gerçekler...

HAYAL: Birbirinizin ilgilendiği şeyleri paylaşacaksınız... 
GERÇEK: Altı futbol maçından sonra ofsaytın ne olduğunu anlayacaksınız. Aynı şekilde birlikte alışverişe gittiğinizde o da söylenip duracak. 
...
HAYAL: Hayatınız boyunca yemeğe çıktığınızda el ele tutuşacaksınız... 
GERÇEK: Zaman zaman garsonun gelmesini beklerken el ele tutuşacaksınız. Zaten bu da sadece ilk yıl olacak. 
...
HAYAL: Ne olursa olsun bir anlaşmaya varacaksınız. 
GERÇEK: Bazı şeyleri olduğu gibi kabul edeceksiniz. Mesela asla anneniz hakkında iyi şeyler düşünmeyecek. Siz de onunki hakkında... 
...
HAYAL: Mutlaka gece üçlere kadar sohbet ettiğiniz zamanlar olacak... 
GERÇEK: Mutlaka gece üçlere kadar kavga ettiğiniz zamanlar olacak. 
...
HAYAL: Cumartesinin ıvır zıvır işlerini daima birlikte yapacaksınız... 
GERÇEK: “Cumartesi sabahı niye ev alışverişi yaptığımızı sorabilir miyim?...” 
...
HAYAL: Daima birbirinize her şeyi anlatacaksınız... 
GERÇEK: Ayağınızdaki ayakkabının gerçek fiyatı gibi, kavga etmenizi önleyecek bazı şeyleri saklayacaksınız... 
...
HAYAL: Birbirinizi bir kitap gibi okuyacaksınız. 
GERÇEK: Bu kitap Türkçeye çevrilmemiş bir versiyon olacak.