Krampon...

A -
A +

KAYSERİ Başkanı Erol Bedir, transfer pazarlığı yapıp, yüzde 60 indirim istediği Asamoah Gyan’ı, kulübe borçlu yapmayı başardı.
HHH
YILMAZ Vural “Kendimi bildim bileli Aykut Kocaman’a şans veriliyor. Bu kadar şans bana verilseydi, Fenerbahçe tankı üretmiştik”…
HHH
AYKUT Kocaman’la yeni başkan Ali Koç’un yaptığı transfer görüşmesi, Kocaman’ın defans yapması ile sonuçlanamadı.

Temel'in yeri...
Kapkaççılar Alman turistin çantasını çalmış...
Kadın karakola gidip, çatpat Türkçesi ile eşkâl vermiş...
Bunun üzerine eşkale uyanlar toplanmış, karakola getirilmiş...
Zanlıları bir odaya, duvarın dibine dizmişler...
Bir süre sonra yanında polislerle Alman turist girmiş içeri ve zanlılara bakmaya başlamış...
Tam bu esnada oturan Temel ayağa fırlayarak kadını işaret etmiş;
"-Hah komiserim... İşte bu kadındı..."

Öğrendim ki;
“-Herkes bir şeyler söylüyor, kararı vicdan veriyor…”

Yıldız Abla Günlüğü

-Aklımın içinde adım atacak yer yok...
-Matematikte de olur bazen. Değer verirsin yanlış çıkar.
-Günlerim fotokopiyle çoğaltılmış gibi…
-Sarışınlar hapşırsın, esmerler çok yaşasın…
-Kalbe, kan pompalamaktan başka görev verince saçmalıyor…
-Söz uçar, yazılanlar da zaten yalan...
-Ne şanslısın, her sabah seninle uyanıyorsun…
-O ilk buluştuğumuz günü hatırlayınca şampiyonlar ligi müziği çalıyor.
-Bu saatlerde bir bardak suya sevmediğim 3 kişiyi takas edebilirim.
-Geleceğimin parlaklığı %35 falan...

İnsanlar...
"-Öyle mutsuz değildirler, toplum onları dışlıyor diye veya dışlandıklarını düşünerek utanıp üzüldüklerini sanmak da yanlış olur…
Arada bir, ola ki yüreklerindeki ağırlık fazla artarsa, ya nefret ederler ya affederler ve biraz rahatlarlar...
Dışarıdan bakıldığında hayatları herkesinki gibidir…
Sıradan ilişkiler içinde yaşarlar, beğenenleri ve takdir edenleri vardır…
Lakin kendilerinin bile zor fark ettiği, etraflarındakilerinse hep gözlerinden kaçan bir değişimden geçmişlerdir...
Hayatları dağılmış, parçalanmış değildir, ama kendilerine doğru bükülmüştür…
Başkalarında kaybettikleri kendilerini, kendi içlerinde beyhude arar dururlar…"             
    (…Soren Kierkegaard)

Ana Kumanda
   (...SHOW TV / Seda Sayan’la)
STÜDYO KONUĞU: Bacım ne böyle haşlanmış tavuğa dönmüşsün?...
SEDA SAYAN: Güneşte kitap okurken 1 saat içinde bu hâle geldim. İzleyiciler renk ayarıyla oynamasın...
HHH
    (...FOX TV - Haber Bülteni)
MUHABİR: Hanımefendi vergi kaçırmıyorsunuz değil mi?...
ECZACI BAYAN: Hayır, kaçırmıyoruz maalesef..."

itirafım var...
(...isim: yüksel ...yer: almanya ...yaş: belli değil)
Sene 1998, köyden gelip üniversiteye yeni başlamıştım...
Yaş 21 ve İzmir Çınar Sineması'ndayız...
Filmden 20 dakika önce koridordaki afişlere bakıyoruz...
Yanıma bizim sınıfın en güzel kızı sokuluyor ve baktığım afişi göstererek, "Bu Ömer Şerif mi" dedi...
Ben de resme bir daha baktım, "Sanmıyorum" dedim, "Bu hiç Türk'e benzemiyor..."
Kız dönüp gitti...Yanımdaki patladı;
"-Ne dedin sen?.. Zaten Ömer Şerif Türk değil ki..."
O kadar utanmıştım ki; okul bitene kadar dört sene boyunca o tarafa bakamamıştım...

Sadece erkekler olsaydı!
-"Salatayı ben yapayım mı" diye sormak "Seni seviyorum" anlamına gelirdi...
-Masadaki telefonu, kül tablasını, çakmağı çevirmek iyi bir sohbet sayılırdı...
-"Seni sonra ararım" nazikçe bir ayrılma cümlesi olarak algılanırdı...
-Trafik ışıkları yeşil, fıstık yeşili ve koyu yeşil olurdu...
-Delikanlılığı ile ünlü adamlar milletvekili olurdu...
-Çöpçüler evin içine kadar girip çöpü alırlardı...
-"Anneme gelin olsana" cümlesi romantik bir evlenme teklifi olurdu...
-Eğe, tornavida, makas ve bıçak özellikleri olan telefonlar üretilirdi...

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.