Ayaküstü...

A -
A +

-Elini cebine atma. Adam size mis gibi bir stat yapsın. Orada başköşede locada maçını izle. 
Ondan sonra da adamı yuhalayıp dur. Asıl yuh size...
HHH
-Ne zaman adam oluruz sorusuna, “Tarih kitaplarımızın Latinlerin Bizans saraylarını nasıl soyduğunu yazdığı kadar, ladinlerin Osmanlı saraylarını nasıl soyduklarını da yazdıklarını zaman” dedi.
“Tarih kitaplarımız hâlen hikâye anlatmaya devam ediyorlar” diye ilave etti.
HHH
-Galatasaray Divan Kurulu üyeleri, nedense Sovyetlerin politbürosunu hatırlatıyor...
HHH
-Ergenekon zanlısı Dalan ile Ergenekon savcısı Öz’ün ikisine de ülkesinde kucak açan hangi akıldır?
Ya da bunlar hangi akla hizmetten aynı ülkeye sığınmışlardır?
HHH
-Ne zaman adam oluruz sorusuna, “GDO’nun sadece gıdalarda olmadığını bildiğimiz zaman” dedi. 
“Kaç nesilin GDO’su ile oynadı malum zihniyet” diye ilave etti.
HHH
-Bu ne şimdi;
Vatan haini olabilirsin, ama Galatasaray’a borç takamazsın!..
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)

Öğrendim ki; “-Vazgeçmek, kaybetmekten kötüymüş...”

Ana Kumanda

(...KANAL D / Magazin)
METİN ŞENTÜRK: Sanatçı olmak dışında, futbolcu olmak isterdim...
MUHABİR: İyi bir futbolcu olurdunuz!..
METİN ŞENTÜRK: Onu bilmiyorum da, hiç kart görmezdim!..

Temel bir gün...

TEMEL: İki gündür 0800 2100’ı arıyorum, asla düşüremiyorum... Bana yardım eder misiniz?..
MAĞAZA GÖREVLİSİ: Bu telefon numarasını nereden buldunuz efendim?..
TEMEL: Kapınızın üzerinde yazıyordu...
MAĞAZA GÖREVLİSİ: Efendim o açık olduğumuz saatler...

KRAMPON

SOYADI “Maviş” olan bir Trabzonspor taraftarı, yeni doğan bebeğine “Bordo” ismini verdi… (Espri değildir)
HHH
“FUTBOLCUSUZ futbol oynanmaz” diyen Yıldırım Demirören, daha önce denenmemiş bir dalda bilinmedik bir ödülün sahibi oldu...
HHH
FETÖ’CÜLERİ ihraç etmeyip İzmir Marşı ile kurulu kapayan Galatasaray, yeni toplantıda FETÖ’cüleri ihraç edip Mehter Marşı ile kurulu kapattı...
HHH
TARİHİNDE ilk defa bu kadar ilgi gören Alman Bild gazetesi, Türkçe çıkma kararı aldı...

Başkanlık Sistemi...

Muhalefet diyor ki: Başkanlık Sistemi,
Bütün meseleleri çözecek mi?
Tüm sorunları Parlamenter Sistem çözdü, çözecek sorun mu kaldı yahu!..
...
Başkanlık Sistemi’yle,
Yönetilen ABD!
İşgal ettiği ülkelere,
Neden Başkanlık değil de;
Parlamenter Sistemi dayatır?
Sevdiğinden mi!
...
Başkanlık Sistemi’ni,
Halk bilmiyormuş!..
Çok geçerli bahane!..
Parlamenter Sistem’e geçilirken, toplum okuma yazmayı dahi bilmiyordu...
...
Başkanlık neden istenmiyor?
AK Parti+MHP,
%65’lik Millî Muhafazakâr Cephe istenmiyor.
Biz kaynaştıkça,
Yok olacaklar da ondan...
...
Hayır sadece demokratik tercihken,
EVET ise aynı zamanda stratejik tercihtir.
Ben FETÖ ile aynı demokratik tercihte bulunmak istemem.
...
16 Nisan, 15 Temmuz’un rövanşıdır.
Ya ‘Köprü’de olanlarla,
Ya ATM kuyruğunda olanlarla aynı safta olacaksın.
Karar senin...
(...Triger Osman)

İtirafım var

(...isim: ayşe ...şehir: bilinmiyor ...yaş: otuz)
Arkadaşımın yoğun ısrarlarına dayanamamış, bir firmanın tanıtım seminerine katılmıştım.
Kapıda beni arkadaşım ve yanında güler yüzlü bir hanım karşılamış, hoşbeşten sonra seminer başlamıştı...
Seminer bitiminde arkadaşım ve yanındaki bayan, yanıma gelerek semineri ve semineri veren kişiyi nasıl bulduğumu sordular...
Ben de seminerde anlatılanların çok abartılı vaatler olduğunu, gerçekle bağdaşmadığı. Aynı zamanda semineri veren kişinin hiç güven telkin etmediğini, sahtekâr bir duruşu olduğunu söyledim...
O anda nedense arkadaşımın yanındaki bayanı tanıtacağı aklına geldi...
“-Tanıtayım, semineri veren müdürümüzün eşi Leman Hanım...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

 

Bizim pano

 

(...Muammer Erkul WhatsApp konuşmaları)
ÖS: Bende ihtiyarlığa geçişte oturmayan tip sendromu var...
MMR: Ruh hiçbir zaman kabul etmeyecek, aldırma. Babamla konuşuyoruz, diyor ki; ben ihtiyar değilim yaşlıyım sadece...
...
ÖS: Onların zamanındaki yaşlılıkla şimdiki bir değil ki!
MMR: Evet, çıta yarı yarıya düştü çıta diyebiliriz...
...
MMR: Eskiden yaşlıların yaşlılığı belli oluyordu değil mi, Tonton nene...
ÖS: Osmanlı döneminde “Tonton kızlar”, cumhuriyet yıllarında “altın kızlar” oldu, şimdi “teneke kızlar”... 

MMR: Hayvan besliyor musun?...
ÖS: Kuş ve balık... Çocuklar aldırır anneler-babalar bakar...
MMR: Hayvan bakarken bir de çocuk mu bakıyorsun üstüne, yazık!..
...
MMR: Divanyolu’nun haberini yapabilirsin. Divanyolu ödüllerinin bilmem şu kadarı gazeteye verildi, yahut abimlere verildi gibi...
ÖS: Benim hakkımı yediler tarzında bir şey yazarım...

Keşke!

“Kişinin hayatı, uzaklıklar ile yakınlıklar arasında yürür...
Kişi; ne yaparsa yapsın, hep ya bir şeylere, birilerine yaklaşıyor ya da bir şeylerden, birilerinden uzaklaşıyordur...
Hiçbir zaman, bir yerde birileri ile birlikte duruyor değil; hep yürüyor...
...
Bu bilinç, zor...
Canlı tutması, zor... Nelerden, kimlerden uzaklaştığını, uzaklaşmakta olduğunu düşününce, kişi, neleri, ne çok kişiyi, yitirdiğini anlar gittikçe daha fazla...
Ama, o, şimdi uzaklaşmakta olduklarına bir zamanlar ne denli yakın olduğunu düşününce de, neleri, ne çok kişiyi kazandığını anlar...
Hayat; belki, kavranınca uzak; anlaşılınca, yakındır...
Ya da tersi...”
(...Shaun Tan)

Ayaküstü...

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.