Erkek sözlüğü...

A -
A +

“-Sizi daha önce bir yerde görmüş müydüm?...”
(...Hayatım seyahatle geçer de)
...
“-Ben romantik bir adamım...”
(...Ben fakir bir adamım)
...
“-Sana ihtiyacım var...”
(...Bana yemek yapacak biri lazım)
...
“-Ben diğer erkeklerden farklıyım...”
(...Ben biraz dengesiz biriyim)
...
“-Sen ilgi duyduğum tek insansın”
(...Beni reddeden tek insan sensin)
...
“-Seni daha yakından tanımak istiyorum...”
(...Askerliğimi yaptım, işim de var, eee)
...
“-Beni ne kadar seviyorsun?...”
(...Benimle çileli bir hayatı kaldırabilir misin)
...
“-Ben seni sonra ararım...”
(...Kendini benden soğutmaya başla)
...
“-İyi bir insansın... Arkadaş kalalım...”
(...Hafta sonu kız istemeye gidiyoruz)

Ayaküstü...

Devlette reform yapılacaksa şu yardımcı unvanlar için de bir reform yapılmalı.
Küçücük belediye. 3 adet başkan yardımcısı.
Utanmasalar ibrikçinin ibrikçisi hesabı yardımcının da yardımcısını atayacaklar.
Adam adı üstünde yardımcı. Gelen giden başkanım diyor.
İtiraz eden de yok.
İşin garibi bunlar görevi bırakıp aradan yirmi sene de geçse kendilerine başkanım denilmekten hoşlanıyorlar.
Eski bakanlara bakanım, eski milletvekillerine sayın milletvekilim diye hitap eden o kadar kimse var ki.
Bundan da hiç şikayetleri yok bu eskilerin.
Aradan yıllar geçmiş.
Mahkeme kadıya mülk değil halen farkında değiller. Boşuna dememişler.
İnsanda en son çıkan huy baş olma sevdasıymış.
(...Mustafa Koç / Okur – Yazar)

Öğrendim ki; “-Büyük hayaller, büyük hayal kırıklıkları getirir...”

KRAMPON

BEŞİKTAŞ Başkanı Fikret Orman: “Ne ülkesi kardeşim, çimler elden gidiyor...”
...
TSYD “3 Temmuz 2011 günü bir çok çalışma arkadaşımızın sosyal medya hesabı FETÖ terör örgütü tarafından hacklenmiştir...”
...
AZİZ Yıldırım: “Biz alfabemizden ‘R’ harfini kaldırmışız, nasıl yapılır bana sormayın...”
...
ADRİANO Correira gelir gelmez contayı yaktı; “Beşiktaş’ın oyun tarzına alışmam kolay olacak. Ha Barcelona, ha Beşiktaş…”

Ana Kumanda

(...KANAL D – Beyaz Show)
DEMET AKBAĞ: Etiler civarına çıkınca bütün estetik ameliyat yaptıran kadınların suratlarının birbirine benzediğini görüyorum...
BEYAZIT ÖZTÜRK: Sorma... Televizyon dizisindeki Aslan Kral gibi hepsi...

Savaş...

Bazen, başınıza gelen şeyler ilk başta korkunç, acı verici ve adaletsizce görünebilir...
Ama sonraları aksine o engelleri aşmadan potansiyelinizin, gücünüzün, iradenizin ve yüreğinizin asla farkına varamayacağınızı anlarsınız...
...
Başınıza gelen her şey, sizin ruhunuzun sınırlarını test etmek için vardır...
Bu testler olmaksızın, her ne olursa olsunlar, hayat hiçbir yere varamayan, pürüzsüzce asfaltlanmış düz, yavan bir yol gibi olurdu...
Güvenli ve rahat; ama aptalca ve tamamen anlamsız...
...
Tanıştığınız, hayatınızı etkileyen insanlar, tecrübe ettiğiniz başarı ve çöküşler, kim olduğunuzu ve kim olacağınızı bulmanıza yardımcı olurlar...
Kötü tecrübelerden bile bir şeyler öğrenilebilir...
Aslında, bazen onlar en önemlileridir...
...
Eğer birileri sizi severse, karşılığında onlara hangi şekilde yapabiliyorsanız sevgi verin, sadece sizi sevdikleri için değil aynı zamanda size sevmeyi ve kalbinizi ve gözünüzü nasıl açabileceğinizi öğrettikleri için...
Eğer birileri sizi incitirse, aldatırsa ya da kalbinizi kırarsa, onları affedin, size, güveni ve kalbinizi kimlere açacağınıza dikkat etmenin önemini öğrettikleri için...
...
Yaşadığınız her günden hayata dair bir ders alın...
Bugün; dün için endişelendiğiniz yarındır...
Buna değer miydi?...
(...S.Zeff)

 

Bizim pano

15 Temmuz gecesi binamızın yanından geçen savaş uçağı müthiş bir ses patlamasıyla camları salladığında hepimiz korkmuştuk. Tabii Adnan abiyi tahmin edersiniz...
“O uçağı bu kadın kullanıyormuş” diye Adnan abiye yakalanan kadın pilotun resmini gösterdik.
Tepkisi şu oldu:
“-Şıllık; makyajını tazelerken az kalsın binaya dalıyordu...”
xxx
Eren’le Hüseyin’in çocukları, aynı gün doğdu...
Karşılaşınca hangisinin büyük olduğunu tespit etmeye çalışıyorlar;
-Saat kaçta doğdu seninki?...
“-Seninki benimkinden büyüktür, ben daha kayıt yaptırmadım...”

 

Temel bir gün...

Temel yolda giderken bir trafik levhası görmüş, başlamış beklemeye... Arkasındaki araçlar kuyruk olmuş, kimse niçin durduğunu bilmiyormuş...
Trafiğin sıkıştığını gören bir trafik polisi, Temel’in yanına gelmiş, niçin beklediğini sormuş;
-Yol bomboş, niye gitmiyorsun?... Arabanda arıza mı var?...
“-Valla ben de anlamadım memur bey?... Trafik işaretinde, yayalara yol verin diyor... Yarım saattir yol verdim bekliyorum, ne gelen var ne giden...”

İtirafım var

(...isim: mustafa ...şehir: bursa ...yaş: yirmi iki)
Küçükken izlediğim Türkçe dublaj Cesur Yürek filminden dolayı İngiltere’nin köylerinde de Türkçe konuşulduğunu zannediyordum...
Arkadaş ortamında en rezil olduğum an da bunu dile getirdiğim andır...
“İngiltere’nin köylerinde Türkçe mi konuşuluyor” diye sorunca bütün arkadaşlarım kahkahaya boğuldu...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

 

Erkek sözlüğü...

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.