Her işin başı, din gayretidir

A -
A +

İslâmiyyeti öğrenmek ve öğretmek, her Müslümanın vezifesidir ve farzdır. Peygamber efendimiz; (İlim öğreniniz! İlim öğrenmek ibâdettir. İlim öğretene ve öğrenene cihâd sevâbı vardır. İlim öğretmek, sadaka vermek gibidir. Âlimden ilim öğrenmek, teheccüd namâzı kılmak gibidir) buyurmuşlardır. Öğrenmesi farz olan ilimleri öğrenmek, nafaka kazanmaya mecbûr kalmak gibidir. Fetâvâ-i Hindiyyede; "Îmân edilecek, yapılacak, kaçınılacak şeyleri ve geçinecek sanat bilgilerini öğrenmek herkese farzdır. Bundan fazlasını öğrenmek farz değil ise de, sevâbdır" buyurulmaktadır. Allahü teâlânın beğendiği İslâm dînini öğrenmek ve Resûlullah efendimizin bildirdiği İslâmiyyete sarılarak dünyâda ve âhirette huzûra ve saâdete kavuşmak istiyenler, ehl-i sünnet âlimlerinin ve ehl-i sünnetten olan tasavvuf büyüklerinin eskiden yazmış oldukları kitâplarından toplanan ilmihâl kitâplarını okumalıdır. İLM-İ HÂLİNİ ÖĞRENMEYEN!.. Ehl-i sünnet i'tikâdını ve ilm-i hâlini öğrenmeyen ve çocuklarına öğretmeyenler, Müslümânlıktan ayrılmak, inkâr felâketine düşmek tehlikesindedir. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (İlim bulunan yerde Müslümânlık vardır. İlim bulunmayan yerde Müslümânlık kalmaz.) Ölmemek için, yemek, içmek lâzım olduğu gibi, din düşmanlarına aldanmamak, dinden çıkmamak için de, dînini, îmânını öğrenmek lâzımdır. Ecdâdımız, her zamân toplanır, ilmihâl kitâplarını okur ve dinlerini öğrenirlerdi. Ancak, böyle Müslümân kaldılar ve İslâmiyyetin zevkini aldılar. Bu saâdet ışığını bizlere, doğru olarak ulaştırabildiler. Bizim de Müslümân kalmamız, yavrularımızı din düşmanlarına kaptırmamamız için, birinci ve en lüzûmlu çâre, her şeyden önce ehl-i sünnet âlimlerinin hâzırladığı ilmihâl kitâplarını okumak ve öğrenmektir. Çocuğunun Müslümân olmasını isteyen ana-baba, çocuğuna Kur'ân-ı kerîm öğretmelidir. Resûlullah efendimiz; (Allahü teâlâ ve melekler ve her canlı, insanlara iyilik öğretene duâ ederler) buyurmuştur. Fırsat elde iken okuyalım, öğrenelim ve çocuklarımıza, sözümüzü dinleyenlere öğretelim! Okula gittikten, meslek sahibi olduktan sonra öğrenmeleri güç olur. Hattâ imkânsız olur. Felâket gelince, âh etmek fayda vermez. İslâm düşmanlarının, tatlı, yaldızlı kitâplarına, gazetelerine, televizyon, radyo ve filmlerine aldanmamalıdır. Dînini öğrenmek isteyen, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâplarını okumalıdır. Hasta, câhil bir kimseden ilâç alırsa, şifâ bulmaz, ölür. Ehl-i sünnet olmayan, bid'at sâhibi, mezhebsiz kimsenin bozuk, sapık din kitâbını okuyanın da, dîni, îmânı bozulur. Her işin başı, din gayretidir. Eğer bir kimsede bu gayret varsa, kaya bile erir, toz olur. Bir Mecûsi din gayreti için bir memlekete köprü yaptırır. Sultan Mahmud Gaznevî hazretleri bu köprüyü görünce, yaptıran kişi için duâ ederken, derler ki: -Efendim bunu yaptıran Müslüman değil, ona duâ etmeyin. Sultan Mahmud Han masrafının iki katını vererek köprüyü satın almak ister. Fakat Mecûsi; -Padişahım ben bunu satmak için yapmadım, dinim için yaptım, satmam der. Batıl dini için bile yaptığını para ile değişmemiş, canını fedâ etmiştir. Ferideddîn-i Genc-i Şeker hazretleri bunu anlatırken buyuruyor ki: "Ey Müslüman sen din gayretini Mecûsiden mi öğreneceksin, senin gayretin nerede?" MÜMİN ÇOK KIYMETLİDİR Allahü teala müminlere çok kıymet vermiş, muhatab kabul etmiş, kulum demiş. Bundan daha büyük şeref olur mu? Kim dine sahip çıkarsa, din de ona sahip çıkar. Hadîs-i kudsîde buyuruluyor ki: (Ey dünyâ! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster!) Netice olarak, bizden evvelki Müslümanlar, bize öğretmek için uğraşmasalardı, onlar mallarını hatta canlarını fedâ ederek bu gayreti göstermeselerdi, bugün biz Müslüman olamazdık. Biz de, bizden sonrakilere, İslâmiyyeti temiz bir şekilde ulaştırmalıyız. Bu sebeple üzerimizdeki emânet çok ağır ve de büyüktür. Bu emânete sahip çıkmak ve gereğini yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi hâlde, âhirette, bu hesâbın altından kalkmak çok zor olur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.