Erkek derken!

A -
A +

-Sizin şarjınız bitince, ulaşılamazsanız sorumsuzluk olur;
Onlara gelince insanlık hâli...
...
-Siz eski defterleri açınca kincilik olur;
Onlarda ise değişmediğinizi kanıtlamak çabası...
...
-Sizin sebze meyve reyonundan ekstra aldıklarınız fuzuli masraf olur;
Onların aldığı abur cuburlar ihtiyaç...
...
-Sizin sağda solda (evde) dökülmüş saçlarınız mide bulandırır;
Onların ayna önündeki kesilmiş sakalları temizlik gerektirir...
...
-Ben evdeyken iş yapma derler;
Yanına gidince cep telefonu, televizyon ve bilgisayardan başlarını kaldıramazlar...
...
-Akşam vakti gezmekten gelseniz bu vakitte ne işin var derler;
Film ya da futbol izleyeceği zaman yürüyüşe çıkmanızı teklif ederler.

Temel bir gün...

Temel, Dursun ve İdris bir gökdelenin inşaatında çalışıyorlarmış... Bir gün talihsiz bir kaza olmuş ve Dursun ellinci kattan düşüp ölmüş...
Temel’le İdris, bu acılı haberi Dursun’un eşine nasıl söyleyeceklerini düşünmüşler...
Sonunda Temel demiş ki;
“-Acı haber verme konusunda deneyimliyim... Bu konuyu üstleniyorum...”
Yaklaşık iki saat sonra inşaata döndüğünde elinde bir tepsi baklava varmış... İdris merak etmiş;
-Bu baklavayı nereden aldın?..
“-Dursun’un eşi verdi...”
-Nasıl olur?... Kocasının öldüğünü söyledin, o da sana bir tepsi baklava mı verdi?..
“-Yok öyle olmadı... Kadın kapıyı açınca ona ‘Siz Dursun’un dul eşi olmalısınız’ dedim... Bunun üzerine o da ‘Hayır ben dul değilim’ dedi...
Ben de ona ‘Bir tepsi baklavasına iddiaya var mısın’ dedim...”

Öğrendim ki;

“-Herkesten kendisi gibi olmasını bekleyen insan, kendisinden başkasıyla geçinemeyecek insanmış...”

Ana Kumanda

(...TV 8 / Bay Tahmin)
FİKRET ENGİN: Trabzon, Galatasaray’a kaybettikten sonra havlu atar mı?..
MURAT ÖZARI: Ne havlusu? Bornoz, peştamal, ne varsa atar...
...
SEYİRCİ: Murat Abi handikaplı 4 maç oynadım tutturamadım?..
MURAT ÖZARI: Handikaplı maçlarda ancak balık tutarsın kardeşim...
...
SEYİRCİ: Ben Çorum’dan arıyorum, programınızı çok beğeniyorum...
MURAT ÖZARI: Çorum’dan Ayhan, biz de seni çok seviyoruz, lütfen sarı leblebi yolla...
...
FİKRET ENGİN: Beşiktaş bu galibiyeti nasıl aldı, aklım hafızam almıyor yani...
MURAT ÖZARI: Fikretçiğim damperi patlamış kamyon gibisin bu akşam...

Eğitim...

Gerçek eğitim yoksul ve aşağı bireyler tarafından kirletilmeyi reddeder...
Kendisini bencil amaçları için bir araç olarak ele geçirmek isteyenden bilgece kaçmayı bilir...
Eğer birisi ondan kazanç sağlamak ve sefaletini onu kullanarak dindirmek gibi yanlış bir düşünceye kapılırsa aniden sessiz adımlarla ve alaycı tavırlarla kaçar...
    (...Nietzsche)

Krampon

İSPANYA Futbol Federasyonu “El Clasico” olan ligin adını, bundan böyle “El İnsaf” olarak değiştirildiğini duyurdu...
...
AZİZ Yıldırım; “Bizim şansımız bu; karada otobüsümüz kurşunlanır, havada uçağımızın camı çatlar. Yarın çölde başımıza ne gelir bilinmez...”
...
F.BAHÇE taraftarının bir hafta süren Emenike aşkı, yerini karşılıklı sevgi saygıya bıraktı...

Ayaküstü...

Ne zaman adam oluruz sorusuna, “Emekli olup para almayı düşündüğümüz kadar, çocuklarımızı iyi yetiştirmeyi düşündüğümüz zaman” dedi...
Sorarsan herkes belgesel seyrediyor hesabı...
Eğitimle ilgili yazarsın. Kimse okumaz.
Emeklilikle ilgili yazarsın. Bırak okunmayı. Neredeyse paylaşım rekorları kırar...
İnsan sormadan edemiyor;
“Parayı mı çok seviyoruz, çocuklarımızı mı?” diye ilave etti...
    (...Mustafa Koç/Okur-Yazar)

Bazen...

-Bazen, kendimi kamyon arkasına yazılmış yazılar gibi hissediyorum. Bir o kadar yıpranmış ama ne anlatmak istediğini “vaay” dedirtecek türden anlatabilmiş...

...
Bazen, büyük hedefleri olan Türkiye gibiyim. Zamanla ve engellerle savaşıyorum...
...
-Bazen, hızlı trene binip “İktidarın ne icraatı var ki” diye soran muhalefet partililer gibiyim. Bir o kadar karşı, bir o kadar da heyecanlı...
...
-Bazen, trafik ışığı gibiyim. Şeklim olmasa da komutlarımın uygulanması mutluluk veriyor...
...
-Bazen, kavrulmuş çekirdek gibiyim. Tadına bakıldığında bağımlılık yapan ama bağımlı olmak istemeyenlerin nefretine sahip olmanın verdiği çelişki...
...
-Bazen, çay tabağı gibiyim. Görünüşte süs için varım, faydalarım kullandıkça ortaya çıkıyor...
...
-Bazen, tatlı yapıp piyasaya süren doktor gibiyim. Ne yaptığımın ben de farkında değilim...
...
-Bazen, süs çiçeği gibiyim. İlgi beklemeden, emek istemeden yıllarca aynı kalabilen...
    (...Rumuz: Bir dost)

Erkek derken!

-Baba bayağı yorgun!.. (...M. Hakan Özelmacıklı’dan)

İtirafım var

(...isim: emrah ...şehir: silivri ...yaş: yirmi beş)
8-9 yaşlarında falanım... Annemler birine oturmaya gidecek, ben de çocukları yok, canım sıkılır diye gitmek istemiyorum...
Neyse zorla tutup götürdüler beni de...
Eve girince ‘Aha, arkadaş buldum’ diye benim boylarımda, benim yaşlarımdaki çocuğun ensesine kolumu attım...
Annemin kaş-göz hareketlerinden bir şey çıkaramadım...
Bir ara, ‘Anne bu çocuğun yüzü niye kırışık’ diye sormuşum...
Meğer adam cüceymiş...
‘Kardeşin gelip dışarıda kalmasın’ diye eve yolladılar hemen beni...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.