KRAMPON...

A -
A +

SAĞLIK kontrollerini tamamlaması için Beşiktaş Kulübü 100 Bin Euro Gökhan Gönül’e, 150 Bin Euro da menajerine sağlık kontrolü parası ödedi...
...
ÖMER Üründül: “Şimdi ilginç bir şey var... Sürekli duran topların tehlikeli olduğundan bahsediyoruz ama gol olan toplar hep hareketli oluyor. Enteresan bir şey bu... Bana bir bardak su verin!...”
...
TRABZON, TFF’ye ateş püskürdü: “Arkadaş, diğer takımlarla Trabzonspor’un transfer dönemlerini kasten mi aynı zamana koyuyorsunuz?...”
...
PARA için transfer olduğu suçlamalarıyla karşı karşıya kalan Gökhan Gönül, yeni takım arkadaşlarıyla tanışırken ilk önce Tolga “Zengin”e koştu…

Ana Kumanda
(...ATV / Evlen Benimle) 
TELEFONDAKİ ADAM: Eşimle aramız iyice bozuldu, sizin programlar onlara cesaret veriyor... 
ESRA EROL: Bizimle ne alakası var beyefendi?...
TELEFONDAKİ ADAM: Bana öyle beyefendi falan diye konuşma... Efendi ol biraz... 
Xxx
ESRA EROL: Siz, neden aradınız bizi?... 
TELEFONDAKİ BAYAN: Ben, arayanlar gerçek mi diye denemek istedim Esra hanım...
ESRA EROL: Karikatür gibisin, ama komik değil... 

Öğrendim ki; “-Herkes  kendi hayatını düzeltme ve mahvetme gücüne sahiptir...”

Bizim pano

(...En, en sinir oldukları hâller)
ENVER: Cep telefonuna uzun süre çaldığı hâlde kimsenin bakmayışı... Nihayetinde telefonun kendine ait olduğunu görmesi...
...
MUSTAFA ABİ: Oturacağı sandalyenin oturacağı yerde olmaması ve istemeden yere oturması...
...
CAHİT: Yukarıdaki garajın sağından girip yer bulamamak... Aşağıdan bir tur atıp solundan girip yine bulamamak...
...
FATİH: Zayıflamak için bir dünya para verdikten sonra bol geliyor diye elbiselere bir dünya para vermek...
...
HASAN HOCAM: Haberin sadece başlığını ve imzasını yazmışken sistemin gitmesi...
...
SERDAR: Cep telefonunun sadece, evde kullanılmayan tek oda olan salonda çekmesi...

Temel bir gün...

Temel trafiğe çıkmış, kırmızı ışıkta geçmiş... Polis durdurmuş;
-Kırmızı ışıkta geçtiniz beyefendi, görmüyor musunuz?...
“-Kusura bakmayın memur bey, renk körüyüm...”
-Renk körlerinin araba kullanmasının yasak olduğunu bilmiyor musun?...
“-Bir şey olmaz memur bey, önde üç kişi oturuyor, yolu gösteriyor...”
-Üç kişinin önde oturması doğru değil...
“-Ne yapalım memur bey, arka tekerler patladı...”
-Arızalı arabayla trafiğe çıkılmaz... Lütfen ehliyetinizi verin...
“-Alın sizin olsun... Zaten benim de değil...”

İstek...

Aşkın doğurduğu istek...
Yani bütün yüzyılların şairlerinin dinlenmeden sayısız biçimlerde dile getirdikleri ve bir türlü tüketemedikleri gibi, hakkını da veremedikleri bu istek...
Kaynağını bireyin günlük ihtiyaçlarında ve yoksunluklarında bulamaz...
Sevilen varlığın elde edilememesinden doğan acı için de durum aynıdır...
Bu mutluluk da, bu acı da; kendi amaçlarının gerçekleşmesi konusunda yerine başka bir şey konulamayacak bir fırsatı ele geçirmiş olduğunu kavrayan ve bunun hem kazanılabilir, hem de kaybedilebilir olduğunu bilen tür ruhunun çırpınışlarıdır...
Yalnızca türün sınırsız bir hayatı vardır ve bundan ötürü, sınırsız bir istek duyan, sınırsız bir doygunluğa erişen ve sınırsız acı çekebilen şey, yalnız tür ruhudur...
Ama tutkulu aşkta, bütün bunların, ölümlü bir insanın yüreğine sıkıştırılmış olduğunu görüyoruz...
Öyleyse, bu çeşit bir gönlün, neredeyse patlayıp dağılacak gibi olmasına ve içine dolan sonsuz zavallılık ile sonsuz coşkunluğu dile getirecek sözü bulamayışına şaşırmamak gerekir...
(...Schopenhauer)

İtirafım var
(...isim: şevko... şehir: istanbul... yaş: yirmi dört)
Sinemadan çıktığımda “Arayan var mı” diye cep telefonumu açtım...
Mesajlarımın arasında, “Bir yeni sesli mesajınız var” notunu buldum ve mesaj merkezini aradım...
Annem şöyle bir not bırakmış, “Kızım ben annesiyim... Burhan’a söyler misin gelince beni arasın...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - 
itiraf edin, rezil edelim...)

KRAMPON...

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.