Ayaküstü...

A -
A +
Her şeyin neticesini iklim değişikliğine bağlamayın.
Altyapı şart.
...
Genlerimizle öyle oynamışlar ki;
Yazın 30 derecenin üstündeki sıcaklarda bile takım elbise kravatla dolaşanımız çok.
Adam, istifa eden(!) elemana 3,5 milyon avro veriyor.
Sanki babasının tüpçü dükkânından. Kimin malını kime veriyorsun?
...
İngiliz sınırları çizip çekilirken(!) çalışma kurallarını da yazıp çizmiş.
Çizilenlerin dışına çıkmaya çalışanı da kurum ve kurulları ile bir şekilde devre dışı bırakıyor.
...
“Eti kedi yediyse, kedi nerede. Kedi yemediyse, et nerede” hesabı.
Ya istifa yalan. Ya da 3,5 milyon avro.
...
İngiliz nereden harita çizerek çıkmışsa (!),
o ülkelerin komşuları ile sınır kavgası var.
...
Anayasa Mahkemeleri demoklesin kılıcı mı?
Türkiye direkten döndü. Brezilya’da işi bitirdiler. Pakistan’da sular durulmuyor.
Sırada neresi var?
(...Mustafa Koç / Okur – Yazar)
 
Öğrendim ki; “-Bazen hayat kurtarmaya giderken, hayatınız kurtulur…”
Ana Kumanda
(...ATV / Müge Anlı İle Tatlı Sert)
STÜDYO KONUĞU: Ben yansam siz ne yaparsınız Müge Hanım?..
MÜGE ANLI: Bana mı soruyorsunuz?..
STÜDYO KONUĞU: Evet size...
MÜGE ANLI: Valla söndürmeden çıkmam...
HHH
(...BEYAZ TV / Derin Futbol)
AHMET ÇAKAR: Rasim Ozan’dan özür dilerim, az hakaret ettiğim için...
ERTEM ŞENER: Rica ediyorum hocam, hakaret boyutuna gelmesin artık!..
AHMET ÇAKAR: Bay X diye devam edeyim mi bundan sonra?..

İnsan!
 

“Bir insanla aramızdaki bağlar, sadece zihnimizde mevcuttur...
Hafıza, zayıfladıkça bu bağları gevşetir;
Kanmak istediğimiz ve başkalarını aşk, dostluk, kibarlık adına, ‘herkes ne der’ korkusuyla veya görev duygusuyla inandırdığımız hayale rağmen, tek başımıza var oluruz...
İnsanoğlu; kendi dışına çıkamayan, başkalarını ancak kendi içinde tanıyabilen ve aksini iddia ettiğinde yalan söyleyen bir yaratıktır...”
(…Marcel Proust)
 
Yıldız Abla Günlüğü
-Benim güzelliğimi kötü gözler göremezler... Senin de görememen normal...
...
-Dublaj videosu yaptım, değişen bir şey olmadı... Yine aynı ben...
...
-Belki şurada bizi hazmedemeyen birileri vardır. Şuraya da bir soda çizelim...
...
-”Neden eskisi gibi şarkı yapmıyorsun” diyorlar... Eskisi gibi seviyor muyum ki?..
 
 
Hastalıklarımız...
-Azıcık rahata erdin mi palazlanmak... Ülke boyutunda olursa, gelişimi engellemek...
...
-Söylenmek... Her konuda bir eleştirisi vardır, ama gidip bir şikâyet dilekçesi yazmışlığı yoktur...
...
-Bir kaza olsun, bir kavga olsun elleri arkada izlemek... Ama o eller illa arkada bağlı olacak...
...
-Hiçbir şey okumadan, hiç araştırmadan, kahvehane bilgisiyle sağa sola sataşmak...
...
-Az olan şeylerin varlığını abartmak ata sporudur bizde... Para örneğin, sevgi örneğin...
...
-Çok net bir şekilde gösteriş meraklısıdır. Bir de her türlü sanatsal aktiviteye “Onu da yapmak lazım” derler.
...
-Eleştirir, ama eleştirilmekten hoşlanmaz... Kendisini eleştirenleri entel-dantel diye yaftalar...
...
-Dedikodu da var, onun bunun özel hayatı, kim kimle n’apmış, kim kimle görünmüş...
...
-Haa bir de; duyduğu bir bilgiyi sorgulamadan, anlamadan galeyana gelmesi var...
...
-Türk halkını yerden yere vurmak ve eleştirmek de bir hastalıktır... Avrupa’ya toz kondurmamak, yere-göğe sığdıramamak.
 
 
itirafım var...
(...isim: yunus ...şehir: istanbul …yaş: otuz iki)
Babalar unutmaz,
ve yıllar geçse de, “Çalış, baban gibi eşek olma” sözündeki virgülün önemini hatırlatır...
Konuşuyoruz geçen sabah kahvaltıda;
BEN: Baba gece bir rüya gördüm...
BABAM: Hayırdır İnşallah...
BEN: Eşeğin sırtındaydım...
BABAM: Rüyaların tersi çıkar evladım...

KRAMPON
MOTOSİKLETLİ yolcu ile tartışan Aziz Yıldırım’ın koltuğu tehlikeye girdi. F.Bahçe camiasında, Rüştü Reçber’in “Yıldırım’a açık mektup” yazmasından korkuluyor.
HHH
MİLLÎ Takım teknik direktörlüğü için formül bulamayan Yıldırım Demirören; konuyu David Copperfiled’e taşımayı düşünüyor...
HHH
FUTBOL Federasyonu Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a sinyal vermeden şerit değiştirdiği için 1 yıl hak mahrumiyeti cezası verdi.

Temel’in yeri...
Polis yurt dışına kaçak insan taşıyan kamyon şoförü Temel’e sormuş;
-Ne var kamyonda?..
-Mal var...
Bunun üzerine kaçaklardan biri kafasını çıkarmış ve;
-Kime mal diyorsun ülen sen?..
Polis: Hani mal vardı?...
Temel: Memur bey öyle olmasa kafasını çıkarır mı?..

Bizim pano
Renk ayrımına “renk körleri”ni tespit edici rakamları yolladık...
Adem var orada; resim bozuk diye bütün renkleri düzgünce oturtup yollamış...
HHH
Aynı haberin başka diyaloğu;
FATİH: ‘Renk körü’ haberine ne başlığı vereceğiz?..
SERDAR: Görmeyenler için “kör” demiyoruz... ‘Renk görme özürlü’ diyeceksin...
HHH
Bu da bizim haber sitesine haber girme diyaloğu, kendilerini biliyorlar;
-Bütün haberlere “SON DAKİKA” diyelim...
-Normal girelim işte, ne gerek var?..
-Abi öyle deme milletimiz her şeyi “SON DAKİKA”ya bırakmaya bayılır... İlgi çeker...
 
 
Ayaküstü...
 
 
 
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.