"Dinde zorluk yoktur" demek...

A -
A +

Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu için, insanların zayıflığına ve kuvvetlerinin azlığına göre, bütün ibâdetlerde en hafîf, en kolay olanları emretmiştir. Nisâ sûresinin 27. âyetinde meâlen; (Allahü teâlâ, size hafîf, kolay emretmek istedi. Çünkü insan, zayıf yaratılmıştır) buyuruldu. Allahü teâlânın, kullarına yapamayacakları şeyi emretmesi, hikmetine yakışmaz. Kullarına, kaldırılamayacak, büyük kayayı kaldırmayı emretmeyip; herkesin çok kolay yapacağı kıyâm, rükû, secde, bir kısa sûre okumak ile meydâna gelen namâzı emretmiştir. Namâz kılmak, herkes için çok kolaydır. Ramazân orucu da, pek kolaydır. Zekâtı da, çok hafîf emretmiş, malın hepsini değil, kırkta birini verin buyurmuştur. Hepsini veyâ yarısını vermeyi emretseydi, kullarına güç olurdu. Merhameti, pek fazla olduğundan, emri tâm yapılamaz ise, dahâ da hafîfletmiştir. Meselâ, abdest alamayanlara, teyemmüm etmeye, namâzda ayakta duramayanlara, oturarak kılmaya, oturamayanlara da, yatarak kılmaya, rükû ve secde yapamayanlara, îmâ ile kılmaya, bunlar gibi, dahâ nice kolaylıklara izin vermiştir. İNSAFLI KİMSE GÖRÜR... İslâmiyyetin emirlerine dikkatle ve insâfla bakan bir kimse, bu kolaylıkları elbette görür. Allahü teâlânın, kullarına ne kadar çok merhametli olduğunu da, pek iyi anlar. Emirlerin kolay olmasının bir şâhidi de, çok kimsenin, emir olunan ibâdetlerin, dahâ artmasını istemesidir. Namâzın, orucun artmasını isteyen, çok görülmüştür. Evet, ibâdet yapmak güç gelen kimseler de, yok değildir. Böyle kimselere, ibâdetlerin zor gelmesine sebep, nefislerinin karanlığı ve şehvânî arzûlarının kötülüğüdür. Bu karanlık ve kötülükler, nefislerinden hâsıl olmaktadır. Nefis, Allahü teâlânın düşmanıdır. Şûrâ sûresinin 13. âyetinde meâlen; (Îmân ve ibâdet etmek, müşriklere güç gelir) ve Bekara sûresinin 45. âyetinde meâlen; (Namâz kılmak, yalnız mü'minlere, Allahü teâlâdan korkanlara kolay gelir) buyurulmuştur. Bedenin hastalığı, ibâdetlerin yapılmasını güçleştirdiği gibi, kalbin ve rûhun hasta olması da güçleştirir. Allahü teâlâ, İslâmiyeti, nefs-i emmâreyi yani kötülük isteyici arzûlarından, âdetlerinden vazgeçirmek için gönderdi. Nefsin istekleri ile İslâmiyetin istekleri birbirinin zıddıdır, aksidir. O hâlde, ibâdetleri yapmakta güçlük çekmek, nefsin kötülüğünü gösteren bir alâmettir. Nefsin arzûlarının kuvveti, bu güçlüğün çokluğu ile ölçülür. Nefsin istekleri kalmayınca, güçlük de kalmaz. Ayrıca görünen uzuvların kuvvetten düşmesi, ibâdeti güçleştirdiği gibi, kalbde îmânın zayıflamısı da güçleştirmektedir. Yoksa, İslâmiyetin her emrinde kolaylık vardır. Bekara sûresinin 185. âyetinde meâlen; (Allahü teâlâ, size kolaylık yapmak istiyor, güçlük çıkarmak istemiyor) buyuruldu. Dinimizde zarûret olduğu zamân, harâm işlemeye ve farzı terk etmeye ruhsat, izin verilmiştir yani azâb yapılmaz. Zarûret zamânında da, dînin emirlerini yapmaya azîmet denir. Bazan, azîmet olanı yapmak dahâ iyidir. Meselâ, ölüm ile korkutulan kimsenin, îmânını gizlememesi böyledir. Öldürülürse, şehîd olur. Bazan ruhsat olanı yapmak, dahâ iyi olur. Yolcunun oruç tutmaması böyledir. Yolcu, orucu tutarak hastalanır, ölürse günâha girer. Hadîs-i şerîfte; (Allahü teâlâ, emrettiği şeyleri yapmanızı sevdiği gibi, izin verdiği şeyleri yapmanızı da sever) buyuruldu. RUHSATLA AMEL ETMEK... Hadîkada buyuruluyor ki: "Bir kimsenin nefsi, kolaylıkları yapmak istemezse, bunun azîmetleri bırakıp, ruhsatla amel etmesi efdal olur. Fakat ruhsatla amel etmek, ruhsatları araştırmaya yol açmamalıdır. Çünkü nefse, şeytâna uyarak, mezheblerin kolay yerlerini araştırıp toplamak yani telfîk etmek harâmdır." Netice olarak, dinde zorluk yoktur demek, Allahü teâlâ kolay olan emirler bildirmiş, emretmiş demektir. Yoksa, herkes, hoşuna giden şeyleri yapsın, nefsine zor gelen şeyleri yapmasın, ibâdetleri râhat, kolay ve keyfine göre değiştirsin demek değildir. Zira dinde ufak bir değişiklik yapmak, küfürdür, dinsizliktir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.