Herkes tercihinden sorumludur

A -
A +

Bir işi yapıp yapmamaktaki gücü yetmeye kudret, o işi tercîh etmeye ihtiyâr, ihtiyâr olunanı yapmayı dilemeye de irâde denir. Bir işi kabûl etmeye ise rızâ, beğenmek denir. İşin yapılmasına te'sîr etmek şartı ile, irâde ile kudretin bir araya gelmesine de halk, yaratmak denir. Akıl, his uzuvlarından, şeytândan ve nefisten kalbe gelen arzûları inceleyerek, iyilerini kötülerinden ayıran bir kuvvettir. Akıl, nefsin isteklerini Peygamberlerin iyi dedikleri şeylerden ayırıp, kalbe bildirir, kalb de, aklın bildirdiğini tercîh ederse, nefsin arzûlarını yapmayı irâde etmez. Kalb, İslâmiyyetin iyi dediklerini tercih eder ve yaptırırsa, insan saâdete kavuşur. Kalbin, iyiden, kötüden birini tercih etmesine kesb denir. Allahü teâlâ, kullarının tâatlarını, günâhlarını irâde eder ve yaratır. Fakat, tâattan râzıdır, günâhtan ise râzı değildir. Her şey, Allahü teâlânın irâde ve yaratması ile var olur. En'âm sûresinin 102. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Ondan başka ilah yoktur. Her şeyin hâlıkı, yaratanı ancak Odur) buyurulmuştur. MU'TEZİLE VE CEBRİYYE... Mu'tezile fırkasında olanlar, insan dilediği işi, kendi yaratır diyerek kazâ ve kaderi inkâr ettiler. Cebriyye fırkası da, insanda tercih etmek kuvveti yok sanarak, insanı, taşa, oduna benzettiler. İnsanlar, hâşâ, günâh sâhibi değildir. Bütün kötülükleri yaptıran Allahü teâlâdır, dediler. Cebriyye fırkasındakilerin dediği gibi, insanda irâde ve tercih etme özelliği olmasaydı, kötülükleri, günâhları, Allahü teâlâ zor ile yaptırsaydı, eli, ayağı bağlanıp dağdan aşağı yuvarlanan kimse ile, yürüyerek, etrâfını seyrederek inen kimsenin hareketlerinin birbirlerinden farklı olmaması lâzım olurdu. Hâlbuki, birincinin yuvarlanması zorla, ikincinin inmesi ise, kendi isteği ve tercihi ile olmaktadır. Mu'tezile veyâ Kaderiyye adındaki fırkanın dediği gibi, insan dilediğini kendi yaratıyor zannetmek de, (Her şeyi yaratan Allahü teâlâdır) âyet-i kerîmesine inanmamak olduğu gibi, yaratmakta, insanlar, Allahü teâlâya ortak edilmiş olur. İnsan bir iş yapmak istese, Allahü teâlâ da, o işin yapılmasını istemese, Allahü teâlânın dilediği olur. İnsan, her dilediğini yapamaz, yaratamaz. İnsanın her istediği olsa idi, o zaman Allahü teâlânın, âciz olması îcâb ederdi. Allahü teâlâ aciz olmaktan uzaktır. Ancak, Onun irâde ettiği olur ve her şeyi yaratan, var eden, yalnız Odur. İlâhlık böyle olur. İnsanlar için, "Şunu yarattı, bunu yarattı" gibi söylemek, yazmak çok çirkindir, Allahü teâlâya karşı edebsizliktir ve îmânın gitmesine sebep olur. Kulların ihtiyârî hareketleri, kendi irâdeleri ile olmayan, hattâ haberleri bile olmadan, nice fiziksel, kimyâsal ve fizyolojik olaylarla meydâna gelmektedir. Bu inceliği anlamış olan insâflı bir fen adamı, kendi ihtiyârî hareketlerine, "yarattım" demek şöyle dursun, "ben yaptım" demeye bile sıkılır. Bilgisi, anlayışı ve edebi az olan ise, her yerde her şeyi söylemekten sıkılmaz. KİM NEYİ TERCİH EDERSE!.. Kader; Ahmet kendi arzûsu, tercihi ve kudreti ile Müslümân olur ve Kirkor da, kendi isteği, beğenmesi ile küfrü tercîh eder şeklindedir. Memleketi, ırkı ne olursa olsun, kim neyi tercih ederse, ona kavuşmaktadır. Archibald Hamilton ismindeki bir İngiliz; "Ben bir Hıristiyan olarak doğduğum ve bir Hıristiyan terbiyesi aldığım hâlde, bâtıl inanışları bir türlü kabullenememiştim. Ben, bir tek Allaha, huzûr ve ihlâs ile ibâdet etmek istiyordum. Hâlbuki ne Roma kilisesi ve ne de İngiliz kilisesi bunu bana sağlayamıyordu. İşte bu sebeple beni tâm tatmîn eden Müslümânlığı, vicdânımın telkînine uyarak kabûl ettim ve ancak ondan sonra, kendimi Allahü teâlânın hakîkî kulu ve dahâ iyi bir insân olarak hissetmeye başladım" demektedir. Netice olarak insan, neyi tercih ediyorsa, tercih ettiğinin sebebine yapışıyorsa ona kavuşuyor ve tercih ettiklerinden de sorumlu oluyor. Allahü teâlâ hayır ve şer işlemekte insanları serbest bırakmıştır. İsteyen hayır, isteyen de şer işler ve neticesine de katlanır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.