AB üyesi Yunanistan Drahmi'ye dönüyor

A -
A +
AB üyesi Yunanistan Drahmi'ye dönüyorDRAHMİ'YE ÖZLEM Yunanistan, her ne kadar euro'ya geçse de eski para birimi Drahmi'yi unutamamış. Atina'nın bazı sokaklarında Drahmi'nin heykeli bile var. Yunanistan vatandaşları ise şu sıralar ucuz ürünleri tercih ediyor. 1 euro'luk kampanyalı ürünlere rağbet oldukça fazla. EURO'DAN ÇIKMA PLANI YAPILIYOR Yunanistan'ı vuran kriz, iç siyaseti allak bullak etti. Seçim yapan ama hükümet kuramayan bir ülkeyle karşı karşıyayız. Artık Yunanistan'da euro'dan çıkmanın en uygun zamanının hangisi olduğu tartışılıyor. AB ÜYELİĞİNDEN ÇIKMA İHTİMALİ VAR Drahmi'ye dönüşün getireceği panik, siyaseti daha da karıştıracak. Mevcut istikrarsızlık daha uzun bir süre devam edecek. İlerleyen aylarda AB üyeliğinden çıkmanın gündeme gelmesi ihtimali de mevcut. Türkiye'den sadece 1 ay önce Temmuz 1959'da Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) ortaklık için başvuran Yunanistan, 1981'de bu örgüte tam üye olarak katılmıştı. 1970'lerin sonlarında AET'nin Türkiye gibi nispeten fakir ülkeleri sömürmeyi planladığını düşünen Başbakan Bülent Ecevit, tam üyelik başvurusu yapmaktan kaçınmıştı. 12 Eylül darbesiyle dondurulan ilişkiler ancak 1987'de Başbakan Turgut Özal'ın AET üyeliği için düğmeye basmasıyla yeniden yeşermeye başlamıştı. Fakat başta AET üyesi Yunanistan'ın çıkardığı engeller olmak üzere çeşitli sebeplerle Türkiye'ye tam üyelik kapısı hiçbir zaman açılmamıştı. AET ÜYELİĞİYLE DEĞİŞİM Yunanistan hükümetleri AET üyeliğini iki gerekçeyle çok önemsemişlerdi. Birincisi, 1967-1974 yılları arasında ülkeye hâkim olan Albaylar Cuntası benzeri bir askerî yönetimin iktidarı tekrar ele geçirmesini engellemekti. İkincisi, Yunanistan ekonomisini Brüksel'den gelecek yardımlarla ayakta tutmak, ülkede yapılacak büyük yatırımları AET'nin zenginlerine finanse ettirmekti. Gerçekten de, AET'ye üye olduktan sonra Yunanistan siyaseti militarist vesayet tehlikesinden tamamen arındırıldı. Ordu sivil iktidarın denetimine sokuldu. Darbe endişesi tamamen ortadan kalktı. Diğer yandan, AET ve 1993'ten sonra Avrupa Birliği (AB) kaynaklarıyla ülkede çok büyük bir ekonomik dönüşüm gerçekleştirildi. Kişi başı milli gelir 25.000 dolar seviyesine kadar tırmandı. 1970'lerin zeytin ve beyaz peynir (feta) ülkesi Yunanistan'da 2004'te Yaz Olimpiyat Oyunları bile düzenlendi. AB'Yİ ARAÇ OLARAK KULLANDI Yunanistan AB'ye üye olma ayrıcalığını dış politikasında da önemli bir araç olarak kullandı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni (GKRY), Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla AB'ye üye yaptıran Yunanistan'dır. Bazı AB üyelerinin, Ada'da çözüme ulaşılmasının Kıbrıs'ın üyeliği için bir ön şart olarak belirlenmesi yönündeki tekliflerine direnen Yunanistan, "Kıbrıs üye olmayacaksa, diğer adaylar da olmayacak" restiyle, AB Konseyi'nde sahip olduğu veto gücünü bir şantaj vasıtasına dönüştürdü. GKRY'nin dışarıda bırakılması yüzünden, diğer 11 adayın da üye olamamasını göze alamayan AB üyeleri, Yunanistan'ın isteğini yerine getirdi. Yunanistan'ın AB üyeliğini dış politikada bir araç olarak nasıl kullandığını diğer bir çarpıcı örneği de Makedonya'nın isim meselesidir. Yugoslavya dağıldıktan sonra bağımsız olan Makedonya'nın adı Yunanistan'ı rahatsız etti. Kendi ülkesinde "Makedonya" adıyla bir vilayet olduğunu ileri sürerek AB ülkelerinin bu ülkeyi "Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya" (FYROM) adıyla tanımalarını sağladı. Makedonya'nın NATO'ya üye olmasını bile bu isim meselesi yüzünden veto etti. TÜRKİYE İLE GİZLİ ANLAŞMA Yunanistan'ın AB üyeliğinin getirdiği avantajları en fazla Türkiye'ye karşı kullandığı açıktır. 1981'de AET'ye üye olmasından 1999'da Türkiye'ye AB adaylığı verilmesine kadarki dönemde Yunanistan AB platformlarını Türkiye'ye kapatmak için elinden geleni yaptı. Yunanlı parlamenterler Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye aleyhine çıkan kararların mimarı oldular. Dahası Yunanistan devleti, NATO içindeki müttefiki Türkiye'deki terör eylemlerini desteklemekten kaçınmadı. Eylül 1999'da New York'ta Türkiye ile Yunanistan arasında varılan gizli mutabakat çerçevesinde, Türkiye o günden beri Yunanistan'ın terörle bağlantısı konusunun üzerine gitmedi. Karşılığında da, Yunanistan Aralık 1999'da Türkiye'ye AB adaylığı verilmesini engellemedi. SİYASET ALLAK BULLAK Yunanistan'ı vuran ekonomik kriz, iç siyaseti allak bullak etti. Seçim yapan ama hükümet kuramayan bir ülkeyle karşı karşıyayız. Bugünlerde Yunanistan'da Euro'dan çıkmanın en uygun zamanının hangisi olduğu tartışılıyor. Drahmi'ye dönüşün getireceği panik, siyaseti daha da karıştıracak. Mevcut istikrarsızlık daha uzun bir süre devam edecek. Şimdilik AB üyesi olarak kalmaya devam etse de, ilerleyen aylarda üyelikten çıkmanın gündeme gelmesi ihtimali mevcut. Böyle bir ortamdan Yunanistan dış politikasının etkilenmemesi mümkün değil. Fakat güçlü bir hükümete sahip olmayan Yunanistan'ın, Türkiye ile Ege meselelerinin çözümü için masaya oturabileceğini beklememek lazım. Tam tersine, ülkede yükselen ırkçılık, Yunanistan'ın dış politikada hırçınlaşması sonucunu bile doğurabilir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.