Anlaşıldı: Siz HDP’nin desteği ile iktidar olmak istiyorsunuz da; Ya HDP sizin desteğinizle ne yapmak istiyor?

A -
A +
Millet İttifakı’nın ilan edilen üyeleri CHP ve İyi Parti, 2019 yerel seçimlerinde olduğu gibi HDP ile yaptıkları “Güç Birliği”ni sürdürme niyetindeler. Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’ın tanımı ile “Demokratik Güç Birlikleri” bozulmasın diye kılı kırk yararak hareket ettikleri görülmektedir. HDP ile ilgili bir gelişme varsa onu görmemeyi, duymamayı, konuşmamayı, mümkünse kapatmayı tercih ettikleri her hâllerinden belli oluyor. Âdeta HDP konusunda tam bir karartma politikası izliyorlar. HDP’nin desteği ile iktidar olalım da gerisi önemli değil tavrındalar. Bu uğurda, ne HDP’nin PKK ile ilişkisi, ne geçmişi, ne mevcut hâli, ne de gelecek planları umurlarında değil. Çıkıyor bir HDP’li gözlerinin içine bakarak; “Bizim sayemizde buradasınız”, “Bir daha iş birliği olacaksa açık olacak”, “Haddinizi bileceksiniz” diyor. Diğer bir HDP’li, Millet İttifakı’nın en büyük partisi CHP’ye yakın bir televizyon kanalında “Allah aşkınıza bir annenin çocuğuyla, bir babanın oğluyla ilişkisi arasına biz nasıl mesafe koyabiliriz ki. 'PKK bu toprakların insanlarından oluşuyor ve bizim seçmenlerimizin çocukları veya akrabaları dağa çıkmışlar ve PKK'yı kurmuşlar” diyor. Millet İttifakı’ndan çıt yok! Bırakın HDP’den gelen kabul edilemez tavır ve söylemleri, Millet İttifakı’nın bileşenleri fırsat buldukça HDP’ye alan açıcı, meşruiyet sağlayıcı tavırlar sağlamaktan geri durmadıkları görülüyor. Millet İttifakı’nın “milliyetçi” kanadının genel başkanı bile, siyasi kaygılarından dolayı HDP’nin PKK ile ilişkisini görmezden gelerek, “AK Parti ve MHP, HDP'yi şeytanlaştırdı” diye açıklama yapabiliyor. Bölge halkıyla doğrudan iletişim kurma yerine, Türkiye’nin batı illerinde HDP ile resimler veriliyor, ağaçlar dikiliyor, mitingler yapılıyor, tiyatrolara gidiliyor. HDP’nin demokrasiyi, toplumu, ülkenin iç ve dış siyasetini zehirleyici tavır ve söylemleri önemsizmiş gibi hareket ediliyor. Neredeyse Anayasa Mahkemesi’nde HDP’nin kapatılması için açılan dava iddianamesinin üzerinde hiç durmadılar. Hukuku bir tarafa bırakıp, gelişmeleri siyasi kaygılarla değerlendirmeyi tercih ettiler. Farklı bahaneler ileri sürseler de, Diyarbakır’a gittiklerinde “Güç Birliği” yaptıkları HDP’liler camdan görür diye Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret edemediler. HDP ile “Güç Birliği” bozulmasın diye, PKK’nın eylemleri çoğu zaman failin dahi belirtilmediği tweetlerle geçiştirilirken, içeride ve dışarıda PKK’ya karşı yürütülen sonuç alıcı mücadeleden hiç bahsedilmiyor. Hiçbir grup toplantısında terörle mücadelenin dile getirildiğine şahit oldunuz mu? Bu uğurda mücadele yürütenlere karşı iki çift iyi söz ettiklerini duydunuz mu? Millet İttifakı’nın bileşenlerinin HDP’ye karşı tavrının/tavırsızlığının altında yatan temel neden; “Güç Birliği” bozulmasın. HDP’nin desteğiyle veya HDP ile birlikte iktidar olma düşüncesi.Anlaşıldı: Her hâlinizden belli. Siz HDP’nin desteği ile iktidar olmak istiyorsunuz da;Ya HDP sizin desteğinizle ne yapmak istiyor? Onu da ben yazmayayım. HDP’nin ne yaptığını ve ne yapmak istediğini size Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Anayasa Mahkemesine verdiği iddianame söylesin. Bakın iddianamede neler yazıyor? Belki zorla kapatmaya çalıştığınız gözleriniz açılır. 1-HDP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi kolu olduğu, 2-Terör örgütüne katılımların bazılarını HDP’nin organize ettiği, 3-Parti binalarının terör hücreleri hâline geldiği, 4-Sivil itaatsizlik eylemleri organize ettiği, 5-Parti mensuplarının söylemleriyle HDP’yi PKK’dan ayrı görmedikleri, 6-HDP’nin terör örgütünün “demokratik özerklik” stratejisini hayata geçirmek için kurulduğu, 7-Terör örgütünün illegal amaçlarına legal görünüm kazandırma misyonu olduğu, 8-HDP’li bazı milletvekillerinin makam araçlarını silah ve eleman aktarımında kullandığı, 9-Partinin terör örgütünün odağı hâline geldiği, 10-Vekillerin terörist cenazelerine katıldığı, 11-Terörle doğrudan irtibat içinde olanların partiye üye yapıldığı, 12-Partinin, sokak olaylarını organize ettiği, 13-6-8 Ekim olaylarının çağrısının yapıldığı gibi maddeler devam ediyor... Siz, HDP ile yaptığınız “Güç Birliği”nden belki kişisel fayda sağlayabilirsiniz. Fakat, söz konusu “Güç Birliği”nin milletin faydasına olmayacağı apaçık ortada. Tabii bazı şeyler gözlerinizi kör etmemişse…            *** Not: Mübarek Kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutlar, huzur, bereket ve sağlık dilerim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.