Ayaküstü...

(...Konya’dan Ramazan Çetin’in, “Türkiye Takvimi”nde yer alan, bugünlerde daha anlamlı şiiri)

ÇORBADA TUZUN OLSUN

Enver Abi’den bize, emanet bu gazete;
Öyle bir gazete ki, sevdalı memlekete;
Kavuşmaya vesile huzura, saadete;
Haydi yeni bir gayret, parlayan yüzün olsun;
Bir abone de sen bul, çorbada tuzun olsun…
...
“Türkiye, huzur verir” huzur girsin her eve,
Selâmlaş, hâl hatır sor, adım at seve seve,
Gönülden bir muhabbet, gönülde bir çerçeve,
Yılanı deliğinden çıkaran sözün olsun,
Bir abone de sen bul, çorbada tuzun olsun…
...
Bal yapmak istiyorsak, kovanında durmak yok,
Bir faydası olmayan hayalleri kurmak yok,
İşimiz, dost kazanmak, bir tek kalbi kırmak yok,
Hayatına renk gelsin bu yolda izin olsun,
Yeni abonelerle çorbada tuzun olsun...
...
Belki kaleler değil, gönüller kazanırız,
Sitemlere katlanır, kirlerden arınırız,
Kötülükten uzağız, iyiliklerde varız,
Hedefe varmak için yürekte sızın olsun,
Yeni bir abone bul, çorbada tuzun olsun…
...
Ya emek ver, ya para, güç yetmezse bol dua,
“Huzura hasret”lerden almayalım beddua,
Karanlık gecelerde müjdeler var ışığa,
Senin de bir gayretin, tarakta bezin olsun,
Yeni bir aboneyle çorbada tuzun olsun...
...
Bu işte büyüklerin rızası, duası var,
Duaya mazhar olmak, değil midir büyük kâr?
Damlalar göle döner, güle döner, has kokar,
Senin de bereketli baharın, yazın olsun,
Bul bir abone daha, çorbada tuzun olsun…
...
Bilirsiniz ki dostlar, sebepsiz uçmuyor kuş,
Kimileri yol kesmiş, nice tuzaklar kurmuş,
Söz gelip dayanıyor “tirajın kadar konuş”
Tuzakları aşmaya; az biraz hızın olsun,
Sen de bir abone bul, çorbada tuzun olsun!..

Öğrendim ki; “-Etrafında kimsenin kalmadığını düşünüyorsan; çok ileri gitmişsindir...”

İstek...

Çıkarlarımızın neler olduğunu bilemediğimizden ne istediğimizi de çoğu zaman anlayamayız...
Bu nedenle kendimizce uygun gördüğümüz bir çıkarı elde edebilmek için en kısa yolu seçeceğiz diye bir sürü saçmalık yaparız...
Belki bütün bunlar hesaplanıp yazıya dökülünce içimizde istek denen şey kalmayacaktır...
İsteklerimiz ve mantığımız günün birinde karşılaşırlarsa biz hiçbir şeye istek duymayıp sadece aklımızın sesini dinleyeceğiz...
Çünkü mantığımız ve aklımız ön plandayken saçma sapan şeyler isteyerek kendimize kötülük yapamayız...
(...Dostoyevski)

Hayat zor!

-Film indirirken %99’da internet kesilmiş gibi bir hayat...
...
-Ters dönmüş kaplumbağa gibi bir hayat...
...
-Duvara şut çekmişsin de sekip suratına gelmiş gibi bir hayat...
...
-0,7 kalemle girdiğin sınavdan 0,5 almışsın gibi bir hayat...
...
-Berber önlüğü altından çalan telefona bakıyormuşsun gibi bir hayat...
...
-999 oyunlu Atari kasetinden 15 oyun çıkması gibi bir hayat...
...
-Güneş gözlüğüyle selfie çekerken gözlük camından yansıyan telefon gibi bir hayat

KRAMPON

SAĞLIK Bakanlığı ülkemizdeki uykusuzluk problemi yaşayanların %80’inin Fenerbahçe taraftarı olduğunu açıkladı...
...
ETRAFINDA dalga geçecek kimse kalmayan Quaresma, saçlarını beyaza boyatarak kendiyle dalga geçmeye başladı...
...
F.BAHÇE taraftarları, Kasımpaşa maçından önce koreografi yaparak tribünlere “Fenerbahçe” yazdı...
...
G. SARAY kadrosunda Sabri’yi gören bir taraftar, 3.475. defa fenalaşarak hastaneye kaldırıldı...

Ana Kumanda

(...TV 8 / Bay Tahmin)
FİKRET ENGİN: Demi Moore güzelliğini sülük tedavisine borçluymuş abi...
MURAT ÖZARI: Ne şanslı sülükler varmış arkadaş...
∆∆∆
FİKRET ENGİN: Armudun faydaları da saymakla bitmez...
MURAT ÖZARI: Geçen bir armut yedim, caaart diye ısırınca alt komşu uyandı... O kadardı yani Fikret’cim.
∆∆∆
MURAT ÖZARI: Sevgili seyirciler; arılarla konuşmayın, arılar sağırdır...
FİKRET ENGİN: Abi ne ilginç şeyler biliyorsun öyle... Hepsi faydalı...

Bizim pano

Serdar, birlikte ehliyet sınavına girdiği arkadaşı ile konuşuyor;
“-Sınavı çok kolaydı di mi?..”
-Yok ya arka sayfa zordu...
“-Neee?... Arka sayfa mı?..”