Katar’dan kimler rahatsız?

A -
A +
Katar zaman zaman bir şekilde ülke gündemine getiriliyor. Özellikle muhalefet partilerinin ve muhalif kesimlerin Katar alerjisi, garip ötesi sözlerin söylenmesine ve yorumların yapılmasına neden oluyor. Üniversite giriş sınavındaki soruların zorluğu bile Katar’a bağlanabiliyor. Öyle uçuk kaçık sözlere şahit olmaya başladık ki “Bu kadar da olmaz” artık noktasına geldik.
“Katar’dan kimler rahatsız?” sorusuna odaklandığımızda küçük bir ülkenin niye Türkiye gündeminde büyük bir yer işgal ettiğini anlamış olacağız.
Katar’dan kimlerin rahatsız olduğunu madde madde açıklayalım;
İçeriden ve dışarıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiç destek almasını istemeyenler. Yani Erdoğan’ın yalnız kalmasını isteyenler.
Ülke çıkarına dahi olsa, Erdoğan’ın ve hükûmetin elini güçlü kılacak her türlü gelişmeden rahatsız olanlar.
Siyasi olarak yıllardır alternatif olamayıp, ülkenin ekonomik olarak çıkmaza girmesinden medet umanlar.
Erdoğan karşıtlığını fobiye dönüştürenler.
Yıllardır alışık oldukları gibi, ülke içinde rekabetsiz bir şekilde büyük projeleri istedikleri şekilde alanlar. İşi ucuza kapatmak isteyenler.
Katar, yüzölçümü ve nüfus olarak küçük olmasına rağmen devasa yatırım bütçesine sahip bir ülke. Başta Batı ülkeleri olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde milyar dolarlık yatırımları var. Bu yüzden yatırımların bir kısmının Türkiye’ye kaymasını istemeyen, fonlar bizde kalsın ve yenisi buraya gelsin diyenler.
Türkiye’nin sahip olduğu tankların modernizasyonunu istedikleri fiyat üzerinden yapanlar.
Söz konusu tankların “güneydeki ülke”de modernizasyonunun yapılmasını uygun bulanlar ve bunun ihalesini yapanlar.
Katar ile kurulan iyi ilişkiler sayesinde Türkiye’nin Körfez’de varlık göstermesini istemeyenler.
Türk askerini Körfez’de görmek istemeyenler.
Türk Savunma Sanayine yatırım yapılmasını istemeyenler.
Türk Savunma Sanayi ürünlerinin rağbet görmesini istemeyenler.
2013’ten sonra örneklerini gördüğümüz gibi Türkiye’ye ekonomik baskı uygulamak isteyip, tam sonuç alacağız derken Katar’ı Türkiye’nin yanında bulanlar.
Türkiye’nin NATO içinde sadece pazar ülke olarak kalmasını isteyenler. Savunma ürünlerini “Biz üretelim, Türkiye tüketsin, hem de yüksek fiyattan” diyenler.
Kafadan Arap karşıtı/düşmanı olanlar.
Avrupa’nın bitlisini, Arab'ın zenginine tercih edenler.
Kendilerini Avrupa ambarında görüp yaşadıkları tarihi ve coğrafyayı unutanlar.
Katar’ı çevrelemek, boğmak isterken Katar’ın yanında Türkiye’yi bulanlar.
Türkiye’yi çevrelemek isterken Türkiye’nin yanında Katar’ı bulanlar.
İttifak sistemi dışında Türkiye’nin bölgede kendi başına inisiyatif almasından rahatsız olanlar.
‘Arap Baharı’nın sonuçlarından korktukları için, onu yok edeyim diye darbe ve katliam dâhil her türlü girişimde bulunanlar.
İsrail ile yıllardır sürdürdükleri gizli görüşmelerini 'İbrahim Anlaşması’yla neticelendirip Kudüs ve Filistin davasını unutanlar.
Yükselen bir bölgesel güç olarak Türkiye’nin bölgede etki alanı oluşturmasını istemeyenler.
Türkiye’nin kendilerine bağımlı kalmasını isteyenler ve bunların içerideki uzantıları.
Türkiye-Katar ilişkisinin zorlu sınavlardan geçerek bölgede örneklik oluşturmasının etkisinden rahatsızlık duyanlar.
Türkiye’nin Katar ile kurup geliştirdiği ilişki tarzı örneklik oluşturmaya devam ediyor. 2017 yılında Katar’ı boğmak için uygulanan ambargoyu Türkiye vermiş olduğu destekle kırdı. Verdiği sözün arkasında duracak irade ve kapasiteye sahip olduğunu gösterdi. Türkiye aynı tavrı, tüm karşı çıkışlara rağmen Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti’nin ve Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtarılması sırasında Azerbaycan’ın yanında yer alarak gösterdi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.