Evlâda merhamet etmeli...

A -
A +

Merhamet, şefkatli olmak, acımak ve bağışlamak anlamlarına gelir. Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için, merhamet ederek, insanlara, Peygamberlerle haber gönderdi. Peygamberlerle kullarına doğru yolu, saâdet-i ebediyye yolunu gösterdi ve kullarını kendine çağırdı. Rızâsının, sevgisinin yeri olan Cennete davet etti. Allahü teâlâ nihâyetsiz merhametinden dolayı, evvelâ Peygamberleri sonra bunların yerine, evliyâyı ve âlimleri davetçi olarak gönderdi. Bunların dilleri ve kalemleri ile sevâplarını ve azâblarını bildirerek, özre ve bahâneye yol bırakmadı. Allahü teâlâ, bütün insanlara merhamet ettiği, çok acıdığı ve bir ananın yavrusuna olan merhametinden dahâ çok acıdığı için, dünyânın her tarafındaki, her insanın, her âilenin, her cemiyetin ve milletin her zamânda, her işlerinde nasıl hareket etmeleri lâzım geleceğini, dünyâda ve âhirette râhat etmeleri ve saâdet-i ebediyyeye kavuşmaları için, işlerini ne yolda yürütmeleri, nelerden kaçınmaları lâzım geldiğini, Kur'ân-ı kerîmde bildirdi. Ve Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için, insanların zayıflığına ve kuvvetlerinin azlığına göre de, bütün ibâdetlerde en hafîf, en kolay olanları emretmiştir. Ehl-i sünnet âlimleri, bunların hepsini, keskin görüşleri ile bulup, milyonlarca kitâp yazarak, bütün dünyâya bildirmişlerdir. ? Kendine merhamet et! Allahü tâlânın bütün bu ihsânlarına karşılık olarak da, insanın kendisine merhametli olması lâzımdır. İnsanın kendisine merhamet etmesi ise, kendini Cehennem ateşinden koruması ile olur. Kendisine bu şekilde merhamet edenin, evlâdına da aynı şekilde merhamet etmesi lâzımdır. Çoluk çocuğa merhamet etmek, onları Cehennem ateşinden korumak demektir. Çocuğum okusun, para kazansın, mal-mülk, makam sahibi olsun da nereye giderse gitsin diye düşünen bir kimse, evlâdını sevmiyor, ona acımıyor demektir. Cebinde para, elinde etiket, altında araba ile, evlâdını ateşe, bataklığa gönderen bir baba, merhametten uzaktır. Eğer bir anne, bir baba, evlâtlarına, Peygamber efendimizin, din büyüklerinin ve İslâmiyetin sevgisini veremiyorsa, onların en baş düşmanıdır. Nefsine düşkün yani çocuklarını nefsi için seven anne ve baba, çocuklarının en büyük düşmanıdır. Peygamber efendimiz; (Çok Müslümân evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir. Çünkü, bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünyâ işleri arkasında koşup, evlâtlarına Müslümânlığı ve Kur'ân-ı kerîmi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da, benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler, Cehenneme gideceklerdir) buyurmuştur. Çocuklarımıza mutlaka Kur'an-ı kerimi ve kendilerine lâzım olan din bilgilerini öğretmeliyiz. Zira çocuğuna Kur'an-ı kerimi ve dinini öğreten ana-babaya, sevap, fısk, kötülük öğretenlere de günah yazılmaktadır. Peygamber efendimiz; (Bir Müslümânın evlâdı ibâdet edince, kazandığı sevâb kadar, babasına da verilir. Bir kimse, çocuğuna fısk, günâh öğretirse, bu çocuk ne kadar günâh işlerse, babasına da o kadar günâh yazılır) buyurmuşlardır. Merhamet, doktorun hastasına acıması gibi olmalıdır. Doktor, hastasına olan merhametinden dolayı, onu ıstıraptan kurtarmak için, acı da olsa ilaç vermekte, iğne vurmakta ve bazen da ameliyat etmektedir. Bir annenin, bir babanın şefkati de, en azından doktorun merhameti gibi olmalıdır. Namaz kılmayan çocuğa acımamak, ona yardım etmemek, yani bu hastalığın çaresine bakmamak hiç merhamet olur mu? ? Kontrol altında tutmalıyız! Çocuklarımıza din büyüklerinin hayatlarını öğretmeliyiz ve devamlı olarak kontrol altında bulundurmalıyız. Yerine göre çocuğumuzun hem abisi hem de babası olmalıyız. Onlara dinimizin emir ve yasaklarını öğreterek, iyi şeylere alıştırmalıyız ve kendilerine; "Aman evlâdım, ne sen kendini yak, ne de beni yak! Çünkü evlâdın yaptığı anaya, babaya gider. Maazallah, kendin gidersin beni de götürürsün" demelidir. Yani bu kadar emekler boşa gider. Çünkü anneye ve babaya, evlâdın yaptığı her şey misliyle yazılır, iyilik yapıyorsa iyilik yazılır, kötülük yapıyorsa kötülük yazılır. Netice olarak; evlâd, ana baba elinde bir emânettir. Çocukların temiz kalbleri kıymetli bir cevher gibidir. Mum gibi, her şekli alabilir. Küçükken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun meyvesi hâsıl olur. Çocuklara îmân, Kur'ân ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünyâ saâdetine ererler. Bu saâdete anaları, babaları da ortak olur. Eğer bunlar öğretilmez ve alıştırılmazsa, bedbaht olurlar. Yapacakları her fenâlığın, kötülüğün günâhı, ana, babalarına da verilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.