Erkeklere aşk dersleri...

A -
A +
Ayaküstü...
 
Bugün yine aklıma düştü;
Haziran 1914 tarihinde Arşidük Ferdinand, üzeri açık otomobille eşiyle Saraybosna sokaklarında ilerlerken, Sırp suikastçı Gavrilo Princip'in saldırısına uğradı...
Franz Ferdinand ve eşi Prenses Sophie, suikastta öldüler...
Suikastçı, iki ülkeyi bir arada tutan Habsburg Hanedanı'nın tek veliahdını öldürdüğünden Avusturya-Macaristan, suikasttan sorumlu tuttuğu Sırbistan'a savaş açarak, I. Dünya Savaşı'nın çıkmasına sebep oldu...
 
(...Mustafa Koç-Okur/Yazar)
 
 
 
 
ÖĞRENDİM Kİ;
 
“-Aşk asla pişman olduğunu söylememektir...”
 
 
 
 
KRAMPON
 
ARDA Turan: "Burak kardeşime yapılan sopalı saldırıyı kınıyorum. Şoför abi delikanlı olsaydı sopasız girerdi, adam değilmiş..."
...
RUSYA Büyükelçisi’nin vurulmasından sonra yine klavyeler konuştu, 47 caps-lock ağır yaralı...
...
ERMAN Toroğlu Burak’ın sopaya karşı koyduğu pozisyonu yorumladı; “Burak bu pozisyonda her zamanki gibi daha vurmadan kendini yere atıyor…”
...
YOZGAT’ta HDP binasına protesto yürüyüşü için toplanan kalabalık, şehirde HDP binası olmadığı için sessizce dağıldı…
 
 
 
 
 
 
Ana Kumanda
 
(...TV 360 / Telegol)
 
SERHAT ULUEREN: Bir dahaki maça çeyrek yıl var...
ADNAN AYBABA: Abi ne yaptınız, o kadar yok... 4 ay var...
 
***
 
SERHAT ULUEREN: Gökmen abi bugün Ay'ın Dünya'ya yaklaşmasını izledin mi?...
GÖKMEN ÖZDENAK: Evet...
SERHAT ULUEREN: Ne gördün?....
GÖKMEN ÖZDENAK: Ay'ı gördüm...
 
***
 
SERHAT ULUEREN: Hani var ya Amerikalı bir aktör, Gökmen abiye benzeyen...
GÖKMEN ÖZDENAK: Al Pacino mu?...
 

 
 
 
 
Bizim pano
 
Celal Abi, oğlunun doğumundan kısa bir süre sonra, adını “Furkan” koymak üzere nüfus dairesine gitmiş...
Gerekli işlemleri yaptırdıktan sonra, bilgileri yazacak olan memurla baş başa kalmışlar...
Ve görevli kişi de son olarak “Adı ne” diye sorunca kendi isminin sorulduğunu zannedip “Celal” deyivermiş...
Memur da çocuğun isminin “Celal” olarak konulacağını anlayarak yazmış nüfus kâğıdına...
Baba oğul, “Celal” olarak geziyorlar şimdi...
 
 
 
 
Temel bir gün...
 
Çaycı, meslektaşına rica etmiş;
-Yarın evde işim var... Yerime sen bakar mısın?...
"-Bakarım da ben senin müşterilerini tanımam ki kardeşim, ne isterler filan..."
-Merak etme, hiç zor değil. Özelliği olan sadece iki müşterim vardır, Temel'le Dursun... İkisi de sağır ve dilsizdir... Baş parmaklarını aşağı doğru gösterirlerse çay verirsin, yukarı doğru gösterirlerse kahve tamam mı?.. Başka bir zorluk çıkarsa bana telefon edersin..."
Ertesi gün, arkadaşı çaycıyı telefonla aramış;
"-Alo, abi sorma başım dertte... Seninkiler geldi... Başparmaklarını aşağı gösterdiler, çay verdim; yukarı gösterdiler, kahve verdim... Fakat şimdi ikisinin de ağzı bir karış açık, duvara dayalı, öylece duruyorlar, ne iş?..."
"-Haa, onlar keyfi yerine gelince şarkı söylemeye başlarlar..."
 
 
 
 
Yaşamak!..
 
Eve dönerken, önümden giden gölgemi gördüm...
Bu yeni şavaşın ardında öteki savaşın gölgesini gördüğüm gibi...
Gölgem benden hiç ayrılmadı artık...
Bu gölge, gece gündüz düşüncelerimi kaplıyor...
Belki bu kitabın sayfalarında da o gölgenin karanlık çizgileri vardır...
Ama her gölge, eninde sonunda yine ışığın çocuğudur...
Ve ancak aydınlıkla karanlığı, savaşla barışı, yükselişle alçalışı yakından tanımış kişi hayatı gerçekten yaşamış sayılır...
 
(...Stefan Zweig)
 
 
 
 
İtirafım var
 
(...isim: faili meçhuller ...şehir: ankara ...yaş: on sekiz)
 
Karnımız çok acıkmıştı. Bir hamburgerciye girdik, parayı ödedik ve bizim için hazırlanan tepsileri alıp yukarı çıktık...
Masaya oturunca jeton düştü. Hamburgerler tepsiye konulmadan hemen almışız...
20 lirayı iki patates kızartmasına mı verdik diye düşünürken, aşağı inip hamburgerleri aldık.
Aşağıdaki herkes bize bakıyordu, meğer arkamızdan o kadar da seslenmişler...
Şimdi dua ediyoruz inşallah o kişilerle bir daha karşılaşmayız...
 
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
 
 
 
 
 
Erkeklere aşk dersleri...
 
-Aşk; asla modası geçmeyen ama sürekli yeni adımlar öğrenmek zorunda olduğunuz bir danstır...
 
-Gerçek bir âşık yalnızken bile günbatımının tadını çıkarabilin kişidir...
 
-Çiçeklerin suya nasıl ihtiyacı varsa insanların da aşka o kadar ihtiyacı var...
 
-Aşk yemek yapmak gibidir... Ya kendinizi tamamen vereceksiniz ya da hiç bulaşmayacaksınız...
 
-Aşk için zaman ayıramayan biri onu hak etmiyordur...
 
 
 
 
Ali Ağaoğlu Günlüğü
 
 
-Süper Ay'ı izlemek fakir işi, ben parasını verdim Ay'dan Dünya'yı izliyorum...
-Volkan Demirel inşaatta çalışsa ülkeye daha çok faydası dokunur...
-Batsam beni de kurtarır bu Muslera...
 
 
 
 
TERS AÇI
Erkeklere aşk dersleri...
-Seyyar şair!..
 
(...Hüseyin Gökdemir’den)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.