Âhirette pişmanlığın çaresi yoktur

A -
A +

Günâh işlemek, insanı helâk etmez. Günâha devam etmek, tövbeyi terk etmek, bu konuda acele etmemek, insanı helâk eder. Fetâvâ-yı Zeyniyyede; "Günâha hemen, acele tövbe etmek farzdır. Tövbeyi geciktirmeye de tövbe etmek lâzımdır" deniyor. Tövbe etmemek günah olduğu gibi, tövbeyi geciktirmek de günâhtır. Zira Peygamber efendimiz; (Müsevvifler helâk oldu) buyurmuştur. Yani, ileride tövbe ederim diyenler, tövbeyi geciktirenler ziyân etti. Lokman hakîm hazretleri, oğluna nasîhat ederek; "Oğlum, tövbeyi yarına bırakma! Çünkü ölüm, ansızın gelip yakalar" buyurmuştur. İbâdetleri ve hayırlı işleri yapmakta acele etmek lâzımdır. Zira hadîs-i şerîfte; (Ölmeden evvel tövbe ediniz. Hayırlı işleri yapmaya mâni çıkmadan önce acele ediniz. Allahü teâlâyı çok hâtırlayınız. Zekât ve sadaka vermekte acele ediniz. Böylece Rabbinizin rızıklarına ve yardımına kavuşunuz!) buyurulmuştur. DÜNYADA YAPILANLARIN KARŞILIĞI Bir gün Vüheyb bin Verd hazretlerine, "Ölümden bahseder misiniz?" diye sorulunca, cevaben buyurur ki: "Bir insan vefât edince, dünyâda onun amelini yazmakla vazifeli iki melek onunla berâber olur. O kimsenin amelleri iyi ise, o melekler kendisine; -Allahü teâlâ sana büyük hayırlar versin. Biz senin yanında bulunmakla çok rahatız. Dünyâda hayırlı ameller işledin. Şimdi de hayırlı şeylere kavuştun derler. Dünyâda hep kötülük işleyen kimse de vefât edince, dünyâda iken onun amellerini yazan iki melek yine onunla berâber olur. Fakat o, kötü amellerinin karşılığı olarak azâb görmekte olduğundan, onun yanında olmakla rahatsız olurlar ve; -Sen, burada dünyâda yaptığın kötülüklerin karşılığını görüyorsun derler. Sonra melekler onu kötü amelli kimse diye tanıtırlar. Diğerleri de bundan tiksinirler. O kimse, karşılaştığı bu hâle çok üzülür, yaptığı kötülüklere çok pişman olur ve tekrar dünyâya gelip sâlih ameller işlemek ister. Lâkin bu pişmanlık, ona fayda vermez." İmâm-ı Ebû Yûsuf hazretleri; "Kıyâmet gününü bilip de amel etmeyenin, o gün çekeceği hasret ve duyacağı pişmanlık bitmez. Öyle bir gündür ki, o gün ayaklar kayar, renkler değişir, hesap çetin olur. O ne korkunç bir ayak kayması ve o, ne fayda vermez bir pişmanlıktır" buyurmaktadır. Bunun için insân, kendine merhamet etmeli, gafletten uyanmalı, bâtılın bâtıl olduğunu görerek, ondan kurtulmalı, hakkın hak olduğunu da görerek, ona tâbi olmalı ve sıkı sarılmalıdır. İnsanın ölmeden önce vereceği bu karâr, çok büyük ve çok mühimdir. Vakit ise, çok azdır. Her canlı muhakkak ölecektir. İnsan, öleceğini düşünmeli ve başına geleceklere hâzırlanmalıdır. Bir kimse, imân edip, imânın gereklerini yerine getirmedikçe, azâbtan kurtulamaz. Son pişmânlık ise, fayda vermez. Her insan, başına gelecekleri düşünmeli, kendisine verilen ömür bitmeden, aklını başına toplamalıdır. Sonsuz nimet veya sonsuz azâbdan birisi insanı beklemektedir. Bunlardan birini seçmek, kişinin elindedir. Herkesin sonu, bu ikisinden biri olacaktır. Bundan kurtulmak ise, imkânsızdır. Bunu düşünmemek ve tedbîr almamak, büyük câhilliktir. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: İŞ İŞTEN GEÇMEDEN!.. "Ecel gelince, insanı uyandıracaklar, gözleri kulakları açacaklar. Fakat, o zamân pişmânlık işe yaramayacak, rezîl olmaktan başka, ele bir şey geçmeyecektir. Hepimize ölüm yaklaşıyor. Âhiretin çeşit çeşit azâbları, insanları bekliyor. Ölüm uyandırmadan ve iş işten geçmeden önce uyanalım! Kendimizi âhiretin çeşitli azâblarından kurtaralım! Tahrîm sûresi 6. âyetinde meâlen; (Ey îmân edenler, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır) buyuruldu." Netice olarak, insanlara yardım etmek, çok iyidir ve çok da sevaptır. İnsanlara yapılacak esas iyilik ise, onların âhiretine yönelik iyiliktir. Onlara İslâmiyyeti öğreterek, yanmaktan kurtarmaktır. Dünyada pişmanlık iyidir. Çünkü, telâfisi mümkündür. Âhiretteki pişmanlığın ise, çaresi yoktur ve telâfisi de mümkün değildir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.