Hayat...

A -
A +

Hepimiz olaylara tahammül etmeye, alışmaya ve suçu içinde bulunduğumuz duruma atmaya meyilliyiz...
“Ah, her şey olması gerektiği gibi olsaydı, farklı olurdum.” ya da “Bana fırsat verin, yapmak istediklerimi gerçekleştireyim.” veya “Hayatın adaletsizliği altında eziliyorum.” deriz...
Rahatsızlıklarımızdan dolayı başkalarını, çevremizi ya da ekonomik şartları suçlarız.
İnsan rahatsızlığa alıştıysa zihni körelmiş demektir...
Tıpkı insanın etrafındaki güzelliğe artık onu fark etmeyecek kadar alışabilmesi gibi...
İnsan kayıtsızlaşır, katılaşır, acımasızlaşır ve zihni gittikçe körelir...
Buna alışmazsak bir uyuşturucu madde alarak, siyasi bir gruba katılarak, bağırarak, yazarak, futbol maçına ya da başka bir eğlence yolu bularak bundan kaçmaya çalışırız.
Şartlanmanızdaki tehlikeyi sâdece zihinsel bir kavram olarak görürseniz, bu konuda hiçbir şey yapmazsınız...
Bir tehlikeyi sadece bir fikir olarak görmek, fikirle hareket arasında bir çatışma çıkarır ve o çatışma da bütün enerjinizi alır...
Ancak şartlanmayı ve getirdiği tehlikeyi o anda bir uçurumu görür gibi gördüğünüz zaman harekete geçersiniz...
Öyleyse görmek harekete geçmektir.
(...J. Krishnamurti)

Öğrendim ki;  “-Hayal kırıklığı yok, doyumsuz hayaller var...”

İtirafım var

(...isim: kemal ...şehir: ankara ...yaş: bilinmiyor)
Köy yolunda gece araba kullanıyorum.
Karşıdan da bir araba geliyor. Sadece farları görüyorum ve meğerse iki motosiklet aynı hızda yan yana sohbet ede ede gidiyorlarmış.
Birden birisi diğerinin önüne geçti. O an aklım çıktı araba ikiye ayrıldı diye.
Zaten köy yolu ve yalnızım.
Yanımdan geçtiklerinde korkuyu daha fazla hissettim.
Sonra sesten motosiklet olduklarını anladım...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

 

Gündemin kırıntıları

-Sala veriyor diye müezzini döven adamın cezası iyi hâlden paraya çevrilmiş. İyi hâli buysa!..
...
-Israrla ‘AK Parti’ yerine, ‘AKP’ demek ötekileştirmek oluyor mu?
...
-İçeriyi temizlemeden dışarıyı temizleyemezsin...
...
-Referandum sonrası ilk tartışacağımız konu:
Erdoğan ne zaman partili olabilir.
...
-Anladım ki, “Son ağlayan, kötü ağlıyor.”
...
-Dünya demek, götüremeyeceğimiz şeyleri toplamaya çalışmak demek...
...
-Arkanı köpeğe dayarsan, ilk fırsatta seni de ısırır.
(...Mustafa Koç – Okur / Yazar)

Biyoloji...

-Düşünsene sinir hücresi eski hâline dönmek için sodyumu hücre dışına, potasyumu hücre içine aktif taşıma ile pompalamış, çıldırırsın...
...
-Bir bakışı var sanırsın sempatik sinir sistemi uyarılmış da kalp atım debisi ve sayısı artmış...
...
-Sende; ben, salgıladığı uyarıcı ve inhibe edici hormonlarla Hipofiz’in çalışmasını denetleyen Hipotalamus’u sevdim...
...
-Çizgili kas yapısına sahip çizgili kaslardan farklı olarak düz kas gibi istemsiz çalışan kalp kası da şov mu yapıyor ne...
...
-Sen istiyor böbreklerde suyun geri emilimini arttırmak.. Salgılayacak ADH...
...
-Ve usulca fısıldıyor zaman: “Bir kasın kasılması ve gevşemesi için ATP şarttır...”
...
-Gülümsüyordu.. Yüz kasları kasılıyordu.. Kahkahalar atmaya başladı diyafram ve sırt kasları da devreye girdi. Bir daha sevdim...
...
-Tatlı tatlı kaşınıyorsa iyileşecek demektir… (Hipokrat)
...
-Böbrekten ayrılan üreter’i takip ederek böbreğin içine ilerledikçe huni biçiminde bir boşluk gelecek. Orası havuzcuk. Kime sorsan gösterir...
...
-Deveye sormuşlar ‘boynun neden eğri?’ diye, ‘medula spinalisin merkezi ilk omurun miyeli sinirlere yaptığı lokal baskıdan ötürü dorsal ve ventral motorik sinirler sıkıştığı için’ demiş...

KRAMPON

“TÜRKİYE artık ikinci vatanım” diyen Quaresma, ormanda çizgili pijama ve atletle mangal harlarken görüntülendi…
...
VERGİ borcundan dolayı sıkıntılı günler yaşayan G.Saray’da Muslera konuştu; “Onu da mı ben ödeyeyim?..”
...
YAPILAN ankette G.Saraylı taraftarların yüzde 87’si Sabri’yi görmek istemedi... Sabri de mikrofonlara konuştu; “Bence oran iyi, kalmalıyım!”

Ana Kumanda...

(...ATV / Müge Anlı ile Tatlı Sert)
MÜGE ANLI: Kaç yıl oldu, eşiniz eve gelmeyeli?..
STÜDYO KONUĞU: Yıllar oldu Müge Hanım..
MÜGE ANLI: Bu durum sizi etkiledi mi peki?..
STÜDYO KONUĞU: Etkilemez mi?.. Çocuğumun psikoloğu bozuldu...

Bizim pano

BAHA: Hadi yemeğe inelim...
SERDAR: Ne varmış yemekte?..
BAHA: Mercimek çorbası varmış, pilav varmış, bir de kavurma varmış...
SERDAR: Kavurma etli mi?..
...
FATİH: Aha sallandık... Deprem oldu galiba...
TALİP: Ben de hissettim... Bu sefer alttan geldi...
FATİH: Havadan gelen deprem nasıl oluyor birader?..
...
BANKACI: Beyefendi sen kredi kartlarını hep gecikmeli ödemişsin, size kredi çıkmaz...
MUSTAFA ABİ: Olur mu hanımefendi, her telefon açtığınızda ertesi gün yatırdım ben borcumu...

Hayat...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.