KRAMPON

A -
A +

TRABZON’un kendisiyle ilgilendiğini öğrenen Aatıf’tan samimi açıklamalar: “Valla kupa Trabzon’un hakkıydı...”
...
SANATÇILARIN teknik direktör modasına uymak isteyen Metin Şentürk’e kötü haber: “Oyunu okuyamaz...”
...
TÜRK Dil Kurumu referandumda herhangi bir dil sürçmesi yaşanmadığı için Bahçeli’ye teşekkürlerini sundu...

Öğrendim ki; “-Eziyetini çekmediğin işin en iyisi olamıyorsun...”

Bizim pano

Âdem Abimiz 13 yıllık dağıtıcılık hayatında 10’a yakın motor değiştirmiş...
En son elinde kalan 2 motor da gitmeyince, eşini dinleyip sıfır bir motor almış...
Bürodaki sabah kahvaltısında Hakan Abi takılıyor, “Bununla birlikte 3 motor oldu... Vergisini nasıl vereceksin” diye...
Âdem Abi şaşkın ama çok ciddi;
“-Abi ben onu hiç düşünemedim yaa!.. Bilmiyorum ki ne olacak?... Birini senin üzerine yapsak vergisi biraz düşük olur mu?..”

Nefis!

Şüpheye düştüğün ya da kendine ağır geldiğin zamanlarda şu yolu dene;
Hayatında gördüğün en fakir ve çaresiz insanın yüzünü aklına getir...
Atacağın adımın ona herhangi bir faydası olup olmayacağını sor...
O bununla bir şey elde edebilecek mi?..
Bu onun hayatının ve istikbalinin kontrolünü ele almasını sağlayacak mı?..
Başka bir deyişle ülkemizdeki milyonlarca fakir ve ruhları aç olan insanın kendi iradelerini ele almalarına imkân sağlayacak mı?..
İşte sonrasında vesveselerinin ve nefsinin eridiğini göreceksin...
    (...Gandhi)

Ana Kumanda

 

(...SHOW / Evleneceksen Gel)

SEDA SAYAN: Notlara bakıyorum; iyi yemek yapıyormuşsunuz aynı zamanda?...
EVLENECEK KADIN: Evet çok iyi yemek yaparım... 
SEDA SAYAN: Türk mutfağı mı, yabancı mutfak mı?..
EVLENECEK KADIN: Kendi mutfağımızda daha rahat oluyor... Bizim evde...

Temel bir gün...

Yeni gelin Fadime ekmek yapmak istiyormuş...
Bunun için de su testisini ve hamur teknesini yanına alarak un çuvalının yanına gelmiş...
Çuvalın önünde evin dam direği varmış...
Fadime, bir elini dam direğinin etrafına sarmış. Diğer elini de un çuvalına batırmış.
Her iki elini de unlu olarak çekmek istemiş... Ama arada direk varmış...
Fadime bağırarak komşulardan yardım istemiş... Komşular gelmişler, ama bir çare bulamamışlar...
Köyün akıllısı Temel’i çağırmışlar... Temel elini alnına koyup düşünmüş ve demiş ki:
“-Arkadaşlar, şimdi direği kesersek dam çöker, gelin de ölür... Direği kesip de ölmektense tek kollu olmak iyidir...” 

Erkeklerin çıldırtan hâlleri...

> Sorularınıza asla net cevap vermezler... Sanki insanlığı kurtarmak için görevlendirilmişlerdir de, size bile sır vermiyorlar...
...
> Tartışmaktan kaçan erkek hâli kadınları çıldırtır... “Ben buna bile üşenen bir insanı nasıl sevdim” diyen kadın, kendi kendini yer bitirir... 
...
> Siz anlatırsınız, o dinler... Suratınızın ortasına da bön bön bakar... Kendi kendinize konuştuğunuzu fark eder ve “Ne kadar boş konuşuyorum diyerek susarsınız...
...
> Aniden bağırmaya başlarlar... Sinirlenecek bir şey yok gibidir ama, durduk yerde eski defterler açılır... Bugüne kadar takmadığını sandığınız her şeyi kafasına takmıştır... 
...
> Tartışmanın tam ortasında çekip gitmeleri... “Seninle bu şekilde konuşamam” derler ve ne şekilde konuşabileceklerini belirtmeden çekip giderler...
...
> Kendilerini sizin patronunuz sanarlar. Filmi, yemek yemeyi, yapmayı, giyinmeyi, sporu ve müziği, her şeyi sizden daha iyi bildiklerini iddia ederler... 
...
> Ağlama karşısında anlayışsız tavırları... “Bu hâline gerçekten dayanamıyorum” demeleri, “Ne zaman büyüyeceksin, 60’ında mı” diye sormaları...

İtirafım var

(...isim: melek ...şehir: sakarya ...yaş: yirmi)
Arkadaşın üç tane süs balığı varmış...
Amcası da takılmak maksadıyla bir yandan balıkların taklitlerini yapıyor diğer yandan da yeğenine söyleniyormuş;
“-Yahu yeğenim, sen bunları aç mı bırakıyorsun, ne kadar yem veriyorsun? Baksana ağızlarını habire açıp kapatıyorlar...”
Mesajı alan yeğen o gün balıklara basıyor yemi, ertesi gün hepsi sırtüstü!..
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Üçlük denemesi...

“-Balkonu içeri alarak odayı genişletmek iç mimarlığın zirvesi sanırım...”
...
“-Hayatımın telefonun şarj yüzdesine göre kurulu olmaması lazım...”
...
“-O kızı istiyorsun; ama sor bakalım nereliymiş, kimlerdenmiş? (Annem)
...
“-Ayakkabıyı sadece aldığım ilk gün bağlarım, diğer günler ise duvara vura vura giyerim...”
...
“-O kadar akıllı telefon, bilgisayar kullanıyoruz ne bileyim en azından format atıyoruz; ama gelgelelim çamaşır makinesini çalıştıramam...”
...
“-Kapalı havaları seviyorum... Ekran parlaklığını arttırmama gerek kalmıyor...”
...
“-CV’mi hazırlarken ‘Bardağa damacanadan su doldururken taşırmıyorum’ yazacağım...”

gündemin kırıntıları

 

‘Evet diyenleri’ denize dökemeyince,
‘Evet oylarını’ denize dökme peşine düştüler.

    (...Mustafa Koç-Okur/Yazar)

KRAMPON

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.