Evde cemaatle namaz kılmak

A -
A +
Evde cemaatle kılınca da, cemaat sevabına, yani yirmiyedi kat sevaba kavuşulur.
 
Sual: Bir Müslüman, beş vakit namaz için camiye gitmeyip, evinde, hanımı ve çocukları ile cemaat yapıp namazını kılsa, cemaat sevabı alamaz mı, muhakkak cevmaat sevabı için camiye mi gitmesi gerekir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Uyûn-ül-besâir’de deniyor ki:
“Özürlü olmadığı hâlde camiye gitmeyip, evinde ailesi ile cemaaat yapan kimse, camideki cemaatin sevabına kavuşamaz. Yani, camiye mahsus olan, fazla sevaba kavuşamaz. Yoksa, evde cemaatle kılınca da, cemaat sevabına, yani yirmiyedi kat sevaba kavuşur. Şunu da bildirelim ki, iki cemaat de, şartlara, sünnetlere uygun olduğu zaman böyledir. Evdeki cemaat daha uygun ise, evde kılmak lâzımdır.”
Sual: Bir baba veya anne, ellerindeki malı hediye ederken, çocukları arasında eşit olarak mı dağıtmalıdırlar?
Cevap: Bir kimsenin, salih olan kız ve erkek çocuklarına hediye verirken, müsavi, eşit miktarda vermesi efdaldir. Malının hepsini oğluna hediye etmesi caiz ise de günahtır. Hediye edilen böyle bir mal, çocuğun mülkü olur ise de, hediyeyi veren babaya günah olduğu Hindiyyede bildirilmiştir. Bir kimsenin, salih veya ilim tahsilinde olan çocuklarına daha çok mal vermesi caizdir. Bu çocuklar, salih olmakta eşit ise, hediye edilen malı müsavi, eşit olarak dağıtmalıdır. Çocukları fasık, günahkâr olanın, miras bırakmayıp, salihlere, hayrata vermesi efdaldir. Çünkü, günaha yardım etmemiş olur. Fasık çocuğa nafakadan fazla yardım yapmamalıdır.
Sual: Günah işleyen veya günah işleyecek kimseye, herkesin içinde, sert bir şekilde o günahtan vazgeçmesini söylemek, dinimizce uygun mudur?
Cevap: Haram, günah işleyecek kimseye gizlice nasihat edilir. Haram işlemekde olana, tatlılıkla orada söylenir. Herkese önce gizli, tenhada nasihat vermek, daha tesirli olur. Emr-i ma'rûf yapmanın üç şartı vardır:
Birincisi, Allahü teâlânın emrini ve yasağını bildirmeye niyet etmektir.
İkincisi, söylediğinin vesikasını, kaynağını bilmektir.
Üçüncüsü, hasıl olacak sıkıntılara sabretmektir. Yumuşak söylemek, sertlik yapmamak lazımdır. Sert söyleyen ve münakaşa eden fitne çıkmasına sebep olur.
Sual: Din bilgilerine inanmamak, din âlimlerini kötülemek imanı giderir mi?
Cevap: İslam bilgilerine inanmamak, bu bilgileri ve din âlimlerini aşağılamak, küfür olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.