Evliliğe götüren cümleler...

- Ben neyim senin için Hayri... Lütfen bana söyler misin, senin için kimim ben?...
- Annem seninle tanışmak istiyor Haydar?... Canım ne var bir gelip merhaba desen?...
- Seninle bir koltuğa uzanıp filmler seyretmek istiyorum Nejat...
- Kesinlikle evlenmeyi düşünmüyorum... Evlilik bana göre değil Hikmet...
- Babam artık görüşmeyeceksin o çapulcuyla dedi Tarık...
- Beni ne doktorlar ne mühendisler istedi bilsen?... Neden durgunlaştın Fevzi?...
- Evlenmekten korkacak ne var Hidayet?... Bir kağıt parçasından mı korkuyorsun?...
- Bizim ilişkimizde eksik bir şey var ama nedir bulamıyorum Fırat?...
- Nasıl yaptığım kuzu kapamayı beğendin mi Talat... İstersen sana her gün yaparım...
- Evlenmek şart değil, ilişkimize bir isim vermek istiyorum...
- Soyadın çok güzelmiş Ertan... Dikkat ettin mi benim ismimle de çok kafiyeli oluyor...
- Bak ne diyeceğim?... Bir akşam yemek yapayım, annenler de gelsin...
- Hayatla ilgili planların nedir İbrahim?...

Öğrendim ki; “-Hayaller; ona ulaşıncaya kadar çekiciymiş…”

Lafeterya...

-Anneler Snapchat’e girdi düzen bozuldu...
-Üşenmediğim tek şey; kulaklığımın düğümünü çözmek.
-Kızlar kendilerini güldüren erkeklerden (Yakışıklı, geniş omuzlu, gamzeli) hoşlanır.
-Kime ok atmayı öğrettimse, bir gün beni nişan aldı...
-İnsanlar kolay ulaştıkları şeyin kıymetini bilmiyor...
-Bu hayatta en sevdiğim felsefe; “Sakın sen karışma. Onlar barışır, sonra sen kötü olursun...”
-Bir kez yalanını görürsen, bin kez doğrusunu sorgularsın...
-Bir babanın evde olması 10 kapıdan daha güvenlidir...
-Düzenli olarak yaşadığım “Düzensiz” bir hayatım var...
-Sanırsın Amerika’daki garajlarda bizim laboratuvardan daha çok şey keşfediliyor...

Yalnızlık...

Yalnızım, insanların çoğu evlerine girdiler...
Biten bir pazarın ağızlarında bıraktığı tatla, daha şimdiden bir sonraki pazarı düşünüyorlar...
Benim içinse ne pazar var ne de pazartesi...
Karanlıklar içinde birbirini iteleyen günler ve birde bunun gibi şimşekler var...
Değişen hiçbir şey yok, ama yine de her şey başka bir biçimde var olup gidiyor...
Anlatamam... Yazamam... Bulantıya benziyor...    (...J.P. Sartre)

Bizim pano

Hüseyin’in bizden önce çalıştığı fuar hatıralarından;
“-Fuarın fuaye kısmındayım... İşler çok yoğun falan, karşıdan bir adam geliyor, yabancı belli...
Ben o kadar odaklanmışım ki turist olduğuna.
Adam geldi benden çay istedi, ben kitlendim... Çayın Türkçesi neydi onu düşünüyorum...
“Çay” diye istemişti yani... Neyse epey bir cebelleştik...
Adam çırpına çırpına “Çay” diyor, sonunda anladım... “Haa, tea” dedim...

Temel bir gün...

Trafik polisi Temel, görev saati dışında özel aracı ile okulların bulunduğu bölgede yasal hızla gidiyormuş...
Aniden bir kamera ışığının parlamasından aracının plakasının fotoğrafının çekildiğini fark etmiş...
Radarlı kontrol sistemini iyi bildiği için, radarın hata yaptığını düşünmüş...
Uygun bir yerden dönüp, aynı yerden bu kez daha yavaş geçmiş... Yine kameranın flaşı parlamış...
Üçüncüsünde bu kez çok daha yavaş geçmiş, yine radara yakalanmış...
Sistemin arızalı olduğuna kanaat getirip üzerinde durmamış...
Birkaç gün sonra evine yüklüce bir para cezası gelmiş...
İhbarnamedeki “suçun niteliği” bölümünde şu ifadeler yazıyormuş;
“-Tam üç kez aynı tarihte, aynı noktada, birkaç dakika arayla emniyet kemeri takmadığınız saptanmıştır...”

KRAMPON

TRABZONSPOR yönetimi; beş günde bir yapılan Lucescu açıklamasını, Sivas galibiyeti sonrasında 15 güne çıkardı…
...
ALACAKLARINDAN feragat etmeye yanaşmayan Podolski açık konuştu: “No speak Turkish”…
...
GALATASARAY yönetiminin, “Önce Sabri mi yoksa Gökhan Zan mı gönderilecek?” toplantısından sürpriz bir alternatif çıktı: Riekerink.

İtirafım var

(...isim: ahmet dündar ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi dört)
Üniversite günlerimden bir hatıra;
Sınav yoğunluğundan günleri öyle karıştırmıştım ki; perşembe günü cuma namazına gitmiştim...
Hoca hutbeye çıkmayınca anlamıştım durumu... Neyse ki kimseye bahsetmedim...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Ana Kumanda...

(…FOX TV / İzdivaç)
EVLENECEK KADIN: Peki siz beni beğendiniz mi?
EVLENECEK ADAM: Gözlerimden belli olmuyor mu?
EVLENECEK KADIN: Anlamadım… Ben Gözce bilmiyorum…
HHH
EVLENECEK ADAM: Duruşunu, bakışını, konuşmanı, her şeyini beğendim...
EVLENECEK KADIN: Peki ben şarkı olsam, hangi şarkı olurdum.
EVLENECEK ADAM: Dursun Adalı’dan “Ana bana karı bul”…