Uyanık olmak!..

A -
A +

Gömülmek geceye...
Bazen düşüncelere dalmak için baş eğilir ya; işte öyle, düpedüz gömülmüş olmak geceye...
Çepeçevre insanlar uyumaktadır...
Ufak bir oyunculuk, masum bir kendini aldatış, sanki evlerde uyumaktadırlar.
Sağlam yataklarda, sağlam çatılar altında, döşekler üzerinde boylu boyunca uzanmış ya da büzülmüş.
Çarşaflar içinde, yorganlar altında, gerçekte bir araya gelmişlerdir,
O bir vakitler ve sonraları olduğu gibi çöl bir yerde,
Açıkta bir konak, sayılamayacak kadar insanlar, bir önder, bir kavim, soğuk bir gök altında, soğuk topraklar üzerinde,
Önce ayakta, şimdi savrulmuş yerlere, alınırlar kollar üzerine bastırılmış, yüzler yere doğru, sakin soluyarak.
Ve sen uyanık durursun, nöbetçilerden birisin, yanı başındaki çalı çırpı yığınından yanan bir odun parçasını sallayarak sana en yakınını bulursun.
Neden uyanıksın?...
Birinin uyumaması gerekiyor işte...
Birinin olması lazım...
(...Franz Kafka)

Öğrendim ki; “-Sevgi emekle büyüyor, aşk rüzgâra karşı...”

İtirafım var

(...isim: serkan ...şehir: antalya ...yaş: yirmi)
İşimiz gereği motorla servise gidiyoruz... Yine bir gün akşam vakti sipariş götürürken Antalya’nın en işlek caddesinin bulunduğu Cumhuriyet Meydanı’nda kırmızı ışıkta beklerken yabancı plakalı bir araba yanaştı ve arkamdaki arkadaşa bozuk bir Türkçe ile stadyumu sordu...
Arkadaşın yabancı dili var, İngilizce olarak “Bizi takip et” dedi ve adam takibe başladı...
Biz motorlu olduğumuz için seri bir şekilde gidiyoruz, sonunda stadyumun olduğu caddeye girdik...
Adam arkada kaldı, neyse biz bunu beklerken ben arkadaşa “Düz git nasıl söylenir” diye sordum... “Go street” dedi...
Ben de araba yanaştıktan sonra kasıla kasıla “Go street” dedim ve arabanın içindeki adam bana Türkçe “Düz mü gideceğiz” deyince hem adama, hem arkadaşa, hem de arkadaş sayesinde Antalya’ya rezil olduk...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Bizim pano

Ercan (Kuşburnu çayını anlatıyor)
“-Sen hiç kuşbaşı çayı içtin mi?..”
...
Murat (Telefonu almış eline)
“-Mustafa Abi’nin dâhiliyesi kaçtı?..”
...
Burhan (Kendini savunuyor)
“-Dünden bugüne bir günde gelinmez..”
...
Serdar (Telefonda)
“-Abi sana çok önemli iki tane bir şey söyleyeceğim..”
...
Talip (Bildik atasözlerinden)
“-Bu ne lahana, bu ne turşu perhizi?..”

Kadınsal yorumlar...

“-Saçımı kestirmeyi düşünüyorum...”
(...Öyle bir niyetim yok ama saçım nasıl sence?...)
...
-Ay çok kötüyüm, moralim bozuk...”
(...Beni eğlendirecek bir şeyler bul, maymunluk yap, oyna, dans et)
...
“-Hayır hayatım, benimle gelmene gerek yok, yalnız da gidebilirim...”
(...Benimle gelmek istediğini söyle. lütfen, lütfen, lütfen)
...
“-Yok canım, kahveye gitmeni neden yadırgayayım ki?...”
(...Nerden buldum ben bu hanzoyu, kahveye mahveye gidiyor bu ya)
...
“-Seni bu kadar mükemmel yetiştiren anneyi çok merak ediyorum açıkçası...”
(...Hayatım artık işi ciddiyete bindirmeliyiz... Ailenle beni tanıştırma vakti)
...
“-Yaa ben burnuma estetik yaptıracağım aşkitom...”
(...Burnumun çok güzel olduğunu ve estetiğe gerek olmadığını söyle bana)
...
“-Annem bugün bana nevresim takımı almış...”
(...Elini çabuk tutsan iyi olur)
...
“-Neden bu kadar iyisin sen ya?...”
(...Bana değer veriyorsun, neden süründürmüyorsun ki ooof off...”

KRAMPON

SON DAKİKA: Arda Turan, devre arasında Messi’nin kulağına en iyi olduğunu fısıldaması için apar topar Torino’ya çağrıldı.
(…krampon)
...
DURSUN Özbek: “Daha önce gideyim dedim bırakmadınız... Şimdi bana hiiiç bakmayın öyle...”
(...Ömer_Ce)
...
TÜRKİYE Futbol Federasyonu, tribünde ceza vermeye yeter sayıda seyirci olmadığı için Fenerbahçe’ye ceza veremedi...
(…jurnal)

Ana Kumanda...

(...SHOW TV - Pazar Sürprizi)
LERZAN MUTLU: Valla arkama dönüp bakmıyorum, kim benim için ne dedi diye...
MUHABİR: Torpilli diyenler oldu...
LERZAN MUTLU: Desinler... Ben bildiğim yolda koşarak yürümeye devam edeceğim...
***
(...A SPOR – Takım Oyunu)
SERKAN KORKMAZ: Sneijder’in bazı açıklamaları olmuştu?..
ERMAN TOROĞLU Bu durumda Sneijder’e bir ... Fazla bir halt düşmez...
SERHAT ULUEREN: Biple hoca biple...

Temel bir gün...

Patron Temel, boğaz tokluğuna çalışan personellerinden Dursun’la ayaküstü sohbet ediyorken demiş ki;
“-Sana hak ettiğin ücreti vermediğimi biliyorum Dursun...”
“E... O zaman” diye umutlu bir şekilde patronun gözlerine bakmış Dursun...
“Fakat” demiş Temel;
“-Hepten aç kalmana da gönlüm razı olmuyor...”

Uyanık olmak!..

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.