Hased, takdîri değiştirmez

A -
A +

Hased, kıskanmak, çekememek demektir. Allahü teâlânın, herhangi bir kimseye ihsân ettiği nimetin, o kimsenin elinden çıkmasını, kendinde olmasını istemektir. Onda olduğu gibi kendisinde de olmasını istemek hased olmaz. Buna gıbta etmek, imrenmek denir ki, güzel bir huydur. Bir kimsenin kalbinde hased bulunur, fakat buna üzülürse, bu günâh olmaz. Kalbde bulunan düşünce, günâh sayılmaz. Herhangi bir düşüncenin kalbe gelmesi, insanın elinde değildir. Ancak bir kimse, kalbinde hased bulunmasından üzülmez veyâ arzûsu ile hased ederse, günâh olur, harâm olur. Bu hasedini sözleri, hareketleri ile de belli ederse, günâhı dahâ çok olur. Hased eden bir kimse, mesut olamaz. Hased, insanı yıpratır ve hasta eder. Hasetçilerin en ehveni, hased ettiği kişinin elindeki nimetlerin yok olmasını isteyendir. Her nimet sahibi hased edilir. Hased edilmeyen tek nimet ise, tevazûdur. Hased, ibâdetlerin sevâbını giderir. Hadîs-i şerîfte; (Hased etmekten sakınınız. Biliniz ki, ateş odunu yok ettiği gibi, hased de hasenâtı yok eder!) buyuruldu. HASEDÇİ, GIYBET DE EDER! Hased eden, hased ettiği kimseyi gıybet eder, çekiştirir. Onun mâlına, canına saldırır. Kıyâmet günü, bu zulümlerinin karşılığı olarak, hasenâtı alınarak ona verilir. Hased eden, hased ettiği kimsedeki nimetleri görünce, dünyâsı azâb içinde geçer, uykuları kaçar. Hayır, hasenât işleyenlere, on kat sevâb verilir. Hased bunların dokuzunu yok eder, birisi kalır. Fudayl bin İyâd hazretleri, talebelerinden birinin vefâtı yaklaşınca, onun yanına giderek Yâsîn-i şerîf okumaya başlar. Talebesi; -Ey hocam! Bunu bana okuma deyince, susar. Sonra kelime-i tevhîd telkîn etmeye başlar ve talebesi; -Ben o mübârek sözü söyleyemiyorum. Çünkü ondan uzağım der ve vefât eder. Fudayl bin İyâd hazretleri, çok üzülür ve evine döner. Bir gece rüyâsında o talebeyi Cehenneme götürürlerken görür ve; -Ey evladım, sen talebelerimin en iyilerindendin. Neden Allahü teâlâ senden mârifet nûrunu aldı? diye sorar. Talebe de; -Üç şey sebebiyle Allahü teâlâ benden mârifet nûrunu aldı. Birincisi, nemîme. Çünkü ben size başka, arkadaşlarıma başka söyler, söz taşırdım. İkincisi hased. Ben arkadaşlarıma hased ederdim. Üçüncüsü, içki. Bir defâsında hastalanmıştım. Hastalığımı tedâvî ettirmek için doktora gittim. Doktor bana; "Her sene bir kadeh şarap içeceksin, yoksa iyi olmazsın" dedi. Ben de böylece alışıp gittim, cevabını verir... İbn-i Vefâ hazretleri, sevdiklerinden birine hitaben; "Sakın Allahü teâlânın lütfuna mazhâr olmuş ve senden üstün kılınmış bir kimseye hased etme. Çünkü hasedin sebebiyle Allahü teâlânın gazabına uğrayabilirsin. Nitekim Âdem aleyhisselâma hased edip, böbürlenerek secde etmeyen İblîs, mel'ûn oldu" buyurmuştur. Ebü'l-Hayr-ı Aktâ hazretlerine; -Kalbin îmân ile dolu olmasına alâmet nedir? diye sorulunca; -Bütün Müslümanlara şefkat etmek, onların dertleri ile dertlenmek, işlerinde onlara yardımcı olmaktır. Nifakla dolu olan kalbin alâmeti ise; kin, hased ve düşmanlıktır, cevabını vermiştir. DUASI KABUL OLMAZ!.. Hiçbir hasetçi murâdına kavuşamamış, kimseden hürmet görmemiştir. Hased, insanın sinirlerini bozar, ömrünün azalmasına sebep olur. Ebülleys-i Semerkandî hazretleri; "Üç kimsenin duâsı kabûl olmaz. Harâm yiyenin, gıybet edenin ve hased edenin" buyurmuştur. Hased eden için rahat, huzûr yoktur. Zira hased edenin ömrü, üzüntü ile geçer. Hased ettiği kimsede nimetlerin azalmadığını, hattâ arttığını görerek, sinir buhrânları geçirir. Hasedden kurtulmak için, tövbe etmeli, hased ettiği kimseye hediye göndermeli, nasîhat vermeli, onu övmeli ve ona karşı tevâzu göstermelidir. Ayrıca hased ettiği kimsenin nimetlerinin artmasına duâ etmelidir. Netice olarak hased etmek, Allahü teâlânın takdîrini değiştirmez. Hased eden, boşuna üzülmüş, yorulmuş olur. Kazandığı günâhlar da, cabası olur. İmâm-ı Şafiî hazretlerinin buyurduğu gibi: "Dünyâda en huzursuz kimse, kalbinde hased ve kin taşıyanlardır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.