Nasıl yani?

A -
A +

-Ya ben, telefonun ışığıyla yorganın içinde elimdeki telefonu aramış adamım; nasıl sen de herkes gibisin dersin?..
...
-Kulaklığımı takıp şarkı açmayı unutuyorum ben; nasıl sen de herkes gibisin dersin?..
...
-Ya ben, eskimesin diye tekerlekli bavulu bile sırtıma alıp götürüyorum; nasıl sen de herkes gibisin dersin ya?..
...
-Sadece ‘yoo’ diyerek bile bir günümü geçiriyorum; nasıl sen de herkes gibisin dersin?..
...
-Ya ben, kulaklığı karışmasın diye düzgünce sararken daha çok karıştıran insanım; sen nasıl herkes gibisin dersin?...
...
-Evde temiz su bardağı yok diye çay bardağı ile yarım saatte su içmiş insanım; bana nasıl sen de herkes gibisin dersin?..
...
-Benim seni düşündüğüm kadar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed, halkını düşünmemiştir; nasıl sen de herkes gibisin dersin?..
...
-Ama ben, telefon çok ısındı diye buzdolabına koymuş bir insanım; sen bana nasıl sen de herkes gibisin dersin?..

Öğrendim ki; “-Sevgi dostla büyüyor, aşkı düşmanları besliyor...”

Ayaküstü...

-3-4 gün ağzını tutamayıp içmeden duramayana devlet yönetimi nasıl teslim edilir?..
l l l
-Arakan vs. her yerde herkes ölümü beklese de ben ebabil kuşlarını bekleyeceğim. (...Mustafa Koç/Okur-Yazar)

itirafım var...

(...isim: koza ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi yedi)
Mecidiyeköy’de bir reklam ajansında çalışıyorum...
Tahmin edeceğiniz gibi samimi bir ortamda bulunduğumuzdan, firmaya her girişte “Kral geldiiii” diye bağırıyorum...
Onlar da “Hoş geldiniz devletlüm” diye karşılık veriyorlar...
Geçen iş teslimi yapmaya gittiğim başka bir firmanın girişinde “Kral geldiii” diye böğürdüm...
Sekreter kız ayağa fırladı ve gözleri faltaşı gibi açıldı...
Kızın korkmasından ben de tedirgin oldum ve durumu anlatmak yerine “Beni Topkapı Sarayı’ndan yolladılar” diye abuk bir espri yaparken durumu iyice berbat ettim... Pişmanım..
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Başarı…

 

Başarı nedir?... Sık sık gülmek ve çok sevmektir...
Akıllı insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmaktır...
Dürüst eleştirmenlerin onayını almak; sahte dostların arkadan vurmalarına dayanmaktır...
Herkesteki en iyiyi bulmaktır...
Karşılık beklemeyi hiç düşünmeden kendiliğinden vermektir...
Geride ister sağlıklı bir çocuk, ister kurtarılmış bir ruh, ister bir parça yeşil bahçe, ister iyileştirilen bir sosyal durum bırakarak dünyanın iyileşmesine katkıda bulunmaktır...
Tek bir kişi bile olsa, birinin sizin varlığınızdan ötürü daha rahat nefes aldığını bilmektir...
(…Emerson)

 

Kadınlar yönetseydi!

* Kadınlar için ideal kilo normalden yirmi kilo daha artardı... 
* Alışveriş bir spor branşı olarak kabul edilirdi...
* Kadın ayakkabılarını tasarlayan erkek, onları giymeye zorlanırdı... 
* Erkekler evlendikten sonra da en az evlenmeden önce oldukları kadar ilgili olurlardı...
* Erkekler kadınların kazandığı maaşın yüzde otuz daha aşağısını kazanırlardı... 
* Erkekler kadınlara “Haziran Gecesi” seyrederken, içecek ve çerez getirirlerdi...
* Erkeklere şu tür cümleleri öğrenmek mecburi olurdu: Özür dilerim, seni seviyorum, çok güzelsin, tabii ki şişman değilsin, sen uyu canım ben bebeğe bakarım... 
* Erkekler tamamıyla dış görünüşlerine bakılarak yargılanırlardı, kadınlar ise başarılarına göre...
* Erkekler kadınlarına arabalarından daha çok ilgi gösterirdi... 
* Spor haberleri en fazla bir dakika sürerdi...
* Erkekler yüzüklerini sürekli kullanmak zorunda kalırlardı... 

KRAMPON

KADROSUNU güçlendirmek isteyen F.Bahçe, dün sattığı Josef De Souza’yı tekrar kadrosuna katmak için harekete geçti...
l l l
GALATASARAY’da adı sır gibi saklanan oyuncunun adını hatırlayan çıkmayınca transferinden vazgeçildi...

Bizim pano

Talip yaşadığı heyecanlı günlerin yorumunu yapıyor;
“-Kredi borcum bitti, önümüzde kurban var... Bir de kızı verdiler mi bayramları hat-trick yapacağım...” 
***
Serdar da nikotini bırakmak isteyenlerden... Sigarayla Savaşanlar Derneğini aramış yardım istiyor;
“-Hanımefendi iş yerine servisiniz var mı acaba?..” 

 

Ana Kumanda...

(...BEYAZ TV / Beyaz Fotbol)
AHMET ÇAKAR: Siz şimdi bu Graham Bell’i adam zannediyorsunuz değil mi?..
RASİM OZAN: Yav yapma hocam, insanlığa bu kadar faydası olmuş...
AHMET ÇAKAR: Rasim, bunların ikisi de sahtekârın önde gidenidir!..
ABDÜLKERİM DURMAZ: Hocam sayende yarın Karagümrük’te kahvede anlatacak bir konu daha çıktı...

Nasıl yani?

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.