Ayaküstü...

A -
A +

Hoca’nın canı et yemeği istemiş bir gün... Kasaptan iki kilo et alıp evine götürmüş.
“Akşama güzelce pişir bunları” demiş hanımına... Ne var ki o gün eve hanımın misafirleri gelmiş.
Kadıncağız eti pişirip onlara 
ikram etmiş. Akşam da bir tarhana çorbası çıkarmış. Hoca’nın önüne...
“Et nerede” demiş Hoca... Kadın doğruyu söyleyeceğine bir yalan kıvırmış, “Eti kedi yedi” demiş...
“Getir şu kediyi bakalım” demiş Hoca. Sonra teraziyi çıkartıp kediyi tartmış.
Bakmışlar ki tam iki kilo geliyor... Hoca hanımına sormuş:
“-Peki hanım” demiş, “Kedi bu ise bizim et nerede?... Et buysa kedi nereye gitti?..”
...
Yakalanan hemen herkes darbeyi inkâr ettiğine göre bu darbeyi kim yaptı?..
Darbe yapılmamışsa Meclisi, Genelkurmayı, Polis Özel Harekâtı kim bombaladı?...
O kadar şehit ve gaziyi niye verdik?..
    (...Mustafa Koç-Okur/Yazar)

Öğrendim ki;

“-Daha güçlü olmanın tek yolu, daha güçlü bir rakiple oynamakmış...”

İnsan...

“Paylaşma; yediğimiz her lokmada, cebimizdeki her kuruşta, giydiğimiz her giyside bir başkasının payının da olabileceğinin bilincinde olmaktır...”
-Ancak, insanoğlu yapısı gereği, yapmadığı, yapmak istemediği, yapmaktan sakındığı şeyler, başaramadığı işler için binbir mazeret üretmekten yana çok büyük bir hünere sahiptir...
Etrafımıza şöyle bir göz attığımızda görürüz ki;
Ağaçlar meyvelerini, tarlalar ürünlerini hep hayatlarını devam ettirmek için vermektedirler...
Peki ya biz insanlar ne yaparız?...    (...Hanri Benazus)

 

Bizim pano

TALİP;
“-Ben bir keresinde asansöre binip, düğmeye basmayı unutmuştum...
Telefonla santrali arayıp, Bina Yönetimi’nden yardım istemiştim...”
...
MURAT;
“-Metrobüste giderken camdan bir kızın bineceğini görmüştüm...
Biner binmez de ayağa fırladım yer vermek için... Sonra etrafa baktım, her yer bomboş...”
...
FATİH;
“-Antalya’da bir iş vardı. Pazar günü saat 19.00’da kalkacak uçağı, Pazartesi günü check-in kuyruğunda fark etmiştim...”
...
SERDAR;
“-İzin günümde bilgisayarı tamire götürecektim... Yarım saat yol gittikten sonra kapıdan geri döndüm. Bilgisayarı evde unutmuştum...”

TERS AÇI

Ayaküstü...

“-Tarafını belli etmek” (...Emin Dikmen'den)

Yalancı erkeğin tanımı...

-Eve geç kalındığında kazadan dolayı trafiğin çok sıkışık olması...
...
-Futbol oynamaya devam etmesi hâlinde şimdi büyük bir takımda oynayacağı...
...
-İş yerinde ve arkadaşlar arasında o olmadan hiçbir faaliyet yapılmaması...
...
-Neşeli kişiliğinin arkasında romantik bir ruh hâlini barındırıyor olması...
...
-Çok fedakâr olması, ailesi için kendi sağlığını feda edebileceği...
...
-Herkesin yardımına koşması, yaşlılara saygı duyması, çocukları sevmesi...
...
-Özellikle ilkokulda çok başarılı olması, imkânsızlık yüzünden okuyamaması...
...
-Birkaç kişinin yapacağı işi tek başına yapıyor olması, hiçbir patronun ondan vazgeçmemesi...

Temel bir gün...

Mahkeme salonunda sanık sandalyesinde bir adam...
Hakim sormuş:
“-Bir ilkokul öğretmenini testereyle doğrayarak öldürmekle suçlanıyorsunuz...”
O anda arka sıralardan Temel’in çığlığı duyulmuş;
“-Vay hayvan herif vay...”
Hakim “Sessizlik” diye uyarısını yapmış ve tekrar adama dönmüş;
“-Ve süpermarkette bir kadının kafasına çekiçle vurarak öldürmüşsünüz...”
Arka sıradan Temel yine bağırmış:
“-Seni vicdansız herif seni...”
Hakim yine Temel’i susturup adama dönmüş;
“-Ve bir de iş arkadaşınızı baltayla doğramışsınız...”
Arka sıradan yine Temel’in sesi;
“-Elektrikli sandalyede kavrulasın...”
Hakim en sonunda dayanamamış ve Temel’e bağırmış;
“-Bana bak, bir tek kelime daha edersen seni mahkemenin düzenini bozmaktan tutuklatırım...”
Temel cevap vermiş;
“-Sayın hakimim kusura bakmayın, ama ben bu adamın 10 yıllık komşusuyum... Ne zaman bizde tamir edilecek bir şey olsa ondan ödünç alet istemeye gittiğimde ‘bizde yok’ diyordu!..”

KRAMPON

APO’YA affı gündeme getiren HDP’li, somut belgelerle Adalet Bakanlığı’na başvurdu; “FETÖ ile hiç fotoğrafı yok...”
...
BEŞİKTAŞ’a uygun bir golcü transferi yazamayan spor basını; gözünü Championship Manager 2016’ya çevirdi...
...
BEŞİKTAŞ, Cenk Tosun’un penaltısının ardından, Vodafone Arena’nın yüksekliğini bir boy daha artırma kararı aldı.

İtirafım var

(...isim: aynur ...şehir: izmir ...yaş: orta)
Mama yedirmek için bebeğinin ağzındaki emziği çıkarıp, koyacak yer olmadığından ağza almaktır...
Kendini evde zannedip bu şekilde uzun süre kalmak, “Bu salaklar niye bakıyor” dediğim garsonların bakışlarına ve gülüşmelerine mazhar olmaktır...
Budur tek kişilik rezillik...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Ana Kumanda...

(...ATV / Tatlı Sert)
MÜGA ANLI: Annen hayatta mı?...
STÜDYO KONUĞU: Hayır, 2006 yılında vefat etti.
MÜGE ANLI: Onun da ellerinden öpüyoruz...
...
MÜGE ANLI: En son sizin mahallede gördünüz yani?...
STÜDYODAKİ ADAM: Evet, Bayrampaşa’ya geldi...
MÜGE ANLI: Keşke sen de aşkı başka yerde arasaydın, Bayrampaşa’da değil...

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.