Evde kalmış kız hâlleri!

A -
A +

-Darısı senin başına artık diyenlerden yılmak.
...
-Her hafta sonu bir düğüne kilitlenmiş olmak.
...
-Topuklu ayakkabıyla dans etmenin, halay çekmenin kitabını yazmak.
...
-Giymeyeceği hâlde o sezonun tüm gelinlik modelleri hakkında bilgi sahibi olmak.
...
-Her hafta en az bir çeyrek altın takmaktan ay sonunu getirememek.
...
-Arkadaşınızın düğün stresini sizden çıkarmasına göz yummak.
...
-Düğünün yapılacağı yer kıtalarca uzak olduğundan gidene kadar tüm tipinizin kayması.
...
-Sosyal medyada en kötü çıktığınız düğün fotoğraflarının yayılması.
...
-Düğün günü vereceğiniz her sinirli tepkinin kıskançlığa yorulması.
...
-Ne yaparsanız yapın bekâr hâlinizden mutlu olduğunuza evli arkadaşlarınızın asla inanmaması.
...
-Ve bunu destekler gibi düğün videosunda hep yalnız ve mutsuz olduğunuz anların yakalanması...
...
-Evli arkadaşlarınızın sizin hâlâ bekâr olmanızın nedenleri üzerinde tezler yürütmesi.

Ayaküstü...

-Kedi gibi dört ayak üzerine düşenlerin çoğu maalesef günümüzde sırtlan gibi davranıyorlar.
...
-”Hayat yordu” diyorlar. Yanlış; hayat sadece yaşlandırır... İnsanlar yorar...
...
-Her söze “ben” diye başlayanlar. Sizin “ben”inizi sevmek zorunda değiliz...
...
-Yakala sal, yakala sal. Aç kapa musluk mu bu? Hem polislerin suçu ne?..
...
“Şortlu kadına tekme atanla, müezzine tekme atanın cezası aynı olmamalı” dedi biri. “Adalet şorta bağlı olmamalı” dedi diğeri...
(...Mustafa Koç-Okur/Yazar)

İnsan...

İnsanın büyüklüğü, küçük insana karşı davranışlarıyla belli olur...
Her şeyi bilmek, her şeyi bağışlamaktır...
Gençliğinde oldukça patavatsız olan Benjamin Franklin, sonradan öyle diplomatik davranmaya ve insanlarla iyi ilişkiler kurmaya başladı ki;
Fransa’ya büyükelçi olarak atandı...
Bu başarını sırrı neydi?...
“Kimseyi kötülemem” diyordu Franklin;
“Hep iyi yönlerinden bahsederim.”
O yüzden eleştirmeyin, suçlamayın, şikâyet etmeyin...
Gülümseyin...
Gülümsemeye gücü olmayan biri kadar ona ihtiyacı olan yoktur...
Yüzü gülmeyen adam dükkân açmasın...
Gülümseyen insan, her zaman daha iyi satar, daha iyi öğretir, daha iyi yönetir ve daha mutlu çocuklar büyütür...
(...Dale Carnegie)

 

Temel bir gün...

Temel’in iki eşi varmış...
Bir gün sohbet ederken;
“-Temeeel... En çok hangimizi seviyorsun” diye kıskanç kıskanç sormuşlar...
Temel uyanıklık yapıp söylemek istememiş...
Yeni eşi soruyu değiştirerek üstelemiş;
“-Yani ikimiz birden göle düşsek, hangimizi kurtarırsın?...”
Temel eski eşine dönmüş;
“-Fadime... Sen biraz yüzme biliyordun değil mi?...”

İtirafım var

(...isim: eyup tosun ...şehir: bilinmiyor ...yaş: hiç bilinmiyor)
2002 yılıydı, Tuzla’da Erzurum’dan geldiğim otobüsten indim, Pendik’e gitmek için minibüse bindim.
Ayaktayız, iki yanımda iki genç var. Onlar biraz sonra indiler.
Ben minibüsün zemininde madenî 1 lira buldum. Yerde buldum diye şoföre uzattım.
Az sonra 50 kuruş bulup tekrar şoföre verdim. Son olarak 25 kuruş görünce kendi cebimde olması gereken bozuk paralar aklıma geldi.
Elimi cebime atınca bırakın bozuk paraları cebimde olması gereken o günkü ortama göre hatırı sayılır miktarda kâğıt paralar da yoktu.
Yani o gençler paramı çalmış, çalarken de bozuk paraları yere düşürmüşler... Neye yanarım bilir misiniz;
Kendi param olan o bir buçuk lirayı şoföre verdim. Ama 25 kuruşu kurtarmıştım...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Ana Kumanda

(...FLASH TV / Yalçın Çakır Alt Yazıları)
-Kızgın yağla yanan kıza üzülüp kaybolan adam...
-Stüdyoda müthiş yüzleşme! Kocası ormana kaçan kadın...
-Fenerbahçe altyapısına vermek için eşinin 12 erkek doğurmasını isteyen koca...
-Eşi tarafından sürekli şiddet uygulamakla suçlanan adam: Sağa sola dönerken elim çarpıyor...
-Kadınsal içgüdülerimle seni tedavi edeceğim...
-Kocasını balığından kıskanıp evi terk eden kadın...
-Karımdan sevgi göremediğim için kanarya besliyorum...

Fatih Terim Günlüğü

-Arda’nın önceki akşam bir TV kanalına çıkmasından tüm oyuncularım etkilendi...
-İzlanda’nın ani gelen iki golüne sunumsuz yakalandık...
-Islak çimde çok koşan forvetlerle çıktık maça, rüzgâr esti... Kuru çimde iyi koşan forvetleri aldık oyuna, bu sefer yağmur yağdı...

Öğrendim ki;

“-Danışmadığın başın omuzundan medet ummayacaksın...”

KRAMPON

“-BU TAKIMI, teknik heyeti ve kafileyi bu noktaya getirenler utanmalı” diyen Fatih Terim, THY pilotunu suçladı…
...
GÖKHAN Töre geç de olsa konuştu; “Ömer Toprak’a neden silah çektiğimi hâlâ anlamayan var mı?”
...
İZLANDA’yı abartmayın diyen Sergen Yalçın’daki kulak çınlamaları dün de tüm hızıyla sürdü…
...
HASAN Şaş “İzlanda topu elle kaleye götürse 3 defa götürür” diyeli tam 766 gün oldu...

Evde kalmış  kız hâlleri!

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.