Herkesin belli bir eceli vardır

A -
A +

Allahü teâlânın takdîrini, kimse değiştiremez. Ecel gelince, Azrâil aleyhisselâm, insanı nerde olursa olsun bulur. Ecel, ileri ve geri gitmez ve insanın ömrü değişmez. Herkes, eceli geldikte ölür. A'râf sûresi 33. âyetinde meâlen; (Ecelleri geldiği zamân, onu az zamân ileri ve geri alamazlar) buyuruldu. Ebû Bekr el-Ensârî hazretleri buyuruyor ki: "Benim için bir ecel zamânı vardır. O zamâna muhakkak ulaşacağım. Ecel geldiğinde, onun keskin kılıcı ile ömrüm biter, dünyâ hayâtım son bulur. Et arayan aslanlar, yemek için üzerime gelseler, ecel vaktim gelmediği müddetçe bana zarar veremezler." Her geçen an, ömür azalmakta, ecel zamânı ise yaklaşmaktadır. Ecel gelince, insanı uyandıracaklar, gözleri kulakları açacaklardır. Fakat, o zamân pişmânlık işe yaramayacak, rezîl olmaktan başka, ele bir şey geçmeyecektir. Hepimize ölüm yaklaşıyor. Âhiretin çeşit çeşit azâbları, insanları bekliyor. ÖLÜM UYANDIRMADAN... İnsan öldüğü zamân, kıyâmeti kopmuş demektir. Ölüm uyandırmadan ve iş işten geçmeden önce uyanmalıdır. Allahü teâlânın emirlerini ve yasaklarını öğrenip, şu birkaç günlük ömrü, bunlara uygun geçirmelidir. İnsan kendini âhiretin çeşitli azâblarından kurtarmalıdır. Zira Tahrîm sûresinin 6. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Ey îmân edenler, kendinizi ve çoluk çocuğunuzu öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır) buyurulmuştur. Ecel gelmemiş ise, fırsat elden kaçmamış ve kusûrları düzeltmek mümkün demektir. Çünkü; (Günâhına tövbe eden, hiç günâh yapmamış gibidir) hadîs-i şerîfi, kusûru olanlar için çok büyük bir müjdedir. Ömer bin Abdülazîz hazretleri; "Şimdi ecel gelmeden, ameller sona ermeden, Allahü teâlâ insanları ve cinleri hesâba çekmek için huzûruna getirmeden önce, tövbeyi fırsat bilmeli ve af ve mağfirete kavuşmayı kazanç bilmelidir. Kıyâmette, hesap gününde, mâzeret kabûl edilmez" buyurmuştur. Aklı başında olan her insanın, Azrâîl aleyhisselâmın gelip cânını zorla alacağını, ecel arslanının pençesini kendisine de takacağını, can verme acılarının başına geleceğini, şeytânın, îmânını çalmak için kastedeceğini, dostlarının, vah vah öldü, siz sağ olun, diye evlâdına taziye edeceklerini düşünmesi lâzımdır. Hadîs-i şerîfte; (Ey Âdemoğlu! Benim malım, benim malım dersin. O maldan senin olan, yiyerek yok ettiğin, giyerek eskittiğin ve Allah için vererek, sonsuz yaşattığındır) buyuruldu. İmâm-ı Gazâlî hazretleri, aklı başında olan herkesin, nefsine şöyle hitap etmesini tavsiye buyurmaktadır: "Benim sermâyem, yalnız ömrümdür. Başka bir şeyim yoktur. Bu sermâye, o kadar kıymetlidir ki, her çıkan nefes, hiçbir şeyle tekrâr ele geçemez ve nefesler sayılıdır, azalmaktadır. Ömür bitince, ticâret sona erer. Ticârete sarılalım ki, vaktimiz azdır ve âhiret uzun ise de; orada ticâret ve kâr olmaz. Bu dünyâ günleri, o kadar kıymetlidir ki, ecel gelince, bir gün izin istenir, fakat ele geçmez. Bugün, bu nimet elimizdedir. Aman nefsim, çok dikkat et de, bu büyük sermâyeyi elden kaçırma! Sonra ağlamak, sızlamak, fayda vermez. Bugün, ecelin geldiğini, dahâ bir gün müsâade etmeleri için, yalvardığını, sızladığını ve sana, bir gün bağışladıklarını ve şimdi, o günde bulunduğunu farz et! O hâlde, bu günü elden kaçırmaktan, bununla, saâdete kavuşmamaktan dahâ büyük ziyân olur mu? Yarın ölecekmiş gibi, dilini, gözlerini ve yedi azânı harâmdan koru!" HERKES ÖLÜMÜ TADACAK!.. Netice olarak herkes ölümü tadacaktır. Bunun için insan, kendisine ve herkese öyle iyilik etmeli ki, başkası iyilik yapınca, onun yaptığını sansınlar. İnsan kendisine ve hiç kimseye kötülük etmemeli ki, başkası bir kötülük yapınca, o yaptı sanmasınlar. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin buyurduğu gibi: "Herkesin belli bir eceli yani ölüm zamânı vardır. Bu zamân hiç değişmez, azalmaz ve çoğalmaz. Kaçıp da kurtulanlar, ecelleri gelmediği için ölmemiştir. Yoksa kaçmak, onları ölümden kurtarmış değildir. Kaçmayıp, sabredip ölenler de, ecelleri geldiği için ölmüşlerdir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.