İbadetlerin vakitlerini bilmek

A -
A +
  İbadetlerin vakitlerini tayin ve tesbit etmek din bilgisi ile olur.    Sual: Dinimizin emrettiği ibadetlerin vakitlerini, İslam âlimleri bildirmiş midir yoksa bunlar daha sonra hesap ile mi bulunup anlaşılmıştır?Cevap: İbadetlerin vakitlerini tayin ve tesbit etmek, yani anlayıp anlatmak, din bilgisi ile olur. Fıkıh âlimleri, müctehitlerin bildirdiklerini fıkıh kitaplarında yazmışlardır. Bildirilmiş olan vakitleri, hesap etmek caizdir. Hesap ile bulunanların, din âlimleri tarafından tasdik edilmesi şarttır. Namaz vakitlerini ve kıbleyi hesap ile anlamanın caiz olduğu İbni Âbidînde ve Fetâvâ-i Şem-süddîn Remlîde yazılıdır. Mevdû'ât-ul-ulûmda deniyor ki: “Namaz vakitlerini hesap etmek, farz-ı kifâyedir. Müslümanların, namaz vaktinin başını ve sonunu güneşin hareketinden veya âlimlerin tasdik ettiği takvimlerden anlamaları farzdır.” Sual: Mahşer günü, bir kimsenin son nefeste iman ile gidip gitmediğine mi bakılır?Cevap: Mümin ve kâfir, son nefeste belli olur. Birçok kimse, bütün ömrünce kâfir kalıp, sonunda imana kavuşur. Bütün ömrü iman ile geçip, sonunda tersine dönen de olur. Kıyamette, son nefesteki hâle bakılır. Bütün ömrü iman ile geçip, son günlerinde imanı giden, imansız ölen kimse, kıyamette imansızlar arasında olur. Bu sebeple iman ile ölmek için, her gün dua etmek lazımdır. Aklı olan kimse, Peygamberi  inkâr etmez. Hemen iman eder. Aklına uymayıp, nefsine, şehvetlerine uyar, başkasına aldanır ise, inkâr eder. Sual: Allahü tealanın varlığı, razı olduğu, beğendiği şeyleri akıl ile anlamak, bulmak mümkün müdür?Cevap: Bu konuda Senâüllah Pânî-pütî hazretleri, Hukûk-ul-islâm kitabında buyuruyor ki: “Allahü teâlânın varlığı, sıfatları, razı olduğu ve beğendiği şeyler, ancak Peygamberlerin bildirmesi ile anlaşılır. Akıl ile anlaşılamaz. Bunları bize Muhammed aleyhisselam bildirdi. Hulefâ-i râşidînin çalışmaları ile, her tarafa yayıldı. Eshâb-ı kiramdan bazıları, bazı bilgileri işitmişlerdi. Bu bilgilerin hepsini topladılar. Eshâb-ı kiramın bu hususta üzerimizdeki hakları çok büyüktür. Bunun için hepsini sevmemiz, övmemiz ve itaat etmemiz emrolundu.” Sual: Edep yerleri açık olanların bulunduğu yerlere gitmenin mahzuru var mıdır?Cevap: Avret mahalli açık olanların bulunduğu yere, fısk meclisi denir. Böyle yerlere gitmek de haramdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.