Tevâzu göstermek, kibirdendir!..

A -
A +

Tevâzu; alçak gönüllülük, kendisini başkaları ile bir görmek, başkalarından daha üstün ve daha aşağı görmemek demektir. Tevâzu, kibrin aksidir ve kişinin kendisini başkaları ile bir görmesi, başkalarından daha üstün ve daha aşağı görmemesidir. Tevâzu, insan için çok iyi bir huydur. Resûlullah efendimiz; (Allah için tevâzu edeni, Allahü teâlâ yükseltir. Kim de kibirlenirse, Allahü teâlâ onu rezîl eder) buyurmuştur. Îsâ aleyhisselâma havârîleri; -Ey Allahın Peygamberi! İçimizde, hangimiz büyük, hangimiz küçüktür? diye sual edince cevabında; -En büyüğünüz, en küçüktür. En küçüğünüz de, en büyüktür yani kendini büyük gören küçük, kendini küçük gören de büyüktür buyurmuştur. Peygamber efendimiz birçok hadîs-i şerîflerinde, kibirli olanları kötülemiş, alçak gönüllü olanları ise övmüştür. Bir hadîs-i şerîfte; (Allah rızâsı için tevâzu edeni, yani kendini Müslümânlardan üstün görmeyeni, Allahü teâlâ yükseltir) buyurmuştur. MÜSLÜMAN EGOİST OLMAZ! Bunun içindir ki, din âlimleri, tasavvuf büyükleri, her zamân, Müslümânlara tevâzuyu, alçak gönüllü olmayı emir buyurmuştur. Zira Müslümân egoist olmaz ve egoist olanı da, Allahü teâlâ sevmez. Kibirliye karşı tevâzu eden, kendisine zulmetmiş olur. Bid'at sahiplerine ve zenginlere karşı da kibirli görünmek caizdir. Bu kibir, kendini yüksek göstermek için değil, onlara ders vermek, gafletten uyandırmak içindir. Gösteriş yapan riyakârlara karşı da kibirli görünmek caizdir. Kendinden aşağı olanlara karşı tevâzu göstermek iyi ise de, bunun aşırı olmaması gerekir. Aşırı olan tevâzua, yaltaklanmak denir ki bu ancak üstâda ve âlime karşı caizdir. Başkalarına karşı caiz değildir. Vaktiyle âbidin biri, ibâdet etmek üzere dağa çıkar. Bir gece rüyasında; -Falan ayakkabıcıya git! Senin için duâ etsin denir. Âbid dağdan iner, adamı bulur, ne iş yaptığını sorar. Adam, gündüzleri oruç tutup, ayakkabı işlerinde çalıştığını, kazandığı para ile ailesini geçindirdikten sonra fazlasını sadaka verdiğini söyler. Âbid, adamın güzel bir iş yaptığını anlar, fakat kendisinin dağda sırf ibâdetle meşgul olmasını daha iyi bulur ve tekrar ibâdetine döner. Yine gece rüyasında; -Ayakkabıcıya git ve ona, "Bu yüzündeki sararmanın sebebi ne?" diye sor, denir. Âbid, gidip sorar. Ayakkabıcı; -Kimi görürsem, bu kurtulacak da, ben helâk olacağım derim ve kendimden korkarım. Yüzümün sararması bundandır der. İşte o zaman âbid, ayakkabıcının bu korku ve tevâzu ile üstünlük kazandığını anlar. Bir kimsenin tevâzu sahibi olabilmesi için, dünyaya niçin geldiğini, nereye gideceğini bilmesi gerekir. İnsan, hiç yok idi. Önce bir şey yapamayan, hareket edemeyen bebek oldu. Şimdi de, her an hasta olmak, ölmek korkusundadır. Nihayet ölecek, çürüyecek ve toprak olacaktır. Dünya zindanında, her an, ne zaman azaba götürüleceğini beklemektedir. Ölecek, leş olacak, böceklere yem olacak, kabir azabı çekecek, sonra diriltilip kıyâmet sıkıntılarını çekecektir. Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yaşayan kimseye tekebbür mü yakışır, tevâzu mu? ALÇAK GÖNÜLLÜ KURTULUR... Alçak gönüllü olan kurtulur, kibirli olan ise yanar. Tevâzu, cahilden veya çocuktan da olsa, hakkı, doğruyu işitince boyun büküp hemen kabul etmektir. Tevâzu, karşılaştığı her Müslümanı kendinden aşağı bilmemektir. Tevâzu sâhibi, kendini başkalarından aşağı görmez, zelîl ve miskîn de olmaz. Netice olarak, tevâzu göstermekle, tevâzu sahibi olmak çok farklıdır. Tevâzu sahibi övülmüş, tevâzu göstermeye çalışan ise yerilmiştir. Zira tevâzu göstermek, kibirdendir. Çünkü kendinde bir varlık hisseden tevâzu göstermeye çalışır. Hâlbuki mütevâzı kimse, kendinde bir varlık görmez ki tevâzu göstersin. Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin buyurduğu gibi: "Tevâzu göstermeye çalışmak da kibirdir. Çünkü kendinde bir varlık hisseden tevâzu göstermeye çalışır. Gerçek tevâzu ehli, kendinde bir varlık hissetmez ki, tevâzu göstermeye çalışsın. Onun tevâzuu tabiidir, yapmacık değildir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.