Türkiye, kaynaklarını kullanma konusunda kararlı

A -
A +
Petrol ve doğalgaz konusunda neredeyse tamamen dışa bağımlı olan Türkiye’de son bir yıl içinde enerji rezervi hakkında sık sık müjdeli haberler gelmeye başladı.
İlk önce, Ağustos 2020’de Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’nda Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküp doğalgaz rezervinin keşfedildiği duyuruldu. Bu miktar, dünyada 2020 yılı içinde denizlerde yapılan en büyük doğalgaz keşfidir.
Ardından, Ekim 2020’de 85 milyar metreküp doğalgaz daha keşfedildiği haberi geldi.
Son olarak, cuma günü Filyos Limanı dâhil bir dizi açılış için Zonguldak’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküp yeni doğalgaz rezervinin keşfedildiğini ilan etti.
Yaklaşık bir yıl içinde, toplamda 540 milyar metreküp doğalgaz keşfedilmiş oldu.
Ve yeni rezerv keşfi için aramalara, ara verilmeden devam ediliyor.
Kısa zamanda alınan sonuçlara baktığımızda yapılacak yeni aramalardan olumlu sonuçlar almak kuvvetle muhtemeldir.
 
Hiçbir şey tesadüf değil
 
Uzun yıllar kiralama yöntemi ile rezerv araması yapan Türkiye sonuç alamayınca ciddi bir politika değişikliğine gitti. Kiralama yöntemini bırakıp envanterine sondaj ve sismik arama gemilerini kattı.
Politika değişikliğinin arkasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü iradesi, eski Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve mevcut Bakan Fatih Dönmez’in çalışmalarının belirleyici olduğunu belirtmemiz gerekir.
Var olan kaynakların çıkarılıp kullanıma sokulması konusunda sağlam bir iradenin oluştuğu görülmektedir. İradeyle imkân buluşunca başarı kaçınılmaz oluyor.
Şu an itibarıyla Türkiye’nin envanterinde üç sondaj ve iki sismik gemisi bulunuyor.
Fatih, Yavuz ve Kanuni sondaj gemileri ile Barbaros Hayreddin ve Oruç Reis gemilerinden oluşan bir filo gücü ile denizlerdeki aramalarını kendi inisiyatifi ile devam ettiriyor ve önemli sonuçlar alıyor.
Türkiye kendi envanterine kattığı gemileriyle kendi deniz yetki alanlarında hidrokarbon arama çalışmalarına 2018 yılında başladı. Türkiye’nin ilk derin deniz sondaj gemisi olan Fatih, ilk sondajlarını Akdeniz’de Alanya-1, Magosa-1 ve Narlıkuyu-1 kuyularında yaptı. Ardından Mayıs 2020’de Karadeniz’e geçti.
Fatih sondaj gemisi Karadeniz’de ilk olarak Sakarya Gaz Sahası’nda Tuna-1 Kuyusu’nda sondaj gerçekleştirdi ve yukarıda zikrettiğimiz gibi toplamda 540 milyar metreküp rezervin keşfini sağladı. Daha sonra Fatih Türkali-1, Türkali-2 ve Amasra-1 kuyularında sondajlar yaptı. Şu an, Fatih Türkali-3 kuyusunda çalışmalarına devam ediyor.
Kasım 2020’de Karadeniz’e geçen diğer sondaj gemisi Kanuni ise Türkali-2 kuyusunda testlere devam ediyor.
Türkiye’nin envanterindeki üçüncü sondaj gemisi Yavuz ise Akdeniz’de bulunmaktadır. Şu an Taşucu Limanı’nda bakım çalışmaları sürmektedir.
Türkiye bir yandan ülke genelinde doğalgazın kullanımının yaygınlaşması için uğraşırken diğer yandan kendi yetki alanlarında doğalgaz rezerv arama çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Bugün itibarıyla 81 ilin tamamında ve 593 yerleşim yerinde doğalgaz halkın kullanımına sunulmuş durumdadır.
Karadeniz’de kıyısı olan devletlerle deniz yetki alanları daha önceden belirlendiği için Türkiye kendi deniz yetki sahasında kendi gemileriyle rahatlıkla arama ve sondaj yapabilmekte ve sonuç alabilmektedir.
Akdeniz’de ise tüm kıyıdaş ülkeler arasında deniz yetki alanları hâlâ belirlenmiş değil. Devletler arasında anlaşmazlıklar ve gruplaşmalar devam etmektedir.
Bugün itibarıyla, Türkiye kendi yetki alanlarında kendi imkânlarıyla arama yapabilecek ve bunları koruyabilecek araçlara sahiptir.
 
Rezerv keşfi ne sağlar?
 
1- Enerjide dışa bağımlılığı azaltır.
2- Cari açığın azalmasına katkı yapar.
3- Enerji konusunda Türkiye’nin yeni yapacağı anlaşmalarda/kontratlarda elinin daha güçlü olmasını sağlar.
4- Zamanla vatandaşın daha ucuza enerjiye ulaşmasının önünü açar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.