Soykırım...
“-İki ‘rakip’ dinin bir bilançosu yapılacak olsa; İslam hiç de fena görünmez...
Eğer atalarım, Müslüman ordular tarafından fethedilen bir ülkede Hristiyan olmak yerine, Hristiyanlar tarafından fethedilen bir ülkede Müslüman olsalardı, onların inançlarını koruyarak on dört yüzyıl köy ve kentlerinde yaşamaya devem edebileceklerini sanmıyorum...
Gerçekten de, İspanya’daki Müslümanlara ne oldu?..
Ya Sicilya’daki Müslümanlara?..
Yok oldular, tek kişi kalmamacasına katledildiler, sürgüne zorlandılar ya da cebren Hristiyan edildiler...”
(...Amin Maalouf)
Ayaküstü...
(...Türkiye’nin eksikleri)
* Hem dijital ortamda, hem gerçekte yaşanan bireysel ahlak...
...
* Geçmişle bugünün muhasebesini yapabilen toplumsal süzgeç...
...
* Sessizlerin sesini duyan, eziklerin gücü olan muhalif güç...
...
* Bilimden ve adaletten taviz vermeyen sistem...
...
* Uyuşturucuya merak salmamış gençler...
...
* Para uğruna maneviyatını terk etmeyen insan...
...
* Tabut arkasından piyano çalan değil, üzülen, dua eden akraba...
...
* Çamurun ve betonun olmadığı yürünebilecek güzel bir toprak...
...
* Kütüphaneye giden, araştıran, öğrenmeye açık olan insan...
...
* Ajanda kullanan, saate uyan ve doğru Türkçe kullanan insan...
...
.* İngilizce bilmediğini söyleyebilen öğretim üyesi...
...
* Çok çok iyi yapılan herhangi bir meslek...
...
* Statüsündeki yükselmeden sonra, göbeklenmeyen yönetici...
Öğrendim ki;
“-En iyi kavuşmayı, ayrılanlar yazmıştır...”
İtirafım var
(...isim: mehmet ayva ...şehir: ankara ...yaş: yirmi bir)
Gıda okuyan kız kardeşimden bana patates kızartmasını istemiştim...
Tezgâhın üstünde konserve şişesindeki baklava şerbetini, rengine bakarak sıvı yağ sanması, 35 dakika boyunca patatesleri tencerede şerbet ile kızartmaya çalışması...
Sonunda patateslerin şişip dağılmasından sonra gerçeğin anlaşılması, bizim gülme krizlerinden oldukça zor kurtulmamız...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
Yıldız Abla Günlüğü
-Olmadı, yapamadık. Dudaklarım gibiydik, çok zıttık birbirimize...”
...
“-Mesele samimiyet olsaydı dünyadaki en mutlu insan ben olurdum...”
...
“-Verdiği pozlar Adriana Lima, görünüşü benim gibi olan kızlar, kızlarımız...”
...
- Aklına bile gelmiyorum yanın ne haddime?..”
Temel bir gün...
Temel polisi aramış:
“-Eşim Fadime alışverişe gitti, dönmedi. 8 saat oldu. Ne olur onu bulun!..”
-Eşinizi tarif eder misiniz?..
“-Nasıl yani?..”
-Boyu ne kadar?...
“-Ne bileyim, bazen yüksek topuk giyer beni geçer, evde yalınayak benden kısa...”
-Göz rengi?..
“-Bilemem, bazen yeşil bazen mavi lens takar, aslında galiba ela…”
-Saçı ne renk?..
“-En zor soru. Her hafta başka bir renk...”
-Üzerine ne giymiştir?..
“-Hiç dikkat etmedim valla…”
-Peki arabayla mı gitmişti alışverişe?..
“-Evet!.. Siyah bir Audi r8, süperşarj 3,5 litre V6 silindirli motor, 290 beygir...
İçi geyik derisi taba renginde, led farları var, sağ kapıda görünür görünmez hafif bir çizik var...”
-Tamam efendim, arabanızı bulacağız...
KRAMPON
SON DAKİKA: Deplasman yasağı ilk Fenerbahçe’nin deplasmanda oynayacağı derbiye kadar kalktı.
∆∆∆
NTV HABER; “Arabayı oraya park etme” diye camdan bağıran iki emekli albayla daha 1 yıllığına sözleşme imzaladı...
∆∆∆
SABAH GAZETESİ; son dakikadan duyurdu; “Cemaat, gözünü Lucescu’ya çevirdi...”
∆∆∆
FOTOMAÇ manşetinden duyurdu; “Aziz Yıldırım tazminat yanmasın diye istifa etmiyor...”
Bizim pano
Küçük de olsa Talip’in doğum gününde yaşadığımız bomba;
-Doğum günün kutlu olsun Talipcim...
“-Sağol abi senin de...”
Ana Kumanda...
(...BEYAZ TV / Beyaz Futbol)
GÖKHAN GÖNÜL: Beni niye çekiştiriyorsunuz, bırakın gideyim?
SİNAN ENGİN: Merak etme Gökhan, aldığın parayı nerede harcayacağını sormayacağız!
∆∆∆
ERTEM ŞENER: Hocam sen saçları siyaha boyat, ben sarıya boyatacağım…
ABDÜLKERİM DURMAZ: Hocam boyat da Ertem’i sarı görelim…
AHMET ÇAKAR: Yok ben boyatmam hanım kızar…
∆∆∆
OZAN: Hocam senin cümlelerin çok kırıcı bak. Uyarıyorum seni!..
AHMET ÇAKAR: Tamam Rasim; şerefsiz olmadığını ispatla…
