Ders...

A -
A +

Bazen, başınıza gelen şeyler ilk başta korkunç, acı verici ve adaletsizce görünebilir...
Ama sonraları aksine o engelleri aşmadan potansiyelinizin, gücünüzün, iradenizin ve yüreğinizin asla farkına varamayacağınızı anlarsınız...
...
Hastalık, yaralanma, aşk, gerçek mükemmelliğin kayıp anları ve aptallıklar, hepsi sizin ruhunuzun sınırlarını test etmek için vardır...
Bu küçük testler olmaksızın, her ne olursa olsunlar, hayat hiçbir yere varamayan, pürüzsüzce asfaltlanmış düz, yavan bir yol gibi olurdu...
Güvenli ve rahat; ama aptalca ve tamamen anlamsız...
...
Tanıştığınız, hayatınızı etkileyen insanlar, tecrübe ettiğiniz başarı ve çöküşler, kim olduğunuzu ve kim olacağınızı bulmanıza yardımcı olurlar...
Kötü tecrübelerden bile bir şeyler öğrenilebilir...
Aslında, bazen onlar en önemlileridir...
...
Eğer birileri sizi severse, karşılığında onlara hangi şekilde yapabiliyorsanız sevgi verin, sadece sizi sevdikleri için değil aynı zamanda size sevmeyi ve kalbinizi ve gözünüzü nasıl açabileceğinizi öğrettikleri için...
Eğer birileri sizi incitirse, aldatırsa ya da kalbinizi kırarsa, onları affedin, size, güveni ve kalbinizi kimlere açacağınıza dikkat etmenin önemini öğrettikleri için...
...
Yaşadığınız her günden hayata dair bir ders alın...
Bugün; dün için endişelendiğiniz yarındır...
Buna değer miydi?...
(...Sharon Zeff)

Öğrendim ki;

“-Herkese yetişmeye 
çalışan insan, kimseye 
yaklaşamıyor...”

Bizim pano

Genç arkadaşlar, kafeteryada çay molasındadır...
Bu sırada Talip’in canı çikolata çeker, “Fatih yemeğe inmişti, söyleyeyim de gelirken alsın” der...
Çevirir cepten, telefona tanımadık biri çıkar,
“-Fatih’le görüşecektim”...
-Fatih yok, telefonu iş yerinde unutmuş...
“-Ben iş yerinden arıyorum zaten...”
-Bilmiyorum, yanlış çevirdiniz o zaman...
“-Peki... Kusura bakmayın...”
Az sonra Bünyamin elinde telefonla gelir;
“Biri Fatih Abi’yi aradı, gelince söylersiniz” diye telefonu masaya bırakıp gider...

Ana Kumanda

(...SHOW – Magazin)
BÜLENT ERSOY: Ben mesleğimin başbakanıyım...
PROGRAM ANONSU: Bülent Ersoy siyasete mi giriyor?...
∞∞∞
(...STAR – Evleneceksen Gel)
SEDA SAYAN: Sonra onlarla görüşmeye başladınız...
STÜDYO KONUĞU: Evet... Onun ailesi çok iyi bir insan...

Krampon

BİR günlüğüne Galatasaraylı olacak Beşiktaşlılar, tekrar Beşiktaşlı olma sebeplerini tek cümleyle açıkladılar: “Sevinmek için sevdik...”
...
G.SARAYLI taraftarlar yeni transferleri Zlatan İbrahimovic’i yakından görebilmek için arama motorlarına hücum etti..
...
TAKIMDA kalmak için yönetimden 2+1 daire talep eden Podolski’ye Florya Devlet Hastanesinden oda teklif edildi..

Kapak konusu!

SELİNA DOĞAN:
“-1992 doğumlu bir kadın, vücudunu patlatarak ölüm saçmaya iten sebepleri konuşmadıkça terörle mücadele yalandır…”

NALAN:
“-Anne karnındaki bebeği katledecek bir sebep göstersene bize!…
xxx
ATİLLA TAŞ:
“-Akit olmak da zor. Akşama kadar tecavüzcüyü savun, hırsızı katili savun. Onları anlamak lazım, gerçekten pis iş!…”

MAKBER:
“-Soytarı olmak da zor. 7/24 yakıp yıkanları öv, namuslulara iftira at. Devletine sövüp katilleri savun. Zor iş, her itin harcı değil…
NİSANUR EFSA:
“-DHKP-C Ankara saldırısını kınayan bir açıklama yaptı…”

DURU PARLAK:
“-PKK onlardan önce davrandığı için mi kınamış?…”

Ders...

Bazen, başınıza gelen şeyler ilk başta korkunç, acı verici ve adaletsizce görünebilir...
Ama sonraları aksine o engelleri aşmadan potansiyelinizin, gücünüzün, iradenizin ve yüreğinizin asla farkına varamayacağınızı anlarsınız...
...
Hastalık, yaralanma, aşk, gerçek mükemmelliğin kayıp anları ve aptallıklar, hepsi sizin ruhunuzun sınırlarını test etmek için vardır...
Bu küçük testler olmaksızın, her ne olursa olsunlar, hayat hiçbir yere varamayan, pürüzsüzce asfaltlanmış düz, yavan bir yol gibi olurdu...
Güvenli ve rahat; ama aptalca ve tamamen anlamsız...
...
Tanıştığınız, hayatınızı etkileyen insanlar, tecrübe ettiğiniz başarı ve çöküşler, kim olduğunuzu ve kim olacağınızı bulmanıza yardımcı olurlar...
Kötü tecrübelerden bile bir şeyler öğrenilebilir...
Aslında, bazen onlar en önemlileridir...
...
Eğer birileri sizi severse, karşılığında onlara hangi şekilde yapabiliyorsanız sevgi verin, sadece sizi sevdikleri için değil aynı zamanda size sevmeyi ve kalbinizi ve gözünüzü nasıl açabileceğinizi öğrettikleri için...
Eğer birileri sizi incitirse, aldatırsa ya da kalbinizi kırarsa, onları affedin, size, güveni ve kalbinizi kimlere açacağınıza dikkat etmenin önemini öğrettikleri için...
...
Yaşadığınız her günden hayata dair bir ders alın...
Bugün; dün için endişelendiğiniz yarındır...
Buna değer miydi?...
(...Sharon Zeff)

Zamane kadınları!

Bir hanıma söylenebilecek en güzel söz “Seni seviyorum” değildir.
“Zayıflamışsın”, “Saçların harika”, “Akşama yemek yapma, dışarıda yeriz hayatım” demen seni beyaz atlı prens yapar...
...
Günümüz kızları kırmızı başlıklı kız olsa ormana gittiğinde kurdu yer.
...
Bundan 30 ya da 40 yıl sonra dövmeli Pelinsu diye nineler ve Berkecan, Anıl diye dedeler olacak...
İşte o gün tükeneceksiniz...
...
Telefonunun şarjının uzun gitmesi için yaptığın tasarrufu normal hayatında yapsan, şimdi araba sahibi olurdun.
...
İki kızın varsa sigortalısın, hayatta ortada kalmazsın.
Bir kızın varsa bağkurlusun. Döner dolaşır kızın bakar. Yine ortada kalmazsın.
İki oğlun varsa yeşil kartlısın. Devlet bakarsa bakar. Yoksa; geçmiş olsun.

Temel bir gün...

Temel; Fadime’nin süratli bir şekilde örgü yaptığını görünce dayanamamış artık;
“-Amma da hızlı örüyorsun Fadime... Bir yere mi yetişeceksin?...”
Fadime başıyla “Yok” işareti yaptıktan sonra “Hızlı davranmak zorundayım Temel” demiş;
“-Yün bitmeden kazağı örmem gerekiyor...”

İtirafım var

(...isim: mustafa ...şehir: izmit ...yaş: yirmi bir)
Çocukluğum güzel ve büyük bir göle sahip olan Beyşehir’de geçti...
11-12 yaşlarındayım, bir gün en iyi arkadaşım Hasan’la beraber sal yapmaya karar verdik (Tabii yeni şeyler keşfedeceğiz, hep bu çizgi filmler)...
2 günde salı evin tavanındaki inşaat kalaslarından yaptık...
Dikkat ederseniz “kalas” diyorum “tahta” değil...
Neyse yapması bir dert, kimse görmeden taşıması ayrı bir dert, ama hepsini sorunsuz olarak hallettik...
Artık heyecanla salımızı suya indirebilirdik... Tabii derin bir yerden indirmeliydik ki daha rahat yol alalım...
Ve o muhteşem eseri suya bırakmamızla, salın suyun dibine gömülmesi bir oldu...
İkimiz de birbirimizin suratına baktık ve hiç konuşmadan eve geldik... Evde bunu kimseye anlatmayacağımıza söz verdik, ama sözümde duramadım, affet beni dostum...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Ders...

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.