Ah şu erkekler!

A -
A +

-Erkekler kadınları “Çobanyıldızına”na benzetir: Bugün yıldız, yarın çoban...
...
-İki kişi evlendiği zaman yasalar önünde bir kişi olurlar ve o bir kişinin adı kocadır...
...
-Erkekler, kendileri olmadan da kadınların pekâlâ yaşayabileceklerinden her zaman korkarlar...
...
-Bekâr bir erkek, sonsuza kadar çocuk ve yakışıklı kalacağı hayalinden bir türlü vazgeçemez...
...
-Erkeksiz bir dünya hayal edebiliyor musunuz? Hiç suç işlenmeyen ve bir sürü mutlu şişman kadının yaşadığı...
...
-Erkekler basit oldukları için, fiziksel olarak aynı anda birden fazla konuyla ilgilenmezler. Kadınlar aynı anda kolayca hem yemek pişirip, hem bebeği doyurup, hem de telefonla konuşabilirler. Bir erkek bunu deneyecek olsa muhtemelen infilak eder...
...
-Kızların çoğunun babalarına benzeyen erkeklerle evlendikleri doğrudur. Bu da annelerin düğünlerde neden ağladığını açıklar.
...
-Erkeklerin en sık yaşadığı hayal kırıklığı, bir kadının da bir beyne sahip olduğunu fark etmeleridir.
...
-Çoğu erkekler terbiyeli olmayı öğrendiklerinde artık başka bir biçimde davranamayacak kadar yaşlanmış oluyorlar. Onlar tepeden kulağa beyefendidir.
...
-Erkekler yaşlandıkça daha da akıllanmazlar, sadece saçlarını kaybederler.
...
-Bazı kızların evlendikleri erkekleri gördüğünüzde, onların yaşamak için çalışmaktan nasıl da nefret ettiklerini anlarsınız.

Öğrendim ki; “-Hayat üç bölümdür: Dünyayı değiştireceğini sandığın, dünyanın değişmeyeceğine inandığın ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun...”

KRAMPON

ÇİN Kulübü Shangai Denyos, G.Saray’a “10 bin bileklik alalım, Sabri ve Umut Bulut için sürekli nabzımızı yoklamaktan vazgeçin” dediği öğrenildi...
...
MUSTAFA Pektemek, çapraz bağları kopan Rhodolfo’yu sosyal medya hesaplarından takibe aldı...
...
ÖMER Üründül: “Ozan Tufan en sevdiğim oyuncu bakın kaşlara hiç bloklar arası kopukluk var mı?”
...
F.BAHÇE maçında, “Cezayı kabul edemiyoruz” diyen Amed Sportif’e federasyondan cevap gecikmedi: “Hemiiii”…

Ayaküstü...

Türk olmak; 
Kosova’da ve Bosna’da, Batı Trakya’da ve Makedonya’da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.
Türk olmak; 
Kıbrıs’ta, Hocalı’da, Anadolu’da ve Balkanlar’da soykırıma uğrayıp karşılığında yapmadığın soykırımla suçlanmaktır.
Türk olmak; 
Ataların birçok asır önce Viyana’yı kuşattığı için hoş görülmemektir. Tabii ki-sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana’yı yakmadığın için.
Türk olmak;
Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir. Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır.
Türk olmak; 
Mostar’da köprüdür, Kerkük’te kaledir, İstanbul’da Kızkulesi’dir, Anadolu’da buğdaydır, Çukurova’da pamuktur, Ege’de tütün, Karadeniz’de fındık, Trakya’da ayçiçeğidir.
Türk olmak; 
Çanakkale’de ölmektir. Çanakkale’de ölmeden önce düşmana su vermektir, Onun yaralısını sırtında kendi hastanesine taşımaktır. Kanlısından helallik almaktır.
Türk olmak; 
Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir. Balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır. Yağmura rahmet, kara bereket diye bakmaktır.
Türk olmak; 
Askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek. Annenin, şehit oğlunun ardından; ‘Bir oğlum daha olsun, onu da vatana veririm’ demektir.
Türk olmak; 
Asya’da batılı, Avrupa’da doğulu diye tepki görmektir. Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı yaradandan ötürü sevmektir.
Türk olmak; 
En zayıf gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.
    (...Ahmet Okur’un çalışması)

Kapak konusu!

ALİ YILDIRAY YAZICI:
“-Mahsun Kırmızıgül de Amerka’ya kaçtı…
Neden acaba, Kobani daha mı uzaktı?…”
HHH
HARUN ALANOĞLU:
“-Doğudaki insanlar başka ülkelere göçselerdi devletin tavrını sorgulardık.
Ama PKK’nın olduğu yerlerden PKK’nın olmadığı yerlere göçüyorlar…”

HHH

MUHACİR BEY:
“-Bir konu hakkında fikrim yoksa CHP’ye bakarım; 
Neyi savunuyorlarsa tersi doğrudur…”

Temel bir gün...

Temel, millete köpeğinin ne kadar zekî olduğunu anlatıyormuş...
“Nereden biliyorsun” diye sormuşlar...
“-Dolaşırken idrarını eczanenin kapısına yapıyor...” 
Herkes gülmüş tabii, “Ne var bunda bütün köpekler yapar bunu” diye...
“Ama” demiş Temel; 
“-Eczanenin kapısında ‘İdrar tahlili yapılır’ yazıyordu...”

Bizim pano

Murat gecenin bir vakti Taksim’den minibüsle eve dönecek...
Minibüs şoförüne 50 lira uzatıyor... Şoför dikkatle parayı inceliyor ve sahte olup olmadığını soruyor;
“-Bu Kemal, bizim Kemal di mi?...”
...
Serdar da minibüste... En yakın mesafe ücretini verip koltuğa kuruluyor...
Fakat mesafe uzamış olacak ki kaptanla aralarında şu konuşma geçiyor;
“-Hemen şurada inecek kimdi?...”
-Bendim kaptan...
“-Hemen şurayı geçtik birader...”
...
Metroda özürlü asansörünü kullanan; Fatih’le Kadir’i görevli çeviriyor;
-Niye bu asansörü kullanıyorsunuz?... Ayıp değil mi?...
“-Arkadaş özürlü de memur bey...”
-Öyle mi?... Neyi var?...
“-R özürlü!...”
-Hımmm... R de bakayım!..
-V..!

İtirafım var

(...isim: mer_ve ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi iki)
Geçen gün halamlara oturmaya gittik...
Biraz soluklandıktan sonra halam oğlunu aramak için kalktı...
Telefonu kapsama alanı dışındaymış, karşısına bant kaydı çıkmış...
Şöyle bir mesaj bıraktığına şahit olduk:
“-Teşekkür ederim kızım, sağol... Sonra arayalım biz... Seni de rahatsız ettik kusura bakma...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Ana Kumanda

(...FOX – Bizden Kaçmaz)
DIŞ SES: Sanatçı Metin Şentürk cami çıkışında ayakkabılarını çaldırdı...
MUHABİR: Sizi terlikle görüyoruz?...
METİN ŞENTÜRK: Evet... kapıya çıktım, baktım ayakkabılar yok...
MUHABİR: Hırsızı gördünüz mü?...

Ah şu erkekler!

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.